Demokratikleşerek parçalanıp yok olup gitmek

Endülüs İslam Devleti yöneticileri, kişisel liderlik ihtirasını ön plana çıkararak küçük küçük emirliklere, valiliklere, derebeyliklerine bölündü, parçalandı ve yok olup gitti. Osmanlı Beyliği ise, en küçük beylik olmasına rağmen bireysel menfaat yerine millî davayı esas aldığından diğer beylikleri yutarak büyüdü ve cihan devleti oldu.Bu tecrübeyi günümüz Türkiye'sine uyarlarsak şöyle bir durum ortaya çıkıyor ve bu tecrübe, bugün bizim için çok sağlam bir zemin teşkil ediyor. Dışarıdan Haçlı-Siyonist Emperyalist Batının projelendirdiği ve içimizdeki işbirlikçi siyaset taşeronlarına uygulamaları için verdikleri demokratikleşme paketi, eyaletleşme, özerklik, federasyon, büyük şehir yasası gibi çalışmalarla Türk millet ve devlet birliğini parçalama tezgâhıdır. Bunun için Selçuklu deneyimi tekrarlanıyor. Selçuklunun parçalanma ve yok olma sebeplerini günümüz Türkiye'sine uyarlarsak büyük benzerlikler görebiliriz. Mesela bu bağlamda 1- Bugün özellikle Güneydoğu Anadolu'da uygulanan tavizkâr politikalarla merkezî devlet hâkimiyeti büyük ölçüde kaybolmak tehlikesiyle karşı karşıyadır. PKK elebaşılarıyla Oslo'da, orada burada yapılan gizli görüşmelerle, anlaşmalarla hükûmet edenler, buna zemin hazırladılar. 2- Uygulanan etnikçi, kavmiyetçi, azınlıkçı, liberal, küresel politikalarla siyasi ve millî birlik hızla parçalanıyor. Demokratikleşme adına çıkarılan kanunlarla merkezî devlet hâkimiyeti gevşetilerek vali ve belediye başkanlarına derebeylik gibi bir mahiyeti olan bağımsızlık alanı açılıyor. 3- Türk millet ve devlet birliğini parçalamak ve yıkmak için bugün de Avrupa, Amerika, Rusya, İran, Çin, Yunanistan, Barzani kaynaklı çok çeşitli çalışmalar devam ediyor. 4- Selçuklu dönemindeki Hasan Sabbah'ın Batınîliği gibi bugün de Türkiye'mizde bir takım uyduruk tarikat ve cemaatler, PKK ve aşırı solcu yıkıcı örgütler çoğaldı, onlara içerden ve dışarıdan özellikle de dışarıdan her türlü destek verildi, verilmeye devam ediyor.  Dinlerarası diyalogcu, ılımlı İslamcı, Muhammed'siz İslamcı, Amerikancı, Avrupacı bu tarikat ve cemaat yapıları, hangi emperyalist devletin kullandığı bilinmeyen aşırı sol ve etnikçi örgütler, sorgulamadan, her emredileni gözü kapalı yerine getiren robot fedailer ve militanlar üretiyor. Bunlar, Amerika'nın ve diğer modern Haçlı-Siyonist yapıların emriyle tam bağımsız millî Türk devletini bütün kurum ve değerleriyle yok ediyorlar. Selçuklu bu gibi sebeplerle parçalandı ama bu parçalanmayı durduran ve tersine çeviren yani büyük toparlanmayı gerçekleştiren bir Osmanlı Beyliği çıkmıştı. Bugün ülkemizde PKK gibi Türk düşmanı etnik ırkçı yapılar, Amerikancı cemaat ve tarikatlar, yine Avrupacı ve Amerikancı liberal menfaatçiler, haramîler (her dönemdeki rüşvetçi, hırsız ve yolsuzların tamamı), haşhaşîler, şunlar bunlar gibi âdeta birçok derebeylikler türedi. Bugün bu derebeylikler, Haramîler, Haşhaşîler ve PKK olmak üzere üç paralel devlet halinde yapılandı ve Atatürk'ün kurduğu Bağımsız Millî Türk Devleti'nin tapulu arazisine çadır kurdular.  Fakat eski zamanın en küçük beyliği olan Osmanlı Beyliğinin bugünkü torunları olan "Helalî ve İstiklalî Türkler", millî devletleri ellerinden alınmış halde bir kenarda duruyor. Sayıları az gibi görünse de tam bağımsızlıkçı, Allah'tan başka kimseden korkmayan, Allah'tan başka kimseden yardım dilenmeyen, yerli, millî ve İslamî değerlere bağlı, anti emperyalist, son derece samimi, ihlaslı, birbirine iyice kenetlenmiş, ümidini kaybetmemiş, vatan ve millet mistiği, Türk birliği davasında son derece diri bir aşk ve şevkle çalışan bir çekirdek yapı var.  Osmanlı Beyliği, nasıl bütün Türk ve Müslümanları bir araya getirerek dünyanın en büyük devleti olduysa, "Helalî ve İstiklalî Türkler" de dışarıdaki Haçlı-Siyonist emperyalist akbabaları, içerdeki bütün Haramîleri, Haşhaşîleri ve PKK eşkiyasını siyaseten bertaraf ederek aynı işi görecektir. Ümidimiz ve şevkimiz tamdır. Atatürk'ün Millî Mücadele döneminde bugünkü Amerika ve Avrupa'nın atalarına (:İtilaf devletleri), Haramî, Haşhaşî ve PKK'lıların dedelerine (:Hürriyet ve İtilaf Partisi, İslam Teali Cemiyeti, Kürt Teali Cemiyeti) yaptığı gibi günümüzde de Modern Haçlı emperyalizmini ve yerli işbirlikçilerini bir kez daha şaşırtmaya ve hayal kırıklığına uğratmaya hazırız. Hak, hukuk, adalet, bilim, çalışma, medeniyet, doğruluk ve dürüstlük gibi insanlık ve İslamlık değerlerine bağlı kalarak "Helalî bir millet", her türlü emperyalizme geçit vermeyen tam bağımsızlıkçı "İstiklalî bir devlet" kimliğimizi ve varlığımızı korudukça bize Endülüs değil, Beylikler sonrası Osmanlı tecrübesi yol açacak. Yalnız buradaki Osmanlı tecrübesinden kasıt, İslamcı görünümlü Amerikan vesayetçilerinin Yeni Osmanlıcılık projesi değildir.  Osman Bey, dışarıdan Haçlı ve Moğol saldırılarının, içerden Hasan Sabbah Haşhaşilerinin parçaladığı Selçuklu dağılışını imanı, azmi ve iradesiyle Osmanlı toparlanışı ve bütünleşmesi olarak gerçekleştirdi ve zaman içinde Türk'e cihan devleti hediye etti. Osman Bey'in torunu olan Büyük Türk Atatürk de Haçlıların torunları olan İtilaf devletlerinin Sevr'le dağıtmak istediği Türk millet ve devlet birliğini, dedesi Osman Bey'in imanını, azmini ve iradesini kuşanarak yeniden sağladı. Bugün de İtilaf devletlerinin torunları olan Avrupa Birliği ve Amerika, yine aynı oyun ve tezgâh peşinde, yani Türk millet ve devlet birliğini parçalamaya çalışıyor. O zaman Osman Bey'in ve Atatürk'ün ruhu, Helalî ve İstiklalî Türklerde yeniden dirilecektir. Hiç kuşkumuz yok.