Dağ fare doğurdu

11 şehit verdik, vermeye devam ediyoruz? Genelkurmay'ın açıklamalarına bakılırsa, daha çok can vereceğiz! Genelkurmay İç Güvenlik Harekât Başkanı Tümgeneral Fahri Kır, terör saldırılarının artarak devam edeceğini açıkladı. Anlayana?Çankaya'da zirve toplandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, artan terör saldırıları ve peş peşe verdiğimiz şehitler sebebiyle "terör zirvesi" yaptı. Genelkurmay Başkanı, Çanakkale'de olduğu için katılamadı. Gül, bazı parti genel başkanlarını ise tek tek kabul etti.Gül zirve toplantısı yaptı da, ne çıktı? Koca bir hiç?Dağ fare doğurdu.Ben, tecrübelerime dayanarak zirveden hiç bir şey beklemiyordum. Beklediğim gibi oldu. "Acaba zirvede ne çözüm üretirler, bir şey çıkar mı?" diye beklenti içine giren vatandaşlarımıza acıdım.Sonuç bildirgesine bakın, zirvenin tahlilini yapın, zirve ortada; "rutin bir toplantı"!Vatan sağ olsun! Milletimizin başı sağ olsun!Ölen öldü; kalan sağlar sıraya girsin?Ben zirveden niçin bir şey beklemiyordum?AKP hükümeti, bugüne kadar TBMM'yi, Türk milletinin değil; AB, ABD ve IMF'nin taleplerini karşılama mekanizmasına çevirmiştir. AKP hükümeti, 7-8 yıldan beri maalesef millet namına hiçbir konuda maalesef "çözüm hükümeti" olmamıştır, bir. Gül de aynı "çözümsüz kadro"dan çıkarak zirveye kondurulmuştur, iki.Terörün bu derece azması, "sıfır terör" ile Türkiye'yi devralan AKP hükümetinin ve Erdoğan'ın, "mesele terör meselesi değil, Kürt meselesidir" çıkışıyla başlamıştır. AKP'nin misyon üstlendiği Amerika'nın BOP'u ekseninde semirtilmiş, AB'ye endeksli etnik çomaklar ve açılım furyasıyla hızlanmış, seyyar mahkemeler ihdas edilerek devletin savcılarının dağdan indirilenlerin ayağına getirtildiği Habur rezaletiyle tavan yapmış, BOP ekseninde en uygun siyasal-sosyal ve askeri vasat yakalanınca tırmanmıştır, üç. Güvenlik Zirvesi sonunda basının karşısına çıkan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'e, gazeteciler, "Erdoğan'ın 'terör taşeronları' diye nitelediği odaklar, sizin saydığınız örnekler üzerinde düşünüldüğünde, bu ülkelerin tamamına yakının AB ülkeleri olduğu ortaya çıkıyor. O zaman biz niye AB'ye girmeye çalışıyoruz?" diye sorduklarında; Çiçek "Bunu düşünüp, tartışma konusu yapalım" şeklinde geçiştiriyor. Aynı AKP, varsa yoksa AB diyor, ABD diyor, dört.Kimse kusura bakmasın? Öcalan'a "sayın", şehitlerimize de "kelle" nitelemesi yapması yüzünden Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından 14 Aralık 2007'de "3 kuruşluk tazminat" cezasına çarptırılan R. T. Erdoğan'dan terör hususunda "köklü bir çözüm" beklemek abesle iştigaldir, altı.Terör bağlamında muhalefet kanadının da "iktidardan çok da farkı" yoktur, beş.Tekeli bölgesindeki Tabur komutanlığında bilgi veren Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın, "Saldırı gecesi 23.30 sularında ilk görüntülerin alındığını, bu saatten itibaren görüntü alınan bölgelere topçu atışı ve diğer ağır silahlarla ateş edildiğini; ancak ilk alınan görüntülerde ateşe karşılık verilmediği için bu görüntülerin çoban, köylü ya da kaçakçı olabileceğinin düşünüldüğünü" kaydetmesi, -basına yansıyan bu şekliyle eğer doğruysa- son derece manidardır, altı.Polis Akademisinin "açılımcı üyesi" Doç. Dr. Önder Aytaç, -kendisine ulaşan bir bilgiyi aktarma kabilinden-, Heron'ların (insansız istihbarat uçağı) saldırıdan günler önce sınırı geçen yaklaşık 200 teröristi tespit ettiğini, ancak teröristlere askerî müdahale talebinin reddedildiğini ileri sürüyor. Hatta Aytaç, Batman'da Heron'lardan sorumlu bir albayın teröristlerin görüntüsünü gördüğünü ve komutanlarına 'Bunları şimdi vurmayacağız da ne zaman vuracağız?' diye tepki gösterdiğini, albayın öfkeyle kafasını duvara vurduğunu anlatıyor. Dahası Aytaç, Heron'ların hafızalarının silinmediğini, son iki haftalık kayıtlara bakılması halinde 150-200 teröristin görüleceğini vurguluyor. Bu "istihbarat" bilgidi polis akademisi üyesine geliyor da, Başbakan Erdoğan ve ona bağlı bulunan Genelkurmay Başkanı'na nasıl ulaşmıyor? Ulaşmıyorsa, terörle nasıl mücadele ediyorlar, yedi.Keşanlı Komando Er Mustafa Kayın'ın ağabey 27 yaşındaki Süney Kayın, "Açılım yaptı ya bir tanesi, açılım? Açılımı görsün. Alsın açılımını başına çalsın. Oğlu görmüş mü bir gün dağda bu sıkıntıyı? 365 milletvekili yollasın oğlunu dağa! Açılım yapıyorsunuz neyin açılımını yapıyoruz. Yatakta bebeğe kurşun sıkan terörist başı 5 yıldızlı otel gibi yerde yatıyor. Açılım buysa hepinize yazıklar olsun! Yine de vatan sağ olsun!" diye figan ediyorsa, Erdoğan ve AKP hükümeti, halkın bu feryadına kulak vermelidir. Erdoğan, bağrı yanık Türk çiftçisine "Ananı da al git!" dediği gibi, davranamaz. AKP'nin, ekonomik batakta olduğu gibi, terör konusunda da çözümü yoksa -ki öyle görünüyor-, çözümü olana kulak vermek, akıl almak ve danışmakla mükelleftir. Vaziyet bu iken, Çankaya zirvesinde yine birbirlerini ağırlamakla yetindiler, sekiz.Terör, 70 milyonun meselesi? Topyekun millet ve devlet meselesi! Dolayısıyla bu hususta "somut çözümü bulunmayan hükümet ve devlet erkanı", seçimlerde yaptıkları gibi "baraj benzeri" rezervler koyma lüksüne sahip değillerdir. Zira millet can veriyor, devlet bitiriliyor. Cumhurbaşkanı ve hükümet, terör konusunda acilen Türk devleti ve milletine yaraşır somut çözümü olanları bir araya getirmeliydi, getirmelidir. Terör zirvesi, körler-sağırlar birbirini ağırlar kıvamında olmamalıydı, olmamalıdır. Maalesef? Olan böyle oldu, böyle oluyor; sonunda olan yine millete oluyor. Zirveler, dağlar fare doğuruyor! O zaman iş başa düşüyor, millete düşüyor; kendisi veya evlatları toprağa gömülmeden önce, çözümü olmayanları sandığa gömmek düşüyor!Görünen şu ki, terör meselesi dahil, devlet ve milletimizin en temel meselelerinde söz, proje ve çözüm sahibi tek siyaset ve fikir adamı var, o da BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş? Zirvede bulunmalıydı. Hatta teşhis ve çözümü bulunmayan yüz tane devlet ve hükümet erkanının olması yerine, bir tane Haydar Baş olmalıydı zirvede! Mübalağa etmiyorum; haddime olmayarak, hakkı teslim ediyorum sadece? Prof. Dr. Baş'ın bugüne kadarki teşhis ve yaklaşımları, hep dosdoğru çıktı, 12'den vurdu. Somut önerileri ve projeleri hem küresel çapta, hem de halkımız nezdinde rağbet gördü. Lakin kimi devlet ve hükümet erkanının yanı sıra, toplumumuzun kimi sosyal-siyasal-iktisadi ve medyatik elit tabakası tarafından görmezlikten gelindi, toplumdan gizlenmeye çalışıldı. Lakin sonunda ve sürekli Türkiye zarar gördü. Terör bağlamında da Prof. Dr. Baş, teşhis ve çözümler ortaya koyuyor; yine birileri örtmeye ve görmezlikten gelmeye çalışıyor, ama hem devlet, hem de millet kan kaybediyor.