Cübbeyi delip geçen bir cürüm

1 Kasım seçimlerinden iki gün önce sosyal medyaya düşen bir kaç dakikalık görüntülü bir kayıt, seçim atmosferinde kaynayıp gitti.Cübbesiyle?sarığıyla görüntüye gelen bir hoca, hemen iki gün sonra yapılacak olan seçimler için arkadaşlarıyla istişare ettiklerini ve partisine değil ama mevcut başbakana oy verme noktasında karar kıldıklarını ilan ediyordu."Partisine değil ama başbakana" oy vermeye karar veren bu hoca takımı, eğer 78 milyonun aklıyla alay etmiyorlarsa sözlerinin ne anlama geldiğini çıkıp açıklamalıdırlar.Bu sözün sahibinin cübbesi ne kadar uzun olursa olsun bu cürm?ü meşhudu örtmeye yetmez, sakalı da ne kadar uzun olursa olsun bu kabahati saklamaya kafi gelmez.Sayısını bilemem ama siz arkanıza taktığınız bir kitleyi bir yere davet ediyorsunuz, bir yöne yönlendiriyorsunuz, bir ekibi desteklemeleri için yol gösteriyorsunuz.Mahkeme?i Kübra'da, büyük hesap gününde elbette her şey, herkese inceden inceye sorulacaktır; "bunu niçin yaptın, şunu niçin yapmadın?" diye ama bu hayatı beraber yaşayan Müslümanlar olarak bizler de merak ediyoruz.Mesela oy vermeye karar verdikleri bu kadronun on dört yıllık icraatlarını İslami açıdan bir değerlendirmeye tabi tutmuşlar mıdır?Mesela; BOP eş başkanlığı, ABD'nin stratejik ortaklığı, Doğal müttefikliği gibi meseleler, kendi bildikleri ve anlattıkları İslam'ın hangi ilkeleriyle uygunluk arz ediyor?Mesela; istişare sonucu destekleme kararı aldıkları bu kadronun iktidar koltuğuna oturmalarının hemen ardından Irak işgalinin başlamış olması, haçlı işgal güçlerine her çeşit lojistik desteğin sağlanmış olması, İncirlik'ten kaldırılan uçakların aylarca Bağdat'ı bombalamış olması ve katledilen Müslüman sayısının milyonlarla ifade edilir olması bu "ilim heyetinde" her hangi bir rahatsızlık oluşturmuş mudur?Mesela; destekleyeceklerini milyonların önünde ilan ettikleri bu ekibin devri iktidarları boyunca Anadolu coğrafyasının yer altı ve yer üstü kaynaklarının el değiştirdiğini, maden ruhsatlarının ecnebi şirketlere devredildiğini, tarım ülkesi olduğumuz halde hububat ürünleri noktasında Batı ülkelerinin pazarı haline geldiğimizi bu muhterem "ilim heyeti " acaba biliyorlar mı?Mesela; Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında İslam aleminin hallaç pamuğu gibi savrulduğunu, bu proje kapsamında tutuşturulan fitne?fesat ateşinde yanan yakılan Müslüman sayısının on milyonu aştığını, namusları kirletilen Müslüman kadınların çetelesi dahi tutulamadığını bu muhterem "ilim heyeti" zahmet edip araştırmış mıdır acaba?Cübbeyi delip geçen bir cürümle karşı karşıyayız.Bu cürmü ne uzun cübbeler örtebilir ne de uzun sakallar saklayabilir.