Bu vebal yetmez mi?

Günlerdir Bursa da düzenlenen 7.Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi ve yankıları hakkında yazılar yazmaktayız. Bu vesile ile gönül dağarcığımıza düşen önemli tespitleri siz değerli dostlarla paylaşmaya çalışıyoruz. Allah(cc) ömür ve imkân verdiği taktirde bu ve benzeri konularda yazmaya devam edeceğiz. Günlük gazetede ve internette yazılar yazan kimseler, bazen olumlu, bazen olumsuz tepkiler alırlar. Yapılan eleştirilerin bazen dozu kaçar, kimileri bizim çok önem verdiğimiz konuları aklının ucundan bile geçirmez, gündemi farklı olur, seviyesi farklı olur, inancı ve kültürü farklı olur. Bunlar vicdani ve hukuki ölçüler içerisinde kaldığı sürece normaldir?Her insanın aldığı eğitim, kültür, inanç ve düşünce kapasitesi ayrı olduğu için her şeyi herkesin aynı şekilde algılamasını beklemek hayalcilik olur kanaatindeyim. Ancak birilerinin bazı gerçekleri görmezlikten gelmesi yada kabul etmemesi, lüzum gördüğümüz gerçekleri söylememize ve yazmamıza engel teşkil etmeyecektir. Ahir zamanda fitnenin ne kadar yoğun(gecenin karanlığı gibi) olacağını, sureti haktan görünen "deccal" zihniyetli kimselerin fazlaca bulunacağını bildiğimiz için, her şeye rağmen bizde Hak ve Hakikat uğrunda hukuki  ve vicdani mücadelemize devam edeceğiz. Hz. Adem peygamberin iki oğlundan birinin sapıklık, birinin de hidayet üzere bulunduğunu bildiğimize göre iyi ile kötünün varlığı ve mücadelesi de dünya hayatı sona erinceye kadar devam edecektir. Şartlar ve zaman değişse de..! Bizim için Hak ve hakikat vazgeçilmez bir unsurdur. Onun için de Hz. Ali efendimizin "Hakikatin hatırı dostun hatırından üstündür" sözüne çok büyük önem vermekteyiz.Dünya malı uğruna; şahsiyetlerin, ideallerin, imanların, satışa çıkarıldığı bu dönemde; doğru olmanın, doğru kalmanın, doğru ile olmanın da zorluğunu bilmekteyiz?Hak denince Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Makalat" adlı eserindeki "Gençlere Hitabe"sinde kullandığı; "Hakkınız olmayan hiçbir şeyi istemeyin. Hakkınız olan her şeye de sahip çıkın. Hakkınızı aramaz, ona sahip çıkmazsanız, hakkınıza karşı en büyük haksızlığı yapmış olursunuz" ifadeleri, anlatmak istediğimizi en güzel manada anlatmaktadır.Dünyanın kan gözyaşı ve açlıkla karşı karşıya kaldığı ve günden güne de yokluğa doğru gidişine dur diyen, haklı bir ses olarak meydana çıkan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın bu haykırışına kulak vermek ve duymayan kulaklara haykırmayı bir vebal hükmünde görmekteyiz. Gereğini yerine getirmeyenlere de bu vebal yetmez mi?