ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, döviz kurunda ve aynı zamanda faiz oranında yaşanan durumun geçici bir durum olduğuna inandıklarını savundu.
Mesut Yılmaz, yaşanan son ekonomik durum ve liderler toplantısına ilişkin soruları cevaplarken, önceki gün yapılan liderler toplantısının en önemli yönünün, hükümet ortakları olarak uygulanan ekonomik programa olan bağlılıklarının, onun uygulanmasındaki kararlılıklarının ortaya konulması olduğunu söyledi.
Bu çerçevede, gerek Hazine'den gerek Merkez Bankası'ndan ve aynı zamanda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'ndan ekomomideki güncel durumla ilgili geniş bilgi aldıklarını ifade eden Yılmaz, kısa vadede alınması gereken tedbirleri görüştüklerini, şimdi ise bunların somut tedbirler halinde önümüzdeki günlerde belirlenip yürürlüğe sokulacağını kaydetti.
Tedbirlerin rengi belirsiz
Tedbirler arasında hükümette bir revizyon olup olmadığının sorulması üzerine Yılmaz, bu aşamada daha çok teknik tedbirler üzerinde durduklarını ifade ederek, "Zannediyorum bu tedbirler alındığı zaman ekonomide belli bir rahatlık gözlenecek" diye konuştu. Yılmaz, şunları kaydetti:
"Şu anki, özellikle döviz kurunda ama aynı zamanda faiz oranında yaşanan durumun geçici bir durum olduğuna inanıyoruz. Ekonominin doğal bir yansıması olmadığına inanıyoruz. Geriye dönük yaptığımız bütün değerlendirmeler de bunu ortaya koyuyor. Şu anda Türkiye'deki kur, Türk parasının yabancı paralara karşı olan kuru gerçekçi bir kur değil, zannediyorum bazı psikolojik faktörlerin devreden çıkmasıyla gerçekçi bir kura kısa zamanda gelinecektir."
Yabancı bankalar daha sıkı izlenecek
Bir gazetecinin, "Özellikle yabancı bankaların döviz topladığı, bu nedenle yerli bankaların Merkez Bankası ile haraket edeceği yönünde haberler var, bu yönde bir karar var mı?" sorusuna Yılmaz, şu cevabı verdi:
"Münferit olarak gelen bazı duyumlar var. Bize gelen bu duyumlar aynı zamanda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na da gelmiş. Onlarda gerekli önemleri alıyorlar. Bundan sonra bunları çok daha yakından izleyeceğiz. Bunlar, kabul edeceğiniz gibi, herkesin takdir edeceği gibi, serbest piyasa ekonomisi içerisinde doğal karşılanması gereken olaylar değil. Daha çok Türkiye'deki geçici sıkıntılardan aşırı rant sağlamaya yönelik fırsatçılık ürünleridir. Tabii her devletgibi biz de bunları engellemekle yükümlüyüz."