Devlet krizi

İleri demokrasi, demokratikleşme, özgürlük, üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü falan derken bir de baktık ki memleketin çivisi çıkmış. Her yerinden yağ kaçırıyor, vidalar atıyor. Büyük patlama an meselesi. Şu tabloya bakar mısınız, bakanlar rüşvet iddiaları nedeniyle istifa etmek zorunda kalıyor, istifa eden Bakan yaptığım her şeyde Başbakanın onayı var, o zaman Başbakan da istifa etsin diyor, savcının gözaltı talimatına emniyet uymuyor, başsavcı kendisine bağlı savcıyı yalancılıkla suçluyor, HSYK ve Danıştay hükümete rest çekiyor.Yani Türkiye tam bir devlet krizi yaşıyor.* * *Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun tetiklediği kriz ikinci dalga operasyon talebiyle zirveye çıktı.Mali büyüklüğü 100 milyar doları bulduğu iddia edilen ikinci bir yolsuzluk soruşturmasını yürüten Terörle Mücadele Kanunu Savcısı Muammer Akkaş, 41 kişi için gözaltı talimatı verdi. Aralarında birçok ünlü ismin de bulunduğu gözaltı kararına görevden almalar ve atamalarla yeniden yapılandırılan İstanbul Emniyeti uymadı. Savcı kararında diretince de dosyadan el çektirildi ve dosyaya 5 yeni savcı atandı. Dosyadan alınan Akkaş ise bizzat kendi dağıttığı yazılı açıklamasında, "Hem Başsavcılık üzerinden hem de yargılama kararlarını uygulama durumunda olan adli kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkân verilmiştir" dedi. Bu açıklamadan hemen sonra aynı yerde kameraların karşısına geçen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ise savcı Akkaş'ı yalancılıkla suçladı.İlerleyen dakikalarda savcılık içindeki krize Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu HSYK da dahil oldu.HSYK'dan yapılan açıklamada operasyonu önceden amire haber verme zorunluluğu getiren yeni adli kolluk yönetmeliğinin anayasaya aykırı olduğu belirtildi.Bu açıklama hükümetin tepkisini çekti.Yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ "HSYK'nın açıklaması yargı bağımsızlığına müdahale, mahkeme ve hâkimlere telkin niteliğindedir. Bu da Anayasanın 138. maddesinin açık ihlalidir" dedi. Kriz büyürken Danıştay'dan da hükümeti şoke eden bir karar geldi.Danıştay 10. Dairesi Adli Kolluk Yönetmeliği'nin yürütmesini oy çokluğu ile durdurdu. Böylece, polisin amirine, savcının başsavcıya el koydukları olaylar, yakalanan kişiler ve alınan tedbirler hakkında derhal bilgi verme zorunluluğu da kalktı.Ve Başbakan Erdoğan. Sakarya Üniversitesinde konuşan Başbakan Erdoğan savcıyı yargının yüz karası ilan etti, HSYK'yı suç işlemekle itham etti.* * *Bu arada piyasalar da allak bullak. Euro 3 lirayı geçti, Dolar rekor üstüne rekor kırıyor. Dövizdeki yükseliş iğneden ipliğe her şeye zam anlamına geliyor.Bir yanda ayyuka çıkan yolsuzluklar bir yanda yargıyı ve emniyeti karşı karşıya getiren hükümet baskısı. Bir yanda milyon dolarları ayakkabı kutularında saklayanlar bir yanda da ay sonunu nasıl getireceğim diye kara kara düşünen vatandaş.Anlaşılan birileri deliğe süpürülürken beraberinde bu milleti ve devleti de götürmek istiyor.Ne dersiniz?