Değişik devlet başkanlarının tepkileri

İlerleme raporu açıklandıktan sonra dünyadaki tepkileri çok değişik şekilde basına ve medyaya yansımıştır. Bunlardan bazısılarını yazmak istedim.

1 - Washington: Müzakerelerin başlamasını tavsiye eden raporu olumlu bulmaktadır.

2 - Fransa Cumhurbaşkanı Jack Chirac: Türkiye'nin AB'ye katılması 10-15 yıl sürer. Ama şimdi konu bu değil. Şimdi konu müzakerelere başlayıp başlamayacağı konusu önümüzde durmaktadır!

Not: Jack Chirac'ın kafası çok karışık. Kararı menfi ama belli etmek istemiyor!

3 - İngiltere Başbakanı Tony Blair "Türkiye'yi AB'ye istiyoruz" dedi. Türkiye iyi bir NATO müttefikidir.

Not: Tony Blair de Türkiye'ye askeri açıdan bakmaktadır. Eskiden ordunun küçültülmesini isteyen AB'dekiler, kendilerine de terör tehditleri ulaşınca korkmaya başladılar ve Türkiye'yi ve Türk ordusunu şimdilerde, adeta kalkan olarak kullanmak niyetindeler!

4 - İtalya Başbakanı Silvio berluscony "Aralık ayında Türkiye'ye müzakere tarihi verilmelidir" dedi.

5 - Hollanda Başbakan yardımcısı Gemit Zalm: Raporun esaslı, eleştirel ve nüanslarla dolu" olduğunu söyledi. "Türkiye'ye henüz kesin bir tarih verilmemektedir. Aralık ayındaki liderlerin kararı bunun temelini oluşturacaktır" dedi.

6 - Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen: Ankara'ya bu raporla açık çek verilmediğini söyledi. Önce bir geçiş dönemine girebileceğini de ilave etti.

Türkiye'ye hayır ve evet'lerin

düşündürdükleri

Türkiye'nin AB'ye girmesi Avrupa Birliğine çok büyük fayda ve katkılar getirir. Girmesini engellemek ise büyük terslikler oluşturur! Şöyle ki:

A - Türkiye'yi bu durumda kabul etmemek AB'yi güvenilmez yapar,

B - Türkiye coğrafyası ile, İslam diniyle gelenek ve görenekleriyle AB ile İslam dünyası arasında bir köprü oluşturur.

C - NATO'nun 2. güçlü ordusuyla Türkiye askeri bakımdan, çok güçlü bir ülkedir. Bu büyük ordusuyla Türkiye AB'nin güçlü olmasını sağlar ve AB'yi dünya çapında oyuncu yapar.

D - Avrupa'nın en dinamik ekonomisiyle Türkiye Avrupa'yı canlandırır.

E - Türkiye yabancı sermaye için ucuz işçiliği ile yatırım cenneti olur.

F - Ortadoğu'da Türkiye istikrar unsuru olur. AB de bundan faydalanır.

H - Türkiye'nin nüfusu çok yüksek; AB'ye çok göç olur.

İ - Türkiye bu nüfus artışıyla AB'nin en büyük ülkesi; Patronu olur.

J - Türkiye Asyalıdır. Üstelik Müslüman'dır. Türkiye aslında Asya'ya, oraya aittir.

K - Türkiye AB'ye alınırsa AB'nin sınırları İran-Irak, Suriye ile Kafkaslar olur.

L - Türkiye AB normları, insan hakları ve İşkence konularını henüz tam olarak benimsemiş bir ülke değildir. Bunları şimdilik, sadece kağıt üzerinde kabul etmiş oldu. Uygulaması çok zor olacaktır.

23 Ekim görüşmeleri önemli mi?

Başbakan Erdoğan 23 Ekim'de Schröder ve Chirac zirvesinden önemli kararlar beklemektedir. Bu görüşmede Fransa, Türkiye'nin yapacağı Airbus ihalesine Chirac büyük önem vermektedir.

Not: Fransız kafası her şeyi kendi çıkarına, maddi menfaatine göre ayarlamak istemektedir!

Başbakan Erdoğan, 6 Ekim görüşmelerinden önce Belçika ve İtalyan ile Yunan başbakanlarını telefonla arayarak Schröder'e destek vermelerini istiyor! Onlar da, daha sonra Schröder'e destek veriyorlar.

Mr. Schröder, "Başbakan Erdoğan'ın ayırımcılık yapılıyor, ortaya özel şartlar konuluyor dediğine ise, rapordaki bazı şartların koyulmuş olması Türkiye'ye yönelik değil, AB'deki bazı ülkelerin kamuoylarını tatmin etmek için konulmuştur" dedi.

Erdoğan ise buna "Türkiye'de kamuoyu yok mu, onları da rencide edecek bir durum kabul edilemez" dedi. Ona rağmen rapordaki durumlar incelendikten sonra herhalde kabul edilmiştir, çünkü öyle açıklanmaya gidilmiştir.