Durmaz geçer zaman

Hey gidi yalancı dünya demiş atalarımız. Bu, mecaz olarak her türlü nasihati içerisinde barındıran büyük bir hatırlatmadır. Ahiret ile ilişkisi kesilmiş olanlar yalancı dünyanın, yalan söylenmesi gereken bir yaşam ortamı olduğunu anlamaktadırlar. Bu onların hak ettikleri bir cezanın sonucudur. Bir kere hakkı, dünyanın karşılığında bilerek inkar, Dünyayı yalancı dünya yapmaya yeter. Dönüşü olamaz ve atalarımızın da nasihati bir işe yaramaz. Sonuçlar ortadadır.Bu kişiler ister mahkum ister hakim, isterse en yüksek mevki sahibi olsun, değişen hiç bir şey olmaz. Aynı şekilde kral dahi olabilen bu insanların hiç bir zaman doğru bir davranışları olamaz. Halk için ise ancak işkenceli bir hayat olacağı kesindir. Demokrasilerde bu durumda tek kurtuluş yolu seçimlerdir. Bu seçimler insanların dünyadaki manevi sınavlarıdır. Yalancı dünyayı yalan sahası kabul edenlere teslim edenler de onlarla aynı kaderin yolcularıdır.Bunu ne için yaptıkları asla geçerli bir mazeret değildir. Altında korku, ufak veya büyük bir menfaat, kendine göre kötünün daha az kötüye tercihi, vatandaşı riskten kurtaramaz. Dikkat edilmesi gereken hususların en önemlisi, yalandır. Yalanın çeşitleri vardır. Bunu tespit etmek o kadar kolaydır ki, Allah (c.c) kullarına bu konuda defalarca yol gösterecektir. Ne yazık ki, halk idarecilerinde, hele rey vermişlerse, taraf tutma huyları nedeni ile sınırsız hoş görüye sahip olabilirler. Zaten şeytanın da görevinin yalanları sizden gizlemek olduğunu unutmayınız.Söyleyeceklerim size garip gelmesin. Tecrübelerimden bir kaç satırdır. İnşallah sizlere faydalı olacaktır. Ben siyasetin ülkemizde ticari maksatlı olduğunu daha iki parti kurulduğu devirde anlamaya başlamıştım. O zamanlar ölçü sağ ve sol olarak önümüze sürülmüştü. 555 K olaylarında Ankara Kızılay'da CHP gençlik kollarının mitinglerine asla katılmış değilim. Her türlü zorlamaya karşı durabileceğimiz bir devirdi. Gidenler gitti. 1961 27 Mayıs darbesi ile DP iktidarı yassı adada yargılandı. 3 idareci idam edildi. Nedeni köpek, bebek davası olarak halkın zihnine yerleşti. Esas sebebin Meclis'in üzerinde bir adalet komisyonunun kurulması, yani Anayasaya aykırı davranıştı. Bir de şu günlere bakıldığında, o zamanki idamların sebebinin parlamentoda kat kat oluştuğu ve milletin hassasiyetinin uyuştuğu, adaletin ortada kalmadığı, ülkenin anayasasının kişiye göre olduğu görülmektedir. Zaman geçtikçe partilerin milletvekili aday adaylarından fahiş miktarda para alarak adayları seçmesi sonucu, seçilince bu masrafları çeşitli yollarla halkı soyarak geri alma yolunu tuttukların gerçeğini gördüm. Şu anda da bu devam etmektedir. Ayakkabı kutuları gizli hesaplara ilave yedekte tutulmakta, Gelecek seçimlerde halkı uyutmakta kullanılmak üzere saklanmakta ya da yatırımlarda kullanılmaktadır. Özelleştirme işlemlerinde köşe olan idareciler. Devlet ihalelerinin baştaki partilerin elemanları ile yürütülmesi. Maden kaynaklarımızın peşkeş çekilerek bazılarının gelirlere gark olmaları. Her biri başlı başına vatanın tüm yasalarının ayaklar altına alınmasıdır.Devrimizde siyaset tam manası ile zıvanadan çıkmış, ortalık ihanet batağına dönüşmüş, yalanın bini bir para, Yalanın dolanın sınırı yok. Kimse memnun değil. Amma seçime gelince eski tas eski hamam. Bu demektir ki, halkımız ne yazık ki, yalan dünyayı yalan söylenmesi gereken dünya olarak seçmişler, maneviyat olarak da, Besmelelerle açılan kiliseleri, papazlara yaptırılan duaları, iftar sofralarında papazlarla, hahamlarla dua edip oruçlarından daha fazla sevap bekleyen sapıtmış zavallı siyasetçilerle birlik olmuşlardır. Domuz etini hem yemiş hem de hakiki Müslümanları risk altına sokmuşlardır. Zina yapanlar ödüllendirilip teşvik edilmiş, dini nikâhlı zevat suçlanmış, bir kere daha inkar yoluna milletçe girilmesi sağlanmıştır.Ey millet! Yalan dünyanız başınıza çökmeden artık uyanın ve tövbe istiğfar ediniz. Siyasetin edebini tam manası ile anlamanız için BTP kurulmuş ve siyasetin, yalandan temizlenmesi ve ülkenin tam olarak kurtuluşuna ve bağımsızlığını kazanması, halkının madden ve manen kurtuluşa kavuşması tam bağımsız, siyaseti dürüst, dini Ehl-i Beyt eksenli bir ülke olarak dünyaya örnek olması yolunda, Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte tüm gücü ile çalışmaktadır. Gözlerden gizlense, medyada saklansa da, ordumuzu çuvala sokabilenler, artık bu hakikati saklayamayacaklardır. Çünkü hakikat dünyayı sarmış okyanusları kuşatmıştır. Şu andan itibaren halkımızın uyanık olması, dünyalarını ve ahiretlerini kurtarmak için şarttır. Hani birisi çıkıp, verin 400'ü bulun PAPAZI (başkanlık sistemini) diyor ya, aslında verin yeterli reyinizi BTP'yi iktidar yapın. Bulun Rabbinizin yolunu demeye dili varmadığı için. Unutmayın zaman geçer gider.Zamanla fırsatlar kaçar, dönmek üzere kaçar gider. Geriye kalan sadece hüsrandır ve de yok olan vatan.