Dinlerarası Diyalog ve o beddua

ABD'nin Pensilvanya'sında mukim Fethullah Gülen beddua literatürüne önemli bir katkıda bulundu. Kendisine bu katkısından dolayı "2013 beddua özel ödülü" verilse yeridir.Bu beddua sosyal medyada büyük yankı buldu, acayip versiyonları çıktı, devreye Recep İvedik bile girdi. Kısa bir süre öncesine kadar mezardaki ölüleri bile AKP'ye oy vermeye çağıran bir kişinin aynı partiye ve liderine hoplaya zıplaya beddua etmesi gerçekten çok ama çok ilginç. Acaba 11 yıllık ittifakın sonunda ne oldu, neyi paylaşamadılar, araya hangi kara kedi girdi?Önce Gülen neler söylemişti onu bir hatırlayalım,"Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkân vermesin."Evet... Beddua böyle ama bizim konumuz bu bedduadan önce söylediği sözler.Şimdi müsaadenizle bu sözleri aktarmak istiyorum, "Dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur'an'ın temel disiplinlerine aykırıysa, Sünnet-i Sahiha'ya aykırıysa..."Bedduanın şartı da böyle.* * * Şimdi gelelim Gülen'in en önemli misyonlarından biri olan Dinlerarası Diyalog'a.Malumunuz olduğu üzere Gülen 1998 yılındaki Vatikan ziyaretinin ardından bu projenin adeta Türkiye distribütörlüğünü aldı. Zira projenin patenti Vatikan'da. Yüce dinimiz İslam'ı, Yahudi ve Hıristiyanlıkla aynı kefeye koyan programlar, bunların hepsi hak dindir şeklindeki mesajlar, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (as)'i devre dışı bırakan İbrahimi dinler tezi, Papazlı hahamlı iftar sofraları, sırat köprüsünden geçirilen gayri müslimler ve daha neler neler. Bu mesele üzerine değil köşe yazısı ciltler dolusu kitap yazmak mümkün.Ancak şu kadarını ifade etmek isterim, Dinlerarası Diyalog 28 Ekim 1965'te Papa 6. Paul'un onayıyla "Papalığın 3. bin yıl hedefi" olarak ilan edildi. Vatikan'dan 1991 yılında açıklanan Redemptoris Mission adlı genelgede "Dinlerarası Diyalog, kilisenin bütün insanları kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır... Bu misyon aslında Mesih'i ve İncil'i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir" denilmektedir.Öte yandan Dinlerarası Diyalog ABD'nin İslam dünyasını kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmek için geliştirdiği Büyük Ortadoğu Projesi'nin de en önemli argümanlarından biri durumunda.Ilımlı İslam ve Medeniyetler İttifakı adıyla da sahneye konan Dinlerası Diyalog projesiyle, yüce Allah'ın Kuran-ı Kerim'de tek hak din ilan ettiği İslam, tahrif edilmiş dinlerle aynı kefeye konuyor.* * *Şimdi hal bu iken bu Dinlerarası Diyalog faaliyetlerinde ortaya konan tavrın ve verilen mesajların İslam inancına taban tabana zıt olduğunu söylemeye her halde gerek yok! Bu aykırılık gün gibi ortada. Şu ayeti kerime durumu zaten çok net bir şekilde özetliyor, "Kim İslam'dan başka bir din ararsa, bilsin ki, (o din) ondan kabul edilmeyecek ve o, ahrette kaybedenlerden olacaktır. (3-85)" Evet... Durum çok net. Dinlerası Diyalog İslam'ın ruhuna, Kur'an'ın temel disiplinlerine taban tabana zıt. Bu noktada yeniden Gülen'in bedduasına dönüyor ve o sözleri aynen tekrarlıyorum.Bakalım kimler âmin diyecek?"Dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur'an'ın temel disiplinlerine aykırıysa, Sünnet-i Sahiha'ya aykırıysa, İslam'ın hukukuna aykırıysa, Allah onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkân vermesin."