logo
29 MART 2024

Casus Belli'den vazgeçmenin anlamı

18.04.2005 00:00:00




Casus Belli'yi kaldırmakla Türkiye'nin dış politikasının atalete mahkum edilmek istendiğini söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, savaş sebebi konuları yok kabul etmeyi seslendirmekle orduyu terhis etmenin alarmının verildiğine dikkat çekti

*Orduyu terhis etmenin alarmı"Türkiye Casus Belli'sini kaldırmıştır. Yani savaş sebebi olan konuları yok kabul ediyor. Türkiye'nin dış politikası atalete mahkum ediliyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bu, 'Türkiye'nin madem Casus Belli'si yok, o zaman düşmanı da kalmadı, bu kadar askeri niye bakıyoruz, terhis edelim' demektir.  Orduyu terhis etmenin alarmını verdiler." *Kod adı Sevr olan projeBTP tarafından Trabzon'da düzenlenen Kuşatılan Türkiye mitinginde konuşan Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizin geleceğini çok yakından ilgilendiren önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin tam bir kuşatma altına alındığını, mevcut iktidarın da bu kuşatmaya çanak tuttuğunu, kod adı Sevr olan ve ülkemizin parçalanmasını, ABD işgal kuvvetlerine Türkiye coğrafyasının açılmasını öngören Büyük Ortadoğu Projesi'ne taşeronluk yaptığını belirtti.

*AB bizi bölmek istiyorBTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Casus Belli'yi kaldırarak savaş sebebi konuları yok kabul etmeyi seslendirme girişimlerini, "Türkiye'nin dış politikası atalete mahkum ediliyor" diyerek "orduyu terhis etmenin alarmını verdiler" şeklinde değerlendirdi. Binlerce yıllık geçmişimiz bulunan bu topraklardan çıkarılmak istendiğimizi belirten Prof. Dr. Haydar Baş, AB üzerinden üretilen senaryolarla ülkemizin bölünmek istendiğine işaret etti. 

  BTP tarafından Trabzon'da düzenlenen Kuşatılan Türkiye mitinginde konuşan Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemizin geleceğini çok yakından ilgilendiren önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin tam bir kuşatma altına alındığını, mevcut iktidarın da bu kuşatmaya çanak tuttuğunu, kod adı Sevr olan ve ülkemizin parçalanmasını, ABD işgal kuvvetlerine Türkiye coğrafyasının açılmasını öngören Büyük Ortadoğu Projesi'ne taşeronluk yaptığını belirtti. BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Casus Belli'yi kaldırarak savaş sebebi konuları yok kabul etmeyi seslendirme girişimlerini, "Türkiye'nin dış politikası atalete mahkum ediliyor" diyerek "orduyu terhis etmenin alarmını verdiler" şeklinde değerlendirdi. Türkiye Batı'ya teslim edildiYaşadığımız coğrafyanın dünyanın en stratejik bölgesi, merkezi ve kalbi olup binlerce yıllık geçmişimiz bulunan bu topraklardan çıkarılmak istendiğimize, AB üzerinden üretilen senaryolarla ülkemizin bölünmek istendiğine işaret eden Prof. Dr. Haydar Baş, özetle şöyle konuştu: "Avrupa, Osmanlıyı nasıl yok etti? Sevr'i önümüze nasıl koydu? Bunlar unutulabilir mi? Biz bu emperyalist güçlere karşı ölüm-kalım savaşı verdik. Şimdi nasıl oluyor da, hakimiyetimizi Brüksel'e devredebiliyoruz? Gazi Mustafa Kemal, İzmir İktisat Kongresinde hakimiyeti Brüksel'e teslim eden bugünkü siyasilere o gün bakın nasıl konuşuyor: 'Bütün cihan halkı bilmelidir ki Türk halkı hakimiyetini hiçbir şahıs ve makama veremez. Hakimiyet demek şeref demek, namus demek, haysiyyet demektir. Milletin bu evsaf-ı medeniyye ve insaniyyesinin terkini talep etmek onu insanlıktan çıkarmak demektir.' Gazi Mustafa Kemal'in bu sözlerine rağmen, sayın Başbakan, Türkiye'yi Batıya teslim etmiştir. Bunun için de AB süreci için ödüller alıyor. Avrupalı, Amerikalı bizden memnun olmuşsa mutlaka milletin aleyhinde ona ihanet edildi demektir."BOP'un kod adı Sevr"Maalesef aynı zihniyet iktidara geldiğinden bu tarafa Türkiye'nin savunma hattı Kıbrıs'ı elinden çıkarma noktasına gelmiştir. Bugün Türkiye'nin bu iktidar döneminde Kıbrıs diye bir davası kalmamıştır. Kıbrıs'ı devreden iktidar görülüyor ki şu anda BOP'un temsilciliğine soyundu. AK Partisi iktidarının taşeronluğunu yaptığı BOP'un kod adı Sevr'dir. İktidar bu proje ile ABD işgal kuvvetlerine Türkiye coğrafyasını peşkeş çekmiştir. Bu iktidar döneminde ülkemiz Kilise evleriyle doldurulmuştur. Gazi Mustafa Kemal ise bakınız bu konuda ne söylüyor. Bursa Amerikan kolejinde Hıristiyanlık propagandasıyla üç kız öğrencinin Hıristiyan olması üzerine Mustafa Kemal, 29 Ocak 1928 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla söz konusu okulu derhal kapatmıştır. Bugün ise "AB'ye gireceğiz" gerekçesiyle bütün bu kuralları ihlal eden iktidarın AB sürecinde Türkiye'yi getireceği nokta çok vahimdir. AB; 5 bin yıllık Türk tarihinin, 15 asırlık İslam medeniyetimizin ve 80 yıllık laik demokratik cumhuriyetimizin haçlı mezarlığına gömülmesidir."Türkiye ve Türk milleti kuşatma altında"AK Partisi'nin 2,5 yıllık icraatında, dış siyaset ABD'nin güdümünde, iç siyaset AB tekelinde, ekonomi IMF'nin tahakkümünde, istihbarat ve güvenlik İsrail'e ihale edildi. Özetle Türkiye tam bir kuşatma altına alınmıştır. AK Partisi yeni TCK ile millete pranga vurmuştur. 163. Maddeyi geriye getirmiş, 28 Şubat'ı hayata geçirmiştir. AK Partisi, TCK'nın 219. Maddesiyle hükümet icraatlarını eleştiren din görevlilerine bir yıl hapis cezası getirmiştir. 15 yaşından küçük çocuklarımız Kur'an Kurslarına gidemiyor. Bu, kanunen yasaklanmıştır. 263. Madde ile 15 yaşından küçük çocuklara namaz surelerini, abdesti, gusül abdestini öğretenlere ve bunlara yer tahsis edenlere, her kim ise 3 yıl hapis cezası getirilmiştir. Evinizde artık çocuklarınıza Kur'an, abdest, feraiz-i diniyeyi öğretemeyeceksiniz. AK Partisi hükümeti evindeki yaşlı nineye, yaşlı dedeye üç yıl hapis cezası getirmiştir. Bir yandan Müslümanları temel haklarından mahrum eden bu iktidar 19 Temmuz 2003'te imar yasasının 9. Maddesindeki cami ibaresi yerine ibadethane kelimesini koyarak bir tek Hıristiyanın bulunmadığı mahallerde kiliseler açarak ülkemizde Emniyet raporlarına göre tam 36 bin kilise evi açmıştır. Tasarruf bahanesiyle 70 bin cami 40 bin camiye indirilmeye çalışılıyor. Böylece kiliselerle camiler eşitlenmiş oluyor. Avrupa'ya verilmek istenen mesaj, 'merak etmeyin. Biz de sizler gibi Hıristiyan olduk' demektir. Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Sayın Bilal Eser, iki ay önce maalesef 40 bini aşkın gencimizin Hıristiyan olduğunu üzülerek beyan etti. Bu hükümet, milletimizi hıristiyanlaştırarak Rumlaştırmak istiyor. Ve de Pontus'un kapısını açmak istiyor. Ermenicilik aşısını yapıyor."Vatan toprakları satılıyor"Bu iktidar, Anayasamızın 90. Maddesinde yaptığı değişiklikle uluslararası anlaşmaların, Avrupa kurumlarının aldığı kararların Meclis kararlarının üzerinde olduğunu kabul etmiştir. Böylece milli egemenliğimiz yabancı hukukçulara hukuken ve fiilen devredilmiştir. Bu hükümet cumhuriyetin kuruluş senedi olan Lozan Anlaşmasını delik deşik etmiştir. 11 Ocak 2003'te yürürlüğe sokulan düzenleme ile azınlıklara mülkiyet hakkı tanınmıştır. AKP hükümeti vatan topraklarını ve milletimizin yeraltı kaynaklarını yabancılara peşkeş çekecek üç yasayı 45 günde geçirmiştir. Şu ana kadar topraklarımızdan 271 milyon 842 m2 toprağımız yabancılara satıldı. 100 bin km2 toprağımız da maden arama ve işletme ruhsatları ile yabancı şirketlere tahsis edildi. Arz-ı Mev'ud idealinden asla taviz vermeyen Yahudiler ise GAP bölgesinde 450 bin dönüm toprak satın almıştır. Fırat ve Dicle havzası süratle İsrail vatandaşlarının eline geçmektedir." Orduyu terhis etmenin alarmı"Türkiye Casus Belli'sini kaldırmıştır. Yani savaş sebebi olan konuları yok kabul ediyor. Türkiye'nin dış politikası atalete mahkum ediliyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Bu, 'Türkiye'nin madem Casus Belli'si yok, o zaman düşmanı da kalmadı, bu kadar askeri niye bakıyoruz, terhis edelim' demektir.  Orduyu terhis etmenin alarmını verdiler."
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!

AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Sancaktepe Belediye Başkanı ve başkan adayı Şeyma Döğücü, emeklilere market alışverişi için her ay 2 bin TL bütçe içeren 'Sancaktepe Emekli Kart' vaadinde bulundu. Kart için oluşturulacak isim listesine adını yazdırmak isteyen vatandaşlar izdiham yarattı.
29.03.2024 11:50:00
Haber Merkezi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Geçtiğimiz günlerde Sancaktepe'nin AK Partili Belediye Başkan Adayı Şeyma Dövücü, seçildiği takdirde her ay kadınlara yarım gram altın vereceğini ileri sürdü.

Dövücü, vaadini gerçekleştireceği takdirde bunun belediyeye maliyeti ortalama olarak aylık 56 milyon 250 bin lira, yıllık 675 milyon lira olacak. Başkan adayı Dövücü'nün vaadi tartışma konusu olurken Sancaktepe'den yeni görüntüler geldi.



İKİ BİN LİRALIK YARDIM KARTI

Sokakta isim almak için kurulan çadırın önünde onlarca insanın kuyruk oluşturduğu görüntülerde gerilimin yaşandığı görüldü.


"İNSANLARI ORADAN ORAYA KOŞTURUYORSUNUZ"

İBB Meclis üyesi İbrahim Özkan, görüntülere tepki gösteren isimlerden biri oldu. Sosyal medyadan paylaşım yapan Özkan, "Sancaktepe Belediyesi Emeklilere 2.000 TL lik yardım kartı vereceğim diye insanları oradan oraya koşturuyorsunuz. Mübarek ramazan ayında; Yazıktır, günahtır, ayıptır" ifadelerini kullandı.



'SONRA VERECEĞİZ' DEYİP İSİM ALDILAR

Gazeteci Şaban Sevinç de konuyla ilgili paylaşımda bulunurken, belediye çalışanlarının vaat edilen parayı vermek yerine, "Sonra vereceğiz" deyip isim aldıklarını belirtti.

Konuyla ilgili olarak, Sevinç, "İnsanlar belediyenin önüne koştu. Ancak parayı vermek yerine, sonra vereceğiz denilerek gelenlerin isimleri listeye yazıldı" dedi.

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.