Dolardaki yükselişin panzehri içimizde

Malum bugünlerde dolar tek gündemimiz haline geldi. Dolarla yatar dolarla kalkar olduk. Televizyon programlarında sosyal medyada milletçe her yerde doların yükselişini konuşur hale geldik. Doların yükselişinin nedeni ne kadar ABD'nin Rahip Brunson'ın serbest bırakılmasını istemesinden kaynaklanıyor gibi görünse de, doların bu kadar süratle yükselebilmesi ve bizim bu yükselişten bu denli etkilenmemizin sebebi bir rahip olamaz herhalde? 
Yükselişin nedenini algılamak için en başta sorgulanması gereken şunlardır: Nasıl Trump'ın sadece bir tweeti bu derece Türk ekonomisine yön verir oldu? Nasıl oldu da Amerika bizimle çocukla oynar gibi oynayıp ekonomimizi alt üst etmeye kalkabildi? Tabii ki bunlar bir anda gerçekleşebilecek olaylar değil. Adım adım işlenen bir sürecin neticesini yaşıyoruz aslında. Peki, bu nasıl bir süreç? Türk ekonomisi nasıl bu noktaya geldi? Cevabı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modeli Sosyal Devlet Milli Devlet kitabının 28. ve 29. sayfalarından verelim. Bakın ne diyor Sayın Baş kitabında:
"Ulusal devletlerin milli paralarını basma yetkisi engellenir.
Milletin kendi aralarında kullandıkları, ceplerinde taşıdıkları milli paranın alınan döviz borcu karşılığında basılarak piyasaya sürülmesi sağlanır. 
Kendi paralarının, o ülkenin milli parası gibi iç piyasada serbestçe dolaşmasının önündeki bütün engeller kaldırılır.
Milli devletlerin veya şirketlerin ihtiyaç duydukları finans küresel güçler tarafından karşılanır. Dolayısıyla yerli emek ve üretimi devreye koyacak olan finansal ihtiyaç küresel güçlere borçlanılarak elde edilmiş olur.
Özelleştirilme özendirilip önündeki tüm engeller kaldırılarak küresel güçlerin o ülkenin en kârlı şirketlerini satın alması sağlanır.
Yabancılar için toprak satın almak, gayrimenkul sahibi olmak ve madenleri işletmek için gerekli yasal düzenlemeler yaptırılır.
Küresel güçlerin milli devletlerden kazandıkları servetlerin en imtiyazlı şekilde, en az, mümkünse hiç vergi ödemeden yurtdışına transferinin yasal zemini hazırlanır.
Bütün bu adımlar gerçekleştikten sonra artık o ülke küresel güçlerin yönettiği emperyalist devletler tarafından ekonomik olarak işgal edilmiştir."
İşte madde madde adım adım ekonomimizdeki çalkantıların sebepleri? 
Eğer böyle giderse istedikleri gibi doları 8 de yaparlar 18 de? Hatta isterlerse borç batağına girdirip o kadar borcun içinde inim inim inletip sonra ödeyemeyince de karşılığında vatanımızı bile isteyebilirler. Yanlış anlamayın bunun tarihte örnekleri çoktur hatta 600 yıllık Osmanlı'nın çöküşü de böyle olmuştu. 
Ülkece yaşadığımız bu zor günlerde Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modelini, DUMA'da kapitalizmi tarihe gömüşünü, 10 MEM kongresini gündeme getirmeyip, medyada ekonominin e'sinden anlamayan insanlara ekranlarda ekonomi konuşturursak ve eğer bu şekilde devam edersek kendi pimimizi kendimiz çeker emperyalizmin kucağında sonumuzu bekleriz.
Son olarak unutmamalı ve artık görmeliyiz ki dolardaki yükselişin de ekonomideki çalkantının da çözümü yine kendi ülkemizde Prof. Dr. Haydar Baş Bey ve MEM'de saklı.
Kurtuluş savaşı sırasında işgale karşı elimizdeki topla tüfekle içimizdeki Kuvay-ı Milliye ruhuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün etrafında bir bilek bir yürek olup emperyalizmi topraklarımızdan silip süpürdüğümüz gibi? Gün, ekonomik işgale karşı Milli Ekonomi Modeline sarılıp aynı ruhla Kuvay-ı Milliye ruhuyla Prof. Dr. Haydar Baş'la birlikte emperyalizme karşı kenetlenme günüdür!