Ülkemizi yönetenleri tebrik etmek gerek. Memleketimizde baştan başa bir denge hali var. Gaziantep'teki sanayiciler ile Bura ve Malatya'dakilerin arasında hiçbir farkı yok. Hepsi de üretimden el etek çekme aşamasına gelmiş. İş hacmi oldukça daralmış, ülkemizde yaprak kımıldamıyor desek 'ifade de tem isabet' keyditmiş oluruz.
İnsanımız evine götüreceği bir dilim ekmeğin hebasını yapıyor. Diyebiliriz ki fırtına öncesi sessizliği yaşıyor ülkemiz.
Ekonimk paket ilk açıklandığında herkesin paket tarafında yer aldığı, hatta başarısı üzerine yeminler ettiği dönemde Prof. Dr. Haydar Baş Bey bu paketin ülke gerçekleri ile örtüşmediğini üstüne basa basa ifade etmişti: "Bu programla başaramazlar!" demişti.
Derviş'in tedbirlerini yorumlarken "bu paket sosyal patlamaya davetiye çıkartmak" demişti. Tarih şimdi hocamızın ne kadar haklı olduğunu göstermektedir.
İşte ülke olarak içine düştüğümüz çıkmazların ana sebebi, bizi yönetenlerin basiretsiz ve ehliyetsiz uygulamalarıdır.
Elbetteki bu tablodan vaziyet çıkartanlar var. İşte rantçılar tablonunn değişmesini arzu etmemekteler. O yüzden dün "tu kaka" dedikleri isimleri bugün "bulunmaz Bursa kamışı" diye millete pazarlamakla meşguller. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi millet artık eski millet değil.
Kuvay-ı Milliye hareketi olarak sanayici ve iş adamları ile görüşmelerimize devam ediyoruz. Bu sefer durağımız Bursa ve İstanbul idi.
Bursa'da Uludağ'ın eteklerinde; İstanbul Çatalca'da iş çevresinin binlerce mensubu ile topandık ve iştişare ettik.
İş çevresi hadiseler ve çözümlere bakarken gerçekçi bir üslup kullanıyor.
Reklamlara veya şişirilen balonlara itibar etmiyorlar. Ülkeyi yönetecek "başbakan" olacak kişide aranan özellikleri çok iyi vurguluyorlar.
Devlet adamı kimliğinde, birlik ve beraberliği tez haline getirmiş; asker ile sivili, devlet ile milleti bir ve beraber kılacak karakterin şart olduğunu söylüyorlar.
Ekonomik sorunları teşhis edip çözüm getirebilen bilgi ve beceri sahibi bir lider istiyorlar.
Milletimizin onuruna sahip çıkacak ve onu dünyada lider konumuna taşıyabilecek bir Baş istiyorlar.
Bu yönleriyle de Bursa ve İstanbul buluşmaları anlamlıydı. İştişare toplantılarına yeniden Kuvay-ı Milliye ruhunun bayraktarı Prof. Dr. Haydar Baş Bey de davetliydi.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin konuşmalarını, tezlerini dinleyen, duygu ve düşüncelerini paylaşan sanayici ve iş adamaları, aranan ve özlenen lideri bulduklarını ifade ettiler.
İş çevresini Prof. Dr. Haydar baş beye, Kuvay-i Milliye hareketinin kurmakta olduğu siyasi partinin başına geçmesi için, ne kadar ısrar ettiklerinin bir görmeliydiniz.
İnsanımız evine götüreceği bir dilim ekmeğin hebasını yapıyor. Diyebiliriz ki fırtına öncesi sessizliği yaşıyor ülkemiz.
Ekonimk paket ilk açıklandığında herkesin paket tarafında yer aldığı, hatta başarısı üzerine yeminler ettiği dönemde Prof. Dr. Haydar Baş Bey bu paketin ülke gerçekleri ile örtüşmediğini üstüne basa basa ifade etmişti: "Bu programla başaramazlar!" demişti.
Derviş'in tedbirlerini yorumlarken "bu paket sosyal patlamaya davetiye çıkartmak" demişti. Tarih şimdi hocamızın ne kadar haklı olduğunu göstermektedir.
İşte ülke olarak içine düştüğümüz çıkmazların ana sebebi, bizi yönetenlerin basiretsiz ve ehliyetsiz uygulamalarıdır.
Elbetteki bu tablodan vaziyet çıkartanlar var. İşte rantçılar tablonunn değişmesini arzu etmemekteler. O yüzden dün "tu kaka" dedikleri isimleri bugün "bulunmaz Bursa kamışı" diye millete pazarlamakla meşguller. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi millet artık eski millet değil.
Kuvay-ı Milliye hareketi olarak sanayici ve iş adamları ile görüşmelerimize devam ediyoruz. Bu sefer durağımız Bursa ve İstanbul idi.
Bursa'da Uludağ'ın eteklerinde; İstanbul Çatalca'da iş çevresinin binlerce mensubu ile topandık ve iştişare ettik.
İş çevresi hadiseler ve çözümlere bakarken gerçekçi bir üslup kullanıyor.
Reklamlara veya şişirilen balonlara itibar etmiyorlar. Ülkeyi yönetecek "başbakan" olacak kişide aranan özellikleri çok iyi vurguluyorlar.
Devlet adamı kimliğinde, birlik ve beraberliği tez haline getirmiş; asker ile sivili, devlet ile milleti bir ve beraber kılacak karakterin şart olduğunu söylüyorlar.
Ekonomik sorunları teşhis edip çözüm getirebilen bilgi ve beceri sahibi bir lider istiyorlar.
Milletimizin onuruna sahip çıkacak ve onu dünyada lider konumuna taşıyabilecek bir Baş istiyorlar.
Bu yönleriyle de Bursa ve İstanbul buluşmaları anlamlıydı. İştişare toplantılarına yeniden Kuvay-ı Milliye ruhunun bayraktarı Prof. Dr. Haydar Baş Bey de davetliydi.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin konuşmalarını, tezlerini dinleyen, duygu ve düşüncelerini paylaşan sanayici ve iş adamaları, aranan ve özlenen lideri bulduklarını ifade ettiler.
İş çevresini Prof. Dr. Haydar baş beye, Kuvay-i Milliye hareketinin kurmakta olduğu siyasi partinin başına geçmesi için, ne kadar ısrar ettiklerinin bir görmeliydiniz.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş ve Türkiye'nin dönüşüm yolculuğu / 20.04.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024