Dert eklenir eski dertler üstüne

İlk düğme yanlış iliklenmiştir bir defa, sonrakilerin doğru iliğe denk gelmesini beklemek, çıkmaz ayın son çarşambasını beklemek gibi bir şeydir.

Zaman zaman, özellikle de iç politikada sıkıştığınız zaman; 'dış güçler, dış mihraklar' naraları atarak, seçmen kitlenizi yamacınızda toplamaya yarayan söylemler, artık inandırıcı olmaktan oldukça uzaktırlar.

Zaman içinde iyice anlaşılmıştır ki, bugün 'öcü' diye takdim ettiğiniz o çevreler aslında, himmetlerini ve desteklerini alarak güç devşirdiğiniz, makam ve servet topladığınız çevrelerdir.

Aslında ilk desteğinizi, ilk icazetinizi o çevrelerden alarak ilk düğmeyi yanlış iliklediniz ve şimdi, sonraki düğmeleri yerli yerine iliklemeyi isteseniz bile artık geçmiş olsun.

Söz konusu çevrelerin ve güç odaklarının telkinleri ve yönlendirmeleri ile, üzerinize giydiğiniz ve halkınıza giydirdiğiniz kılık-kıyafet, iliklemeye çalıştığınız düğmeler artık her defasında yeni dertlere kapı aralıyor, yeni kahkahalara sebep oluyor.

İlk düğmenizi yanlış ilikleterek sizi ve yönettiğiniz ülkeyi, kendi rotalarına sokan o çevreler, işi düzeltmek için ve görüntüyü kurtarmak için her debelenmenizde bıyık altından kıs kıs gülerek keyiflerine keyif katmaya devam ediyorlar.

Adamlar sizi, devletler için kısa sayılabilecek bir zaman diliminde, ürettikleri her mamulün gönüllü pazarı haline sokmuşlar, öyle ki, birçok temel ihtiyaç kalemlerinde sizi, kendilerine mecbur ve de mahkûm etmeyi başarmışlar.

Siz ihracata dayalı bir ekonomik model uyguladığınızı zannediyorsunuz, hatta halkınıza mevcut gidişatı öyle pazarlıyorsunuz, rakamlar açıklanıyor, bir de bakıyorsunuz ki, bir yıllık cari açığınız yüzde dört yüz ellilere ulaşmış.

Faize karşı olduğunuzu, faizle çok etkili bir mücadele yürüttüğünüzü iddia ediyorsunuz ve bunu her fırsatta vurguluyorsunuz, rakamlar açıklanıyor, bir de ortaya çıkıyor ki, faiz kurumları olan bankaların kârları, yüzde beş yüzlere baliğ olmuş, iyice anlaşılıyor ki, Cumhuriyet tarihi boyunca, faiz ödemelerine en fazla pay ayıran yönetim sizin yönetiminiz olmuş.

Yoksulun sofrasındaki üç zeytinden ikisi, üç ekmekten ikisi, üç parça peynirden iki parçası, sayenizde faiz lobilerine gitmiş ve gitmeye de devam ediyor.

İlk düğmeyi yanlış iliklediğiniz için, dış güçlerin ve dış mihrakların himmet ve destekleriyle o çok sevdiğiniz koltuklarınıza oturduğunuz için artık, düzeltme niyeti ile de olsa attığınız her adım, milletin başına açtığınız yığın yığın dertlere yenilerini eklemekten başka bir işe yaramıyor.

Sizden sadır olan en başarılı icraat, eski dertler üstüne yenilerini eklemekten ibaret.