Darısı başımıza

Türkiye hakikaten derin bir kuşatılmışlık içinde?Bazı medya kuruluşlarına boşuna boyalı basın denmiyor.Yunanistan'ın yepyeni bir devre imza attığı Syriza Partisi'nin iktidarı hakkında boyalı basın, "AKP projeleri ile seçimi kazandı" şeklinde haberler yaptılar. Hatta uydurduklarına dayanak olarak Çipras'ın AKP'nin çizgisini öven açıklamalarına yer verdiler.Bu yalana, Yunanistan'ın çiçeği burnunda iktidarından yanıt gecikmedi.Syriza Partisi'nin 3 Türk milletvekilinden biri olan Ayhan Karayusuf, "Başbakanımız Çipras'ın sözleri yanlış aktarılmıştır. Biz AKP'yle aynı siyasi çizgide değiliz. Tam karşı çizgideyiz.Örneğin AKP neoliberal politikaları net bir şekilde destekleyip ekonomi politikasını buna göre kurarken Syriza bunun tam tersini savunur. O yüzden AKP'yi desteklediğimizi, örnek aldığımızı söyleyenlerin açıklamaları yanlıştır" dedi.Üstelik milletvekili Karayusuf, Türkiye ile ilişkiler konusunda seçimleri bekleyeceklerini de ifade etti.AKP iktidarı, tamamen Kapitalizmin kurallarını uygulayan bir çizgidedir ve yeni oluşmaya başlayan dengelerde örnek olma vasfı yoktur.Başbakan Çipras'ın, göreve başladıktan sonra ilk olarak Rusya'nın Atina Büyükelçisini kabul etmesi de Karayusuf'u doğruluyor. Bu kabul, hem AB'nin merkezi Brüksel'e, hem de Washington'a, Yunanistan'ın bundan sonraki rotasını gösteriyor.Yunanistan'ın AKP'nin tavrından zerre etkilenmediği ortada. Ancak boyalı basının AKP'yi adres göstermekteki maksadı, asıl etkileneni gizlemek?Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Yunanistan seçimlerinden sonraki makalesinde, Çipras'ın ekibinin BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül Bey'le temas halinde olduğunu yazdı.Yine Çipras'ın seçildikten sonraki ilk hamlesi, "Rusya'ya yaptırımlar, AB üyesi 28 üyenin oy birliği olmadan kabul edilemez" diyerek, Rusya'ya ambargoyu reddetmesi oldu.Malum Rusya, Mili Ekonomi Modeli'ni meclisinde kanunlaştırarak aynen uyguluyor. Bağımsız bir ekonomiye kavuştuğu gibi, bugün dünyanın tek süper gücü haline geldi.Yunanistan da Rusya'nın izinden gitmek istiyor.Zaten, Çipras'ın, seçim vaadlerini gerçekleştirebilmesinin tek koşulu, bu vaadlerin yer aldığı MEM'in sahibinden, Sayın Baş'tan, tamamı hakkında görüş almasıdır. Tıpkı Rusya gibi?Aksi halde, ne emekli maaşlarına yaptığı zammı verebilir, ne zamlı asgari ücreti karşılayabilir, ne bedava sağlık hizmetleri sunabilir, ne de kamudan çıkarılan 200 bin kişiyi geri alabilir.Kapitalist sistemin esiri olmaya devam ederse; AB içinde Euro'da kalırsa bunların hiç biri için kaynak bulamaz. Kısaca MEM, Rusya, Brezilya, Çin, Hindistan, Güney Afrika, Şili vs. ülkelerde uygulanırken, yakın gelecekte bu kervana Yunanistan da katılacak.Türkiye'deki boyalı basın ne kadar gizlerse gizlesin, MEM bloğu büyüyor.Türk siyasetçisi ne kadar kör-sağır-dilsizi oynarsa oynasın MEM, Türk siyasetinin ve Türk milletinin gözünün önünde gizlenemez bir hal alıyor.Bu işin bizi ilgilendiren cephesi, bir de AB'yi ilgilendiren kısmı var. Çipras, Yunanistan'ın AB'ye olan borçlarının yarısının silinmesini yarısının da tekrar yapılandırılmasını talep etti. Yoksa AB'den çıkarız tehdidini de ekleyerek?AB buna evet derse, iflas bayrağını çeken diğer üyeler de aynı hakkı isteyecek. Hayır derse, Yunanistan zaten MEM ile yola devam edecek? Yunanistan'ın AB'den çıkması, Euro'dan ayılması ve milli paraya geçişi, AB'nin bir anda dağılması demektir ki, Sayın Baş bunu 2000 senesinde Euro'ya geçişin ilk gecesinde, "AB 15 sene içinde dağılmaya mahkûmdur" ikazıyla demişti.Kısaca, bugün Türk milletinden gizlenmeye çalışıldıkça devleşen Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, sıra Türkiye'ye gelene kadar dünya ekonomilerini Kapitalizmin esaretinden kurtaracak gibi gözüküyor.Ne diyelim darısı başımıza?