Buğday ektim dönüm dönüm Heba oldu hem günüm hem de dünüm

Türk köylüsünün, Türk çiftçisinin iktidar eliyle uğradığı mağduriyeti, içine düşürüldüğü perişanlığı bir mısra ile, bir kısa cümle ile nasıl anlatabileceğimi uzun uzun düşündüm, ancak bunu bulabildim.

Buğday ektim dönüm dönüm

Heba oldu hem günüm hem de dünüm.

Toprak Mahsulleri Ofisinin bulunduğu bütün yerleşim yerlerindeki, içi tahıl dolu kamyonların, traktörlerin oluşturduğu uzun kuyruklara şahit olunca, tıpkı tüm Türkiye'nin olduğu gibi, Türk köylüsünün ve çiftçisinin de nice yıllarının heba olduğunu acı acı görüyoruz.

Aylar süren yoğun çalışmalardan sonra, bazen yağmur altında, bazen çamurlara bata-çıka, bazen de kızgın güneşin altında ter döküp ürünü hasad ettikten sonra, devlete satmak için günlerce, haftalarca sıra beklemek, aylar sonrasına gün alabilmek ne demektir?

Zaten mazotun litre fiyatını çıkarmışsın 40 TL'ye, insanlar tarım aletlerini yerinden oynatamaz hale gelmiş, buğdayı hasad edip traktöre doldurma aşamasına kadar, her safhasını borçla kapatmış çiftçiye, ürününü satın almak için iki ay sonraya, parasını ödemek için üç ay sonraya gün vermek ne demek?

"Sen bu işi bir daha yapma" demek değil midir?

"Senin toprakla, tarımla, tohumla ne işin var" demek değil midir?

Hele hele, üst üste yaptığı yanlışlar sebebiyle enflasyonu hortlatmış, zirveye çıkardığı pahalılıktan ötürü insanları, ancak ekmekle, makarna ile karınlarını doyurmaya mahkûm etmiş bir iktidar, ekmeğin kaynağını üreten köylüye-çiftçiye nasıl böyle davranabilir?

Kendi üreticisine böyle hor davranan, böyle acımasız davranan mevcut iktidar, ithalata sıra gelince, yabancının emeğinin karşılığını hem de döviz cinsinden peşin peşin ödemiyor mu?

Karşılığını ödemeden, her hangi bir ülkeden bir kamyon buğday alabilme imkânı var mı?

Tarımın, tahılın, tohumun konuşulduğu her ortamda, herkesin, hepimizin hemen hatırlayıp rahmet okuduğu merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın o meşhur cümleleri kulaklarımızda çınlayıp duruyor:

"Tarım ürünleri, stratejik ürünlerdir, asla ihmale gelmez, bir ordu silahsız savaşabilir ama aç karnına asla savaşamaz."

Haydar Hoca'nın; "Köylü daha tohumunu toprağa atmadan avans verilmeli, bedava tohum temin edilmeli, bu zor işi yaptığı için her türlü kolaylık sağlanmalı" tarzındaki projeleri nerde, mevcut iktidarın, köylüyü tarımdan ve topraktan soğutacak akla ziyan uygulamaları nerde?