AB, anlamayanlar için, yerli aymazlarımız için birkez daha açık konuştu: "Kıbrıs'ta çözümsüzlük, Türkiye'nin müzakerelere başlamasına engel."
Kıbrıs'ı Rumların yönetim ve denetimine verme şartı, AB Stratejisi'ne giriverdi.
Ankara'dakiler güya "light tepkiler" veriyor.
Kartel medyası da vahameti, Ankara'dakiler gibi, "efendim AB Şefi Verheugen, Kıbrıs'la ilgili cümleyi "will" ile değil de "could" ile kurdu" türünden bayağı yöntemlerle örtmeye çalışıyor.
Yanlış yapıyorsunuz beyler, yanlıştasınız bay AB'ciler.
AB'nin planı belli, niyeti açık; hiçbir şeyi gizlemiyorlar.
Ama milletimize, asıl siz, siz "yerli AB'ci aymazlar" oyun oynuyorsunuz.
Bugüne kadar "Kıbrıs şartı Kopenhag kriterlerinde yok" kabilinden ancak kendinizi kandırdığınız cümlelerle milletimizi oyaladınız. AB de, "sen misin bunu diyen, al sana Kıbrıs şartı" dedi; Kıbrıs'ı strateji belgesine yerleştirdi.
AB'ci yerli politikacılar, onların beslemesi medyacılar ve aziz milletimizin gözünü boyamaya çalışan tüm mandacılar! Artık, milletimize oyun oynamayın, Allah aşkına.
İstiklal ve istikbalimiz üzerinde kumar oynamayın.
Milletimizin kaynaklarını, topraklarını, değerlerini, ideallerini ve geleceğini Haçlı'ya peşkeş çekmek için oyunlara girmeyin.
Verheugen diyor ki, "AB'nin ortasında Kıbrıs'ın dikenli telleri kabul edilemez."
Bu kadar mı? Hayır.
Daha "çok dikenli teller" var. Onları da saydılar.
Ege meselesi bunlardandır.
Türkiye'yi etnik bölünmeye sürükleyecek uyum tezgahları bunlardandır.
Ruhban okulunun istenen şekilde açılması bunlardandır.
Ekümenik patrik sevdalılarının taleplerinin karşılanması bunlardandır.
İslam'ın temel kaynakları olan Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'te, Hristiyanlığın küfür ve muharref olduğunu, İslam'ın ise son ve yegane Hak din olduğunu bildiren dağ gibi ifadelerin, Vatikan'ı ve Papa'yı darıltmayacak şekilde tefsir edilmesi bunlardandır.
Azınlık hakları bahanesiyle mukaddes vatanımızı, antik çağ fosillerinin torunu olduklarını söyleyerek hak iddia eden misyonerlerin toprağına dönüştürecek düzenlemeler bunlardandır.
MGK düzenlemeleri ve kademeli olarak Türk ordusunun azaltılmasıyla 5 bin yıllık askeri gücümüzün itfaiye teşkilatı pozisyonuna sokulması bunlardandır.
Ankara'daki AB aymazları, Hıristiyan Avrupa'nın bu "kademeli Türk Milletini yok etme oyunu"nun kurallarını önceki günkü AB stratejisi belgesinde görmüş olmaları icab eder.
Ama; yoook, aynen Kıbrıs'ta olduğu gibi bu sayılanlar için de daha net, daha açık karar ve kayıt istiyoruz diyorlarsa; o da mümkün... Kalem de AB'nin elinde, silgi de.
Aslında AB, oyun oynamıyor. AB, Türkiye'yi kandırmıyor. Açık konuşuyor. Açıkça kararlarını, planını ve niyetini bize bildiriyor.
Oyun oynayan Ankara'daki AB'ciler.
Tehlikeyi gizleyen, milletimizi AB eliyle yok olmaya doğru iten Ankara'daki AB'ciler.
Haçlı Avrupası tarihten bugüne milletimizin bileğini bükemedi, daha 80-85 sene önce üzerimize hep beraber çullandılar, netice alamadılar.
Ama bu yerli aymazlarımız eliyle milletimizi borca batırdılar, kaynaklarımızı hortumladılar, bağımsızlık karakterimizi örselediler, birlik ve kardeşlik mayamızı bozdular, azim, irade ve ideallerimizi yok ederek "ABD ve AB olmadan adam olmayız illeti"ne düşürdüler. Kim halletti bunları; yerli aymazlarımız.
Milletimiz asıl bu yerlileri fark etmeli...
Zarar bakımından bunlar, Haçlı'dan daha tehlikeli çünkü. Haçlı bunları kullanarak neticeye gidiyor çünkü.
Kıbrıs'ı Rumların yönetim ve denetimine verme şartı, AB Stratejisi'ne giriverdi.
Ankara'dakiler güya "light tepkiler" veriyor.
Kartel medyası da vahameti, Ankara'dakiler gibi, "efendim AB Şefi Verheugen, Kıbrıs'la ilgili cümleyi "will" ile değil de "could" ile kurdu" türünden bayağı yöntemlerle örtmeye çalışıyor.
Yanlış yapıyorsunuz beyler, yanlıştasınız bay AB'ciler.
AB'nin planı belli, niyeti açık; hiçbir şeyi gizlemiyorlar.
Ama milletimize, asıl siz, siz "yerli AB'ci aymazlar" oyun oynuyorsunuz.
Bugüne kadar "Kıbrıs şartı Kopenhag kriterlerinde yok" kabilinden ancak kendinizi kandırdığınız cümlelerle milletimizi oyaladınız. AB de, "sen misin bunu diyen, al sana Kıbrıs şartı" dedi; Kıbrıs'ı strateji belgesine yerleştirdi.
AB'ci yerli politikacılar, onların beslemesi medyacılar ve aziz milletimizin gözünü boyamaya çalışan tüm mandacılar! Artık, milletimize oyun oynamayın, Allah aşkına.
İstiklal ve istikbalimiz üzerinde kumar oynamayın.
Milletimizin kaynaklarını, topraklarını, değerlerini, ideallerini ve geleceğini Haçlı'ya peşkeş çekmek için oyunlara girmeyin.
Verheugen diyor ki, "AB'nin ortasında Kıbrıs'ın dikenli telleri kabul edilemez."
Bu kadar mı? Hayır.
Daha "çok dikenli teller" var. Onları da saydılar.
Ege meselesi bunlardandır.
Türkiye'yi etnik bölünmeye sürükleyecek uyum tezgahları bunlardandır.
Ruhban okulunun istenen şekilde açılması bunlardandır.
Ekümenik patrik sevdalılarının taleplerinin karşılanması bunlardandır.
İslam'ın temel kaynakları olan Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'te, Hristiyanlığın küfür ve muharref olduğunu, İslam'ın ise son ve yegane Hak din olduğunu bildiren dağ gibi ifadelerin, Vatikan'ı ve Papa'yı darıltmayacak şekilde tefsir edilmesi bunlardandır.
Azınlık hakları bahanesiyle mukaddes vatanımızı, antik çağ fosillerinin torunu olduklarını söyleyerek hak iddia eden misyonerlerin toprağına dönüştürecek düzenlemeler bunlardandır.
MGK düzenlemeleri ve kademeli olarak Türk ordusunun azaltılmasıyla 5 bin yıllık askeri gücümüzün itfaiye teşkilatı pozisyonuna sokulması bunlardandır.
Ankara'daki AB aymazları, Hıristiyan Avrupa'nın bu "kademeli Türk Milletini yok etme oyunu"nun kurallarını önceki günkü AB stratejisi belgesinde görmüş olmaları icab eder.
Ama; yoook, aynen Kıbrıs'ta olduğu gibi bu sayılanlar için de daha net, daha açık karar ve kayıt istiyoruz diyorlarsa; o da mümkün... Kalem de AB'nin elinde, silgi de.
Aslında AB, oyun oynamıyor. AB, Türkiye'yi kandırmıyor. Açık konuşuyor. Açıkça kararlarını, planını ve niyetini bize bildiriyor.
Oyun oynayan Ankara'daki AB'ciler.
Tehlikeyi gizleyen, milletimizi AB eliyle yok olmaya doğru iten Ankara'daki AB'ciler.
Haçlı Avrupası tarihten bugüne milletimizin bileğini bükemedi, daha 80-85 sene önce üzerimize hep beraber çullandılar, netice alamadılar.
Ama bu yerli aymazlarımız eliyle milletimizi borca batırdılar, kaynaklarımızı hortumladılar, bağımsızlık karakterimizi örselediler, birlik ve kardeşlik mayamızı bozdular, azim, irade ve ideallerimizi yok ederek "ABD ve AB olmadan adam olmayız illeti"ne düşürdüler. Kim halletti bunları; yerli aymazlarımız.
Milletimiz asıl bu yerlileri fark etmeli...
Zarar bakımından bunlar, Haçlı'dan daha tehlikeli çünkü. Haçlı bunları kullanarak neticeye gidiyor çünkü.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019