Dertlere veda çay keyfine merhaba

İktidar partisi millete çay dağıtmaya devam ediyor.

İktidar partisinin Sayın Genel Başkanı kendisini dinlemek üzere gelenlere, kendisine dertlerini arz etmek üzere gelenlere yukarıdan aşağı çay paketleri fırlatmaya devam ediyor.

Bir günlüğüne de olsa, birkaç saatliğine de olsa dertleri unutalım ve çay keyfine bakalım dercesine…

İyi, güzel de insanlar birer paket çayla evlerine döndüklerinde tam da bir 'keyif çayı' demlemeğe niyetlenirken bir bakıyorlar ki dertler çoktan kuyruğa dizilmişler.

Nasılsa, her nedense hep te öyle olur; evde tüketilen özellikle gıda maddeleri sanki biri birlerini haberdar ederek hep beraber tükenirler.

Şeker bitmişse, yağ da bitmiştir.

Pirinç bitmişse bulgur haydi haydi bitmiştir.

Mercimeğin yeşili kırmızısı adeta sözleşerek sıvışmışlardır kilerden.

Nohutun fasulyenin peşlerine dahi düşmeye gerek yok, onlar çoktan sırra kadem basmışlardır.

Zeytin ile peynirin sürekli beraber kaybolduklarına şahit olunmuştur.

Bu durumda oturup da çoluk-çocuk hep beraber bir keyif çayı içmek ya da çay keyfi yapmak ne mümkün.

Bu çay fırlatma sahneleri bazen miting meydanına kurulmuş olan sahneden bazen de otobüsten gerçekleşiyor.

Her iki halde de 'veren el' yukarıda, açıkta, ayan-beyan belli ama 'alan eller' aşağıda ve belirsiz, çoğu zaman çayları fırlatan tarafından kavga etmemeleri konusunda uyarılıyorlar.

Yıllardan beridir izlediğimiz bu çay dağıtma, çay fırlatma sahnelerinde asla itiş-kakışlar eksik olmaz ve genellikle de çay yakalayanın elinde kalır, eğer paket yırtılıp dökülmez ise.

Memleket sathında görüntülere bakılırsa, ülkenin dört bir köşesinden gelen haberlere bakılırsa, yıllardır devam eden bu çay fırlatma seansları her nedense milletin keyfine keyif katmamışa benziyor.

Yirmi yıla yakın bir süreden beri ülkeyi yöneten bir siyasi partinin Genel Başkanının, ayrıca ülkenin Cumhurbaşkanının elinden bir paket çay almak bu dünyada her faniye nasip olmaz. Hal böyleyken, böylesine bir nasibe mazhar olmuşken bir de kalkıp onun huzurunda elemden-kederden, dertten-ıstıraptan, hele hele ekmek yokluğundan söz etmek olacak şey midir?

Eve ekmek götüremiyorsan be adam, pasta da mı götüremiyorsun?

Öteyi-beriyi bir tarafa bırak ta, fırlatılan şu çay paketlerinden bir tane olsun yakalamaya bak sen.

İdareli kullan ki bir dahaki mitinge kadar tükenmesin.