Rusya’dan son gelen zehir zemberek tehditler bile burnunun dikine gidip Türkiye’yi NATO’nun ve de ABD’nin kuklası haline getiren siyasilerin aklını başına getirmiş görünmüyor.
Ya bizim hükümet hiç haber dinlemiyor yahut da Rusya’nın sesi Ankara’da duyulmuyor.
Oysa Rusya açık ve net konuştu.
Füze kalkanını vururuz, dedi.
Belki Rusya’dan yapılan açıklamalara kulaklarını tıkayabilir, gözlerini yumabilir hükümet, ama Rusya’nın balistik füzelerinden devekuşu gibi başını kuma gömerek kurtulamaz Türkiye…
Rusya, kalın kafalı siyasetçilerin bile hemen anlayabilecekleri netlikte konuşuyor.
ABD ile füze savunma sistemi nedeniyle yaşanan uyuşmazlığın çözümü konusunda “çıkmaz sokağa” girildiğini söyleyen Rusya Savunma Bakanı Anatoly Serdyukov, NATO savunma sisteminin unsurlarını vurmak için Avrupa’ya yeni füzeler konuşlandırabileceklerini açıkladı.
Füze kalkanı sisteminin tamamlanmasıyla NATO, Rusya’nın kıtalararası balistik füzelerini vurma kapasitesine ulaşacak. Bu Rusya’nın kendini güvende hissetmemesine sebep oluyor.
ABD, Rusya’nın bu kaygısını gidermezse soğuk savaş döneminin tekrar hortlayacağını şimdiden tahmin etmek zor değil.
Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolai Makarov, “Rusya’nın güney ve kuzeydoğusuna, Kaliningrad’a İskender füze sistemlerinin kurulması da dahil olmak üzere, yeni silahların konuşlandırılması, füze kalkanının Avrupa’daki altyapısını ortadan kaldırmak için olasılık dahilindeki seçeneklerden birisi” dedi.
Hedefte üç ülke var.
Sistemin radarlarının yerleştirildiği ülke olması hasebiyle Türkiye, durdurucu füzelerin yerleştirildiği ülkeler olmalarından dolayı da Romanya ve Polonya Rusya’nın hedefindeki ülkeler.
Tehditlerini hayata geçirme noktasına gelirse Rusya’nın birinci hedefi Türkiye olacaktır.
Neden mi?
Çünkü Türkiye’deki füze radarları devre dışında kaldığı tekdirde Polonya ve Romanya’daki füzelerin fazla bir işlevi kalmayacaktır.
Rusya Genelkurmay Başkanı Makarov’un “füze kalkanının alt yapısını ortadan kaldırırız” ifadelerindeki ‘alt yapı’dan kasıt Türkiye’deki füze kalkanından başka bir yer değildir.
Bu noktaya gelmişken hükümet ve de özellikle Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’na sormak isterim:
Değer mi?
Hükümet ve Dışişleri olarak attığınız adımlar Türkiye’yi Rusya gibi bir devletin birinci hedefi haline getirdi.
Buna değer miydi?
Sadece Rusya değil Türkiye’yi hedef alan. Aynı zamanda bölgemizin kadim devleti, yüzyıllardır hiçbir sorun yaşamadığımız İran’ın da hedefi halindeyiz.
Buna değer miydi?
Milleti ve devleti bu kadar büyük tehditlerle yüz yüze bırakmaya değer miydi?
Ya bizim hükümet hiç haber dinlemiyor yahut da Rusya’nın sesi Ankara’da duyulmuyor.
Oysa Rusya açık ve net konuştu.
Füze kalkanını vururuz, dedi.
Belki Rusya’dan yapılan açıklamalara kulaklarını tıkayabilir, gözlerini yumabilir hükümet, ama Rusya’nın balistik füzelerinden devekuşu gibi başını kuma gömerek kurtulamaz Türkiye…
Rusya, kalın kafalı siyasetçilerin bile hemen anlayabilecekleri netlikte konuşuyor.
ABD ile füze savunma sistemi nedeniyle yaşanan uyuşmazlığın çözümü konusunda “çıkmaz sokağa” girildiğini söyleyen Rusya Savunma Bakanı Anatoly Serdyukov, NATO savunma sisteminin unsurlarını vurmak için Avrupa’ya yeni füzeler konuşlandırabileceklerini açıkladı.
Füze kalkanı sisteminin tamamlanmasıyla NATO, Rusya’nın kıtalararası balistik füzelerini vurma kapasitesine ulaşacak. Bu Rusya’nın kendini güvende hissetmemesine sebep oluyor.
ABD, Rusya’nın bu kaygısını gidermezse soğuk savaş döneminin tekrar hortlayacağını şimdiden tahmin etmek zor değil.
Rusya Genelkurmay Başkanı Nikolai Makarov, “Rusya’nın güney ve kuzeydoğusuna, Kaliningrad’a İskender füze sistemlerinin kurulması da dahil olmak üzere, yeni silahların konuşlandırılması, füze kalkanının Avrupa’daki altyapısını ortadan kaldırmak için olasılık dahilindeki seçeneklerden birisi” dedi.
Hedefte üç ülke var.
Sistemin radarlarının yerleştirildiği ülke olması hasebiyle Türkiye, durdurucu füzelerin yerleştirildiği ülkeler olmalarından dolayı da Romanya ve Polonya Rusya’nın hedefindeki ülkeler.
Tehditlerini hayata geçirme noktasına gelirse Rusya’nın birinci hedefi Türkiye olacaktır.
Neden mi?
Çünkü Türkiye’deki füze radarları devre dışında kaldığı tekdirde Polonya ve Romanya’daki füzelerin fazla bir işlevi kalmayacaktır.
Rusya Genelkurmay Başkanı Makarov’un “füze kalkanının alt yapısını ortadan kaldırırız” ifadelerindeki ‘alt yapı’dan kasıt Türkiye’deki füze kalkanından başka bir yer değildir.
Bu noktaya gelmişken hükümet ve de özellikle Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’na sormak isterim:
Değer mi?
Hükümet ve Dışişleri olarak attığınız adımlar Türkiye’yi Rusya gibi bir devletin birinci hedefi haline getirdi.
Buna değer miydi?
Sadece Rusya değil Türkiye’yi hedef alan. Aynı zamanda bölgemizin kadim devleti, yüzyıllardır hiçbir sorun yaşamadığımız İran’ın da hedefi halindeyiz.
Buna değer miydi?
Milleti ve devleti bu kadar büyük tehditlerle yüz yüze bırakmaya değer miydi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024