Diyanet İşleri Başkanlığı'nın organizesinde başlayan "Güncel Dini Meseleler İhtisas Toplantısı", İslam'ı bugünün ihtiyacına göre tekrar düzenlemeyi konuşuyor.
Diyanet İşleri Başkanı Sn. Yılmaz, "İslamî öğretiyi, bugünün insanının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yorumlayan eserler olarak vermeliyiz. Bu noktada çok geç kaldığımızı düşünüyorum" dedi.
Kur'an ve Hadis'lerin anlaşılması ve yorumlanmasının zamana ve çağa göre değiştiğinden hareketle modernistlerin görüşlerine yer verildiği toplantıda 100'den fazla ilim adamı, İslam'ı çağa uydurmanın prensiplerini tartışıyor.
Halkın dini hassasiyetlerinin yoğun olduğu Üç aylar, Ramazan gibi dönemlerde özellikle gündem edilen bu tür toplantılar, özünde Peygamberimizde açılımını bulan Kur'an-ı Kerim'i değiştirme ve O'nun Peygamberi Hz. Muhammed (sav) Efendimizi yok sayma gayretleridir.
Resulullah'tan (sav) günümüze yüzyıllardır senetle, delille aktarılarak gelen İslam dininin yaşanmış tarzını çağa uydurmak, "O'nun dedikleri O'nun dönemindedir. Bugün yeri yoktur" manasını taşır.
Ve; temeli ülkemiz üzerindeki parçalanma projelerinin bir ayağını oluşturan misyonerlerin ve oryantalistlerin görüşlerini anımsatan toplantı konuları, bütünlüğümüz açısından da ciddi bir tehlikedir.
Zira, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür; dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür.
Kur'an ve Hadisin tekrar değerlendirileceği bu toplantı ile misyoner ve oryantalistlerin İslam'a yönelik muharref iddiaları birbiriyle örtüşmektedir.
Geçmişte, Seyyid Ahmet Han ve Cemaleddin Afgani gibi şahısları; hayranı oldukları Batı âleminin değer yargıları, kültürü ve hayat anlayışlarının bir yansıması diyebileceğimiz modernizm akımı ile, Kur'an'ı, tarihsellik metodu kullanarak tahrif etmeye çalışmışlar, "Son peygamber Hz. Muhammed ve O'nun getirdiği Kur'an-ı Kerim, belirli bir zaman diliminde ve yeryüzünün belirli bir yöresine inmiştir. Bu itibarla getirdiği hükümler o döneme, o yöre insanına uygundu, bugün ise geçerli değildir" tarzı yorumlarla, İslam'ı temelinden değiştirme faaliyetlerinde bulunmuşlardır.
Pakistanlı Fazlurrahman, 'Kur'an'ın ahlâki denebilecek değerlerinin evrensel; siyaset, hukuk, ekonomi vs. gibi konulardaki hükümlerinin ise tarihsel olduğunu, o dönem Araplarına has olduğunu' iddia etmişti.
Montgomery Watt, Goldziher, Joseph Schoct, Renan gibi şahıslar, İslam'ı temelinden değiştirme; Peygamber Efendimiz'i (sav) sıradan bir insan, bir şair vs. gibi göstererek halkın nazarından düşürme ve İslam'ı karalama çalışmalarını yoğun şekilde sürdürmüştür.
Bu toplantıdaki konu başlıklarının, geçmişin oryantalist mantığından ve işlediği tezlerden pek farkı olmadığı dikkat çekicidir.
İslam dini evrenseldir. Zaman ve mekân sınırlaması olmadan her topluma ve de kıyamete kadar her yüzyıla indirilmiştir.
Bu, O'nun mucizelerinden biridir. Görüşleri, emir ve yasakları eskimez, geri kalmaz.
Bu sebeple, Diyanet İşlerimizin vazifesi, İslam'ı günün ihtiyaçlarına uydurmak değil, İslam'ın Resûlullah'ın (sav) gösterdiği istikamette yaşanmasına yardımcı olmaktır.
Diyanet İşleri Başkanı Sn. Yılmaz, "İslamî öğretiyi, bugünün insanının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yorumlayan eserler olarak vermeliyiz. Bu noktada çok geç kaldığımızı düşünüyorum" dedi.
Kur'an ve Hadis'lerin anlaşılması ve yorumlanmasının zamana ve çağa göre değiştiğinden hareketle modernistlerin görüşlerine yer verildiği toplantıda 100'den fazla ilim adamı, İslam'ı çağa uydurmanın prensiplerini tartışıyor.
Halkın dini hassasiyetlerinin yoğun olduğu Üç aylar, Ramazan gibi dönemlerde özellikle gündem edilen bu tür toplantılar, özünde Peygamberimizde açılımını bulan Kur'an-ı Kerim'i değiştirme ve O'nun Peygamberi Hz. Muhammed (sav) Efendimizi yok sayma gayretleridir.
Resulullah'tan (sav) günümüze yüzyıllardır senetle, delille aktarılarak gelen İslam dininin yaşanmış tarzını çağa uydurmak, "O'nun dedikleri O'nun dönemindedir. Bugün yeri yoktur" manasını taşır.
Ve; temeli ülkemiz üzerindeki parçalanma projelerinin bir ayağını oluşturan misyonerlerin ve oryantalistlerin görüşlerini anımsatan toplantı konuları, bütünlüğümüz açısından da ciddi bir tehlikedir.
Zira, milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür; dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür.
Kur'an ve Hadisin tekrar değerlendirileceği bu toplantı ile misyoner ve oryantalistlerin İslam'a yönelik muharref iddiaları birbiriyle örtüşmektedir.
Geçmişte, Seyyid Ahmet Han ve Cemaleddin Afgani gibi şahısları; hayranı oldukları Batı âleminin değer yargıları, kültürü ve hayat anlayışlarının bir yansıması diyebileceğimiz modernizm akımı ile, Kur'an'ı, tarihsellik metodu kullanarak tahrif etmeye çalışmışlar, "Son peygamber Hz. Muhammed ve O'nun getirdiği Kur'an-ı Kerim, belirli bir zaman diliminde ve yeryüzünün belirli bir yöresine inmiştir. Bu itibarla getirdiği hükümler o döneme, o yöre insanına uygundu, bugün ise geçerli değildir" tarzı yorumlarla, İslam'ı temelinden değiştirme faaliyetlerinde bulunmuşlardır.
Pakistanlı Fazlurrahman, 'Kur'an'ın ahlâki denebilecek değerlerinin evrensel; siyaset, hukuk, ekonomi vs. gibi konulardaki hükümlerinin ise tarihsel olduğunu, o dönem Araplarına has olduğunu' iddia etmişti.
Montgomery Watt, Goldziher, Joseph Schoct, Renan gibi şahıslar, İslam'ı temelinden değiştirme; Peygamber Efendimiz'i (sav) sıradan bir insan, bir şair vs. gibi göstererek halkın nazarından düşürme ve İslam'ı karalama çalışmalarını yoğun şekilde sürdürmüştür.
Bu toplantıdaki konu başlıklarının, geçmişin oryantalist mantığından ve işlediği tezlerden pek farkı olmadığı dikkat çekicidir.
İslam dini evrenseldir. Zaman ve mekân sınırlaması olmadan her topluma ve de kıyamete kadar her yüzyıla indirilmiştir.
Bu, O'nun mucizelerinden biridir. Görüşleri, emir ve yasakları eskimez, geri kalmaz.
Bu sebeple, Diyanet İşlerimizin vazifesi, İslam'ı günün ihtiyaçlarına uydurmak değil, İslam'ın Resûlullah'ın (sav) gösterdiği istikamette yaşanmasına yardımcı olmaktır.
Hüseyin Kibarlı / diğer yazıları
- Başlıksız... / 19.01.2003
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002
- Küreselleşme milliliği bitirir / 17.01.2003
- Kıbrıs'ta milli bütünlük dini bütünlükten geçer / 16.01.2003
- Asıl hedef başka / 15.01.2003
- Ekonomide kalıcı çözüm için / 11.01.2003
- Türkiye güçlü olmaya mecburdur / 09.01.2003
- Türkiye, savaşı önleyebilecek güçtedir / 08.01.2003
- Yabancılara el açmaktan kurtulmalıyız / 24.11.2002
- Türkiye yol ayrımında / 23.11.2002
- IMF ile bu iş olmaz / 19.11.2002