logo
23 NİSAN 2024

Düşünce eylemin tohumudur

09.10.2021 00:00:00

Bütün meselelerin çözümü de çözümsüzlüğü de aslında insanı tanımak veya tanımamaktan, anlamak veya anlamamaktan geçiyor. Bu kadar basit olmamakla beraber, bu öyle bir mesele ki bir gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklediğiniz zaman geri kalan bütün düğmeleri yanlış iliklemek zorunda kalmak gibi bir şey. İnsanı yanlış anlayıp tanımladığınız zaman yaptığınız bütün işler defolu oluyor maalesef. Bu münasebetle insanın doğru anlaşılması gerekiyor. Bugün yaşadığımız bütün sorunların temel nedeni de insanın fıtratına uygun doğru bir biçim anlaşılamamasıdır.

İnsanı gerçek anlamda bilen elbette ki onu yaratan Allah'tır (c.c). Dinlerin gayesi de bu insanın doğru anlaşılmasını sağlamak, yanlış yollara girdiğinde onu kendine döndürmek. Kendine yabancılaşan İnsan asıl özüne, fıtratına, doğasına yabancılaştığında hayvanlardan aşağı bir derekeye yuvarlanarak, zalim oluyor. Bu zalimlik bir de kültür ve siyasal bir tutum formuna bürününce katmerleşince kurumsallaşıyor ve o zaman zulüm doktrinleşiyor, izimleşiyor.

Fıtratına yabancılaşmayan insan yeryüzünü ıslah etmek, imar etmek için görevlendirildi. Bunun için de insan üstün özelliklerle donatıldı. İnsana akıl, vicdan, tefekkür, düşünme gücü verildi.

 Ama fıtratına yabancılaşan insan yeryüzünü bozgunculukla, zalimlikle dolduruyor ve bencil bir duruş ve yaşayışla insanlığa kan kusturuyor. Bir lütuf olarak bahşedilen bu aklını, iradesini insanoğlu vicdansızlık zemininde kullanıyor. Eşrefi mahlukat olmak için kendisine verilen bu üstün özelliklerini maalesef esfel-i sâfilîn olmak için kullanıyor. İnsanoğlu bir defa hak yoldan çıkmaya görsün. Bütün nizamı kendi egosuna göre, diğer insanları yok sayarak, perişan ederek, kan kusturarak dizayn ediyor.

Elbette ki insan yaradılışı gereği irade sahibidir, kararlarını özgürce alabiliyor, seçim yapma hakkına da sahip.

Bunun yanı sıra Allah merhameti gereği insana hem iyiliği hem de kötülüğü gösterdi. Ama Allah (c.c) insanın iyiliği seçmesini önerdi, istedi.

Ve bu fani âlemin bir imtihan, bir deneme dünyası olduğunu sürekli biz insanlara hatırlattı. Bu serüven cennette başladı. Bu deneme yeryüzünde de insan için kıyamete kadar devam edecek. Bu imtihanın verilmesinin temel şartı ayarlamasını Allah'ın yaptığı bu fabrika ayarlarının dışına çıkmamaktır. Bu ölçülere uyarak, uygun davranarak ubudiyetle yaratana yakınlaşmanın gayreti için de olmak sınavın başarıyla verilmesinin nedeni olacaktır.

İnsan fıtratına yabancılaşırsa hırsına yenik düşüyor. Ayette belirtildiği gibi; "İnsan çok sabırsız, aceleci veya başka bir anlamda hırsına düşkün, hırslı bir varlık."

Hırsının törpülenmesi, insanın olgunlaşması, pişmesi insan olması, adam olması gerekiyor.

Adamlıktan, insanlıktan uzaklaşan insanlar hırslarını, doyurmak için acımasızca bir saldırganlık tutumu ve alışkanlığı kazanıyorlar. Bu alışkanlıklar, hırslar, iktidarı, gücü elinde bulunduran kralların, sultanların, yöneticilerin tabiatı ve huyu olarak tezahür edince, tecelli edince karşımıza adaletsizlik, sömürgecilik ve zalimlik olarak çıkıyor. Bu zalimlere tabiri caizse çifter, çifter yalılar düşerken mazlumlara, masumlara dünya zindan oluyor.

Peygamberimiz buyuruyor ki; "İnsanın bir vadi altını olsa ikinciyi ister onun gözünü ancak bir avuç toprak doyurur."

Oysa ki insanın yediği içtiği sınırlıdır, barındığı yer bellidir. Dünyadan istifade edeceği miktar da bellidir. Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını hiç şüphesiz sağlar. Fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil. Bütün problemler de bu hırs etrafında düğümleniyor maalesef.

İnsan doğasına, fıtratına yabancılaşınca, doyumsuzlaşıyor, bencilleşiyor. Başkalarıyla paylaşmak istemiyor. Ayette belirtildiği gibi; "İnsana bir zarar dokunursa insan feryat eder. Bir iyilik dokununca da hemen geçmişini unutur. Allah'ın kendisine ihsan ettiklerini başkalarıyla paylaşmaktan kaçınır çekinir."

Dinlerin, peygamberlerin bizlere hatırlattığı öğrettiği nedir? Adil olun, adil davranın, hakka saygı duyun, insan onuruna ve şerefine saygı duyun, insanı Allah'ın muradı doğrultusunda yüceltin, terbiye ve idare edin, insanlara en güzel biçim de davranın. Bunları gösterip öğretmişlerdir.

Bütün kâmil insanlar, insanın kendi, hırslarına, hevasına tapınan, kulluk eden bir varlık değil de kendi yaratıcısına tapınan ve onun buyrukları doğrultusunda aklı ve vicdanını kullanan, hareket eden, bir varlık olmasını istemişlerdir.

Yönetimler bu değerler sistemini küçümseyen, yok sayan insanların eline geçince, dünya ölçeğinde bu zihniyet hâkim olunca bunun doğal sonucu olarak sonuç, zulüm, yağma, soygunculuk, talan olarak karşımıza çıkıyor.

İnsanın iç dünyasındaki nefsani arzularının, hırslarının, terbiye edilerek dengelenmesi gerekiyor.

Bu aynı zamanda adil olmanın bir gereğidir. İnsan bu adaleti ve ölçülü olmayı önce kendi iç dünyasındaki duygularında yaşamalı.

İnsan kendi iç dünyasın da bulunan ve vahyinde hatırlattığı bu yüksek değerler sistemin den uzaklaşıp kendi egosunu merkeze aldığında kendi heva ve arzularına yenik düşüp onların esiri olduğunda ona uygun bir değerler sistemi oluşturuyor. Bu değerler sisteminin neticesin de karşımıza zulümle dolu bir dünya ve bu zulümleri besleyip büyüten birçok düzen çıkıyor.  

 
Ergül Güner / diğer yazıları
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.