Dünyanın sosyal yaraları nasıl sarılacak'!

Önümüzdeki günlerde Türkiye ve dünyanın gündemi, devletlerin ne kadar Sosyal Devlet oldukları konusu olacaktır.Dün sömürüye muhatap olan ülkeler ve kıtalar açılık ve yoksulluk içinde kıvranıyordu.Nitekim Afrika, açlık ve yoksulluğun sembolü oldu.Fakat açlık ve yoksulluk, sömürülen ülkelerle sınırlı değil.Sömüren devletlerin kapısına dayandı açlık. Dünyada Sosyal güvenlik kalmadı.Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, bazıları yakıt depolarını doldurma konusunda kaygılıyken, dünya genelinde diğer bazıları da midelerini doldurmaya çalışıyorlar ve bu her gün daha da zor oluyor, diyor.IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, fiyatlar artmaya devam ederse, binlerce, yüz binlerce insanın açlık çekeceğini söylüyor.Dünyada 1, 2 milyar insan günde 1 dolarla yaşıyor.Prof. Dr. Muammer Kaya, dünyanın en zengin 3 kişisinin toplam mal varlığının 600 milyon nüfuslu az gelişmiş ülkelerin gayri safi milli hasılalarından fazla olduğunu belirtiyor.Avrupa devletlerinin merkezlerine indi açlık.AB ülkelerini yoksul.ABD'nin görünmeyen yüzü, arka sokakları aç ve yoksul.ABD Nüfus Bürosu, Amerika'da 42 milyon insanın açlıkla cebelleştiğini rapor ediyor.Türkiye'de vaziyet farklı mı?Hayır? Daha da beter!Hazine üstündeki dilenci gibiyiz.Topraklarımız verimli? Fakat IMF ve AB talimatıyla ekmiyoruz, biçmiyoruz. Amerikan buğdayını, Amerikan pirincini ithal ediyoruz.Madenlerimizi, işletmelerimizi ecnebiye peşkeş çekiyoruz. TEKEL'i, TÜPRAŞ'ı, TELEKOM'u?vs.Vatan evlatlarını işsiz aşsız bırakıyoruz.15-20 milyon açlık sınırında?40-45 milyon yoksulluk sınırının altında yaşıyor.15 milyon kişi, günlük 2 dolara; 2,5 milyon kişi ise 1 dolara talim ediyor.İşsizler ordusu, 25-30 milyonu buluyor.Ocak ayında dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2 bin 463 YTL, çalışan tek kişinin açlık sınırını ise 940 YTL?Toplum kesimleri arasında bu vahim tabloyu en ağır biçimde yaşayanlar, şüphesiz, annelerdir, çocuklardır. Herkesten önce annelerin yüreği yanar.ABD, AB ve sair küresel güçler, açlık ve yoksulluğa bir çıkış yolu bulmak zorundalar? Çünkü artık açlık ve yoksulluk kapılarına dayandı, onları da kıvrandırmaya başladı.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin Sosyal Devlet-Milli Devlet tezi, tam bu kavşakta tek çıkış yolu olarak görünüyor. Dünyanın pek çok ülkesindeki haysiyetli bilim adamları, bu gerçeği haykırmayı adeta namus borcu kabul ediyor.Rusya, Estonya, Venezüela başta olmak üzere birçok devlet, Prof. Dr. Baş'ın model ve projelerini uygulamaya aldı.Prof. Dr. Baş'ın tezi, devletlerin Hazine'sine hiçbir ek maliyet yüklemeden, hiçbir dış borca ihtiyaç bırakmadan devleti "kaba" devlet olmaktan kurtarıyor, "baba" devlet haline getiriyor.Prof. Dr. Baş'ın projeleri arasında genelde bütün vatandaşlara yönelik "vatandaşlık maaşı"nın yanı sıra, ev hanımları ve çocuklara maaş dikkat çekiyor. Bir başkasının çocuğuna bakmak veya başkasının ev temizliğini yapmak karşılığında bir kadına, gündelik veya aylık verilmesini uygun görenler, devletin, kendi evinde çocuklarına hizmet eden veya her türlü temizlik başta olmak üzere her türlü işi yapan ev hanımına maaş verilmesini içlerine sindiremiyorlar. Bunlar devletin, baba devlet olmasını istemiyorlar; devlet ile milletin kapışmasını istiyorlar. Sosyal patlamaların çoğalmasını ve yaygınlaşmasını istiyorlar. Prof. Dr. Baş, ev hanımlarına, hem "vatandaşlık maaşı"nı, hem de "işçi statüsü" kapsamında "ev hanımı maaşı"nı projelendirdi. Bu projeler, devlete hiçbir yük getirmiyor; bilakis, devlet bu yolla "piyasanın ihtiyaç duyduğu" likiditeyi piyasaya sağlayarak üreticilere pazar imkanı sağlıyor, müşteri oluşturuyor, talebi canlandırıyor. Prof. Dr. Baş, hesabını-kitabını yaptı, kaynaklarıyla ortaya koydu. Bilim adamları ve ekonomistler, bu proje karşısında şapka çıkarttılar. Sadece bu proje bile, ülkelerdeki birçok sosyal yaraya merhem olacak niteliktedir.Aymazlığımıza kurban gitmek istemiyorsak, Türkiye, diğer devletler gibi bu projeleri icraata koymalıdır, iktidara taşımalıdır.