Bursa'daydık

Geçtiğimiz hafta "Velayet yolu Ehl-i Beyt ve Ona karşı türetilen bid'at akımlar" konulu 7. Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nu yerinde izleme olanağı bulduk. Yazının başında belirtelim, toplantının havası, suyu, atmosferi harikaydı.Konu Ehl-i Beyt olunca tabii ki salon muhabbet, sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberlik duyguları ile dopdoluydu. Ömrüm boyunca hiç bu kadar muhabbet dolu bir topluluğun içinde yer almamıştım. Özellikle ünlü hattat Recep Şahin Bey'in Hz. Ali'yi (k.v.) andığı ve anlattığı şiirini okuyuşu sırasında, sandım ki; hepimiz muhabbetten ağlıyoruz. Allah O'ndan razı olsun, gönlündeki coşkuyu, sevgiyi arttırsın tabii ki bizlerinkini de?Irak'tan ve Lübnan'dan gelen misafir konuşmacılar, salondaki konuklardan bolca alkış aldılar, alkış aldıkça coşkuları muhabbetleri arttı. Onlar da tüm İslam aleminin birliğinden, beraberliğinden bahsettiler. İngilizler Osmanlı topraklarını işgal ettiğinde fitneyi önlemek adına Sünnilerin tarafında yer almışlar.Sempozyumda İmam Ali (k.v.) ve Gadir-i Hum hadisesi de anlatıldı. İmam Ali (k.v.) için inen ayetlerden; "İnsanlardan öylesi de vardır ki, canını Allah'ın hoşnutluğunu elde etmek için satar ve kendini feda eder. Allah kullarına karşı rauftur, çok merhametlidir." (Bakara, 207).İmam Cafer-i Sadık'a (a.s.) En'am suresi 153. ayetinin tefsiri sorulduğunda şöyle buyurmuştur: "Vallahi O Ali'dir ki, hem Mizan'dır hem de Sırat?" Veda Haccından sonra Resulüllah (s.a.a.) ashabını Gadir-i Hum'da topladı ve Ali bin Ebi Talib'e itaate davet etti. Sonra Ali'nin (k.v.) kolundan tutarak kaldırdı. Öyle ki koltuk altının beyazlığı görüldü. Sonra buyurdu ki: "Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım O'nu seveni sev, O'na düşman olana düşman ol, O'na yardım edene yardım et, yardım etmeyerek yalnız bırakanı yalnız bırak!""Sizden Havz-ı Kevser'in başında Benim yanıma ilk gelecek kimse, ilk Müslüman olan Ali b. Ebi Talib'dir." "Ben ilim hazinesiyim. Ve Ali onun anahtarıdır. Kim hazineyi isterse anahtara gelsin." Konu hakkındaki hadislerdendir.Sempozyumda yedi oturum gerçekleştirildi, bize göre son oturum en ilginç olanıydı. Özellikle Emre Polat Bey'in türetilen bid'at akımları anlattığı sunumu oldukça ilgi çekiciydi. Kapanış konuşmasında sanki biz Ehl-i Beyt gemisindeydik de Prof. Dr. Haydar Baş Bey de bizim kaptanımızdı. Vallahi keşke orada olsaydınız derim.