Bu ne yaman çelişkidir

Üyesi olduğunuz, milletvekili olduğunuz iktidar partisi, yirmi yılı aşkın bir süreden beri yönettiği bu ülkeyi, dünya sıralamasında, sefalet endeksinde ilk 10'a sokmuş, ekonomi yerlerde, para pul olmuş, milyonlarca emekli 7.500 TL'ye mahkûm edilmiş ve siz vekil olarak aldığınız 73.000 TL maaşın yetmediğini söylüyorsunuz.

Ve siz bunu, açlık sınırının çok çok altında sürünmeye mahkûm ettiğiniz milyonların gözüne baka baka söylerken, yüzünüzde bir kızartı da görünmüyor.

Bu ne yaman çelişkidir.

Uzun yıllardan beri yönettiğiniz, vekili olduğunuz milletin emeklisine reva gördüğünüz maaşın en az on katı size yetmiyorsa, adama sormazlar mı, siz vekil olarak, sürünmeye mahkum ettiğiniz bu milyonlar için ne yaptınız ve ne yapıyorsunuz?

'Bu paraya bu iş yapılmaz' derken hangi işi kastediyorsunuz?

Bu ülkede, vekilin emeklisine 70.000 TL, vekile 73.000TL verilirken, halkın emeklisine 7.500 verilmesinin devamını sağlamak sizin en başarılı ve en yorucu işleriniz arasında mıdır?

Almakta olduğunuz maaşın kat kat fazlasını hak edecek kadar yoğun ve yorucu mesai harcıyorsanız, peki bu ülkenin, bu milletin bu perişan hali nedir?

Aylardır sürüncemede devam eden emekli maaşlarına üç kuruşluk zam meselesinde, sizden ve diğer arkadaşlarınızdan bir ses duymadık.

İçinizden biri çıkıp demedi ki; 'bizler vekil olarak aldığımız 73.000 TL ile geçinemediğimiz bir ortamda, 7.500 TL'ye mahkum ettiğimiz milyonların bu perişanlığına bir an evvel son verelim, ne zam verilecekse verelim de bu beklentileri sonlandıralım'.

Üç saat süren kabine toplantısının ardından yapılan uzun uzun açıklamalar arasında, tek kelime ile dahi olsa 'emekli' yoktu, bu hususta bir diyeceğiniz yok mu?

Bu ne yaman çelişkidir?

Yumurtanın kolisini 100 liraya çıkaran sizsiniz, etin kilosunu beş yüze, peynirin kilosunu üç yüze çıkaran sizin güya dâhiyane uygulamalarınız, Varlık Fonu'nun yönetiminde olan ve halkın en temel ihtiyaçları arasında olan çaya-şekere neredeyse ayda bir zam yapan sizsiniz. Ama aynı zamanda, asgari ücreti ve emekli maaşlarını açlık sınırının altında tutan da sizsiniz, sizin partinizin iktidarı.

Meclis lokantasında, kelimenin tam anlamıyla, sudan ucuz fiyatlara yediğiniz bin bir çeşit yemekler yetmedi, aldığınız on kat maaş yetmedi, milletin acınacak durumunu düzeltmek için kılınızı kıpırdatmamanız yetmedi, bir de kalkıp açlıktan kıvranan milyonların yüzüne gözünüzü dikerek böyle böyle söylediniz.

Gerçekten de sözün bittiği yerdeyiz ve acınacak halinizi anlatmakta lügatler aciz kalıyor.