Bütün bir hayatı Ramazan bilinciyle yaşamak

Ramazan'la birlikte hem fert planında hem de cemiyet planında nice özellikler ve güzellikler kazandık, çok ciddi, çok kapsamlı bir eğitimden geçtik.
Özellikle oruç ibadeti irade eğitiminde olmazsa olmaz programları, en verimli metotları sundu, uyguladı ve sonuçlarını müşahede etti.
İrade eğitiminin "başöğretmeni" oruç ibadetidir diyebiliriz.
"Allah'ı görüyormuşçasına bir hayat yaşama" hissiyatını, şuurunu, basiret ve ferasetini kazandırmada en müessir ibadet kuşkusuz oruç ibadetidir.
İmsak ile iftar arasında oruçlu insan, kendi vicdanı ile baş başa, nefisi ile nefes nefese bir mücadele halinde ve "Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir" (Nisa: 1) bilinciyle hayatın içindedir.
Oruç ibadeti, insana mesleğini icra ederken, işini yaparken, yakıcı güneş altında tarlasında, çayırında çalışırken sürekli Allah'ı hatırlatmakta, sürekli; "Nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir" (Hadid: 4), "Biz insana elbette şah damarından daha yakınız" (Kaf: 16) bilgisini ve bilincini telkin etmektedir.
Ramazan kendisinde Kur'an'ın nazil olmaya başladığı, dolayısıyla Kur'an ayı olması hasebiyle inandığı hayat kitabıyla daha çok haşir-neşir olan, sureleri, sayfaları ve satırları arasında daha çok dolaşan Müslüman sarsıcı, ürpertici mesajlarla karşılaşmakta ve daha bir kendine gelmektedir.
"Ey Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu bilirsin." Ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz" (İbrahim: 38) yalvarışını ve yakarışını tekrar ederken insan, hayatın içinde her halinin Allah'a ayan olduğu bilincini de zihnine yerleştirmektedir.
Hayatın kaçınılmaz cilvelerinden olan sıkıntılar, problemler, çaresizlikler ve umutsuzluklar yakasına yapıştığı zaman; "Kullarım Ben'i senden soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da dâvetime icabet ve Bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selâmete ersinler" (Bakara: 186) müjde mesajı ile dirilir, kendine gelir güç ve moral kazanır.
Oruçla sağlanan rikkat hali, nefsin dizginlenmiş ve ruhun güçlenmiş hali Kur'an'ın diriltici mesajlarıyla da buluşunca insanın hem nefisinde, hem ferdi hem de cemiyet hayatında nice güzel inkılaplara vesile olmaktadır.
"Allah'a davet eden, salih amel işleyen ve: "Ben gerçekten müslümanlardanım" diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?"
"İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan kişi: Sen, fenalığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün. Bu, ancak sabredenlere vergidir; bu ancak o büyük hazzı tadanlara vergidir." (Fussilet: 33-35).
Bütün bir hayatı Ramazan bilinciyle yaşamak hem dünyada hem de ukbada elbette bizlere çok şeyler kazandıracaktır.
Ramazan bitti, gidiyor ama gayret edelim getirdikleri, bize kazandırdıkları asla gitmesin.