İki Cihan Serveri'nin, hakkında, "Sa'd b. Ebî Vakkas Cennettedir!" ve "Bu benim dayımdır, kimin (böyle bir) dayısı varsa bana göstersin!" buyurduğu büyük insan, mahir komutan Hz. Sa'd b. Ebî Vakkas...
Fil tarihinin 23. yılında Mekke'de doğdu. Nesebi beşinci babada Resul-i Ekrem'le (sav) birleşir. Müslümanların yedincisi olup, Hz. Sıddık-i Ekber'in eliyle 17 yaşında İslâm'la müşerref oldu. Sa'd (r.a) İslâma girişine sebep olan olayı şöyle anlatır: "Müslüman olmadan önce rüyamda kendimi hiç bir şeyi göremediğim karanlık bir yerde gördüm. Bu arada ay doğdu ve ben onun aydınlığına tabi oldum. Benden önce bu aya kimlerin uymuş olduğuna bakıyordum. Onlar, Zeyd b. Harise, Ali b. Ebî Talib ve Ebû Bekir'di. Onlara ne kadar zamandan beri burada olduklarını sorduğumda, onlar; "Bir saat kadardır" dediler. Araştırdığımda öğrendim ki, Rasûlüllah (s.a.s) gizlice İslâm'a davette bulunmaktadır. Ona Ecyad tepesi taraflarında rastladım. İkindi namazını kılıyordu. Orada İslâmı kabul ettim. Benden önce bu kimselerden başkası imân etmemişti" (İbnül-Esir, Üsdül-?âbe, II, 368). İslâm'a girdikten sonra sair Müslümanlar için mukadder olan çile onun da başına geldi. Hususiyle annesi, onun İslâm'dan dönmesi için çok israr etti, dönmediği takdirde kendisini helâk edeceğini söylemişti. Hz. Sa'd annesine; "Vallahi ana iyi bil ki, senin yüz canın olsa da bunlar birer birer çıksa, ben dinimi yine bırakmam. Artık sen ister kendini helâk et, ister etme!.."
Sa'd'ın annesi, oğlunu atalarının dinine döndürebilmek için çareler aramaya başlamıştı. Sa'd'a, eğer girdiği dinden dönmezse, yemeyip içmeyeceğine dair yemin etmişti. Sa'd, annesine, bunu yapmamasını, çünkü dininden dönmeyeceğini söyledi. Yeminini uygulamaya koyan annesi, bir zaman sonra açlık ve susuzluktan bayılmıştı. Ayıldığında Sa'd ona; "Senin bin tane canın olsa ve bunları bir bir versen, ben yine de dinimden dönmeyeceğim" demişti. Onun kararlılığını gören annesi yemininden vazgeçmişti (Üsdül-?abe, aynı yer). Sa'd (r.a) annesine çok düşkündü ve ona bir zarar gelmesini asla kabul edemezdi. Ancak imanla alakalı bir konuda Rabbine isyan edip başkalarının heva ve heveslerine de tabi olamazdı. Sa'd (r.a) ve benzerlerinin karşılaşacağı bu gibi durumları çözümlemek ve iman edenleri rahatlatmak için Allah Teâlâ şu âyet-i kerimeyi göndermişti: "Bununla beraber eğer, hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşmak için seninle uğraşırlarsa, o zaman onlara itaat etme. Dünya işlerinde onlara iyi davran..." (Lokman, 31 / 15).
Ok atmakta son derece usta olan Hz. Sa'd, bütün gazalarda Resul-i Ekrem'den (sav ) ayrılmadı. Hususiyle Uhud'da kendini Allah Resulüne siper etti. Çok isabetli oklar attı. Allah Resulünün dua ve medhiyesini aldı.
Hz. Ömer (ra) devrinde Kadisiye zaferinin kahramanı ve İslâm ordusunun kumandanıdır o. Kûfe şehrini o kurdu.
Resul-i Ekrem'in duası bereketiyle Hz. Sa'd'ın duası makbuldür. Aleyhinde haksız şikayette bulunan bir kimseye beddua etti, adam o sebeple fitneye uğradı, perişan oldu. Ömrünün son demlerinde gözüne perde inmişti. Gözü görmez olduğu halde, bir kere Mekke'ye gelmişti. Halk etrafına toplanıp dua istiyor, o da onlara duacı oluyordu. Zira, duası müstecaptı.
Fil tarihinin 23. yılında Mekke'de doğdu. Nesebi beşinci babada Resul-i Ekrem'le (sav) birleşir. Müslümanların yedincisi olup, Hz. Sıddık-i Ekber'in eliyle 17 yaşında İslâm'la müşerref oldu. Sa'd (r.a) İslâma girişine sebep olan olayı şöyle anlatır: "Müslüman olmadan önce rüyamda kendimi hiç bir şeyi göremediğim karanlık bir yerde gördüm. Bu arada ay doğdu ve ben onun aydınlığına tabi oldum. Benden önce bu aya kimlerin uymuş olduğuna bakıyordum. Onlar, Zeyd b. Harise, Ali b. Ebî Talib ve Ebû Bekir'di. Onlara ne kadar zamandan beri burada olduklarını sorduğumda, onlar; "Bir saat kadardır" dediler. Araştırdığımda öğrendim ki, Rasûlüllah (s.a.s) gizlice İslâm'a davette bulunmaktadır. Ona Ecyad tepesi taraflarında rastladım. İkindi namazını kılıyordu. Orada İslâmı kabul ettim. Benden önce bu kimselerden başkası imân etmemişti" (İbnül-Esir, Üsdül-?âbe, II, 368). İslâm'a girdikten sonra sair Müslümanlar için mukadder olan çile onun da başına geldi. Hususiyle annesi, onun İslâm'dan dönmesi için çok israr etti, dönmediği takdirde kendisini helâk edeceğini söylemişti. Hz. Sa'd annesine; "Vallahi ana iyi bil ki, senin yüz canın olsa da bunlar birer birer çıksa, ben dinimi yine bırakmam. Artık sen ister kendini helâk et, ister etme!.."
Sa'd'ın annesi, oğlunu atalarının dinine döndürebilmek için çareler aramaya başlamıştı. Sa'd'a, eğer girdiği dinden dönmezse, yemeyip içmeyeceğine dair yemin etmişti. Sa'd, annesine, bunu yapmamasını, çünkü dininden dönmeyeceğini söyledi. Yeminini uygulamaya koyan annesi, bir zaman sonra açlık ve susuzluktan bayılmıştı. Ayıldığında Sa'd ona; "Senin bin tane canın olsa ve bunları bir bir versen, ben yine de dinimden dönmeyeceğim" demişti. Onun kararlılığını gören annesi yemininden vazgeçmişti (Üsdül-?abe, aynı yer). Sa'd (r.a) annesine çok düşkündü ve ona bir zarar gelmesini asla kabul edemezdi. Ancak imanla alakalı bir konuda Rabbine isyan edip başkalarının heva ve heveslerine de tabi olamazdı. Sa'd (r.a) ve benzerlerinin karşılaşacağı bu gibi durumları çözümlemek ve iman edenleri rahatlatmak için Allah Teâlâ şu âyet-i kerimeyi göndermişti: "Bununla beraber eğer, hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşmak için seninle uğraşırlarsa, o zaman onlara itaat etme. Dünya işlerinde onlara iyi davran..." (Lokman, 31 / 15).
Ok atmakta son derece usta olan Hz. Sa'd, bütün gazalarda Resul-i Ekrem'den (sav ) ayrılmadı. Hususiyle Uhud'da kendini Allah Resulüne siper etti. Çok isabetli oklar attı. Allah Resulünün dua ve medhiyesini aldı.
Hz. Ömer (ra) devrinde Kadisiye zaferinin kahramanı ve İslâm ordusunun kumandanıdır o. Kûfe şehrini o kurdu.
Resul-i Ekrem'in duası bereketiyle Hz. Sa'd'ın duası makbuldür. Aleyhinde haksız şikayette bulunan bir kimseye beddua etti, adam o sebeple fitneye uğradı, perişan oldu. Ömrünün son demlerinde gözüne perde inmişti. Gözü görmez olduğu halde, bir kere Mekke'ye gelmişti. Halk etrafına toplanıp dua istiyor, o da onlara duacı oluyordu. Zira, duası müstecaptı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.