Efsaneye göre Haliç'in altında büyük bir hazine var!
İstanbul'un siluetini belirleyen, tarihi dokusuyla büyüleyen ve kendine has gizemleriyle büyüleyen Haliç, şehre kimliğini kazandıran en önemli unsurlardan biridir
18.05.2025 18:50:00
Ahmet Turan Yiğit
Ahmet Turan Yiğit





İstanbul'un siluetini belirleyen, tarihi dokusuyla büyüleyen ve kendine has gizemleriyle büyüleyen Haliç, şehre kimliğini kazandıran en önemli unsurlardan biridir. Arapça kökenli bir kelime olan "Haliç", gelgit olaylarının belirgin olduğu yerlerde, akıntıların etkisiyle akarsu ağızlarının huni biçiminde genişlemesine verilen isimdir. İstanbul'un Haliçi ise, Alibeyköy ve Kâğıthane derelerinin birleşmesiyle oluşan bir akarsu ağzının, Buzul Çağı'nın sonunda sular altında kalmasıyla oluşmuştur.
Tarihin Tanığı, Kültürlerin Buluşma Noktası:
Bir İstanbul haritasına baktığınızda Haliç'in coğrafi yapısını daha iyi anlayabilirsiniz. Tarihi Yarımada'yı, yabancı elçiliklerin ve batılıların konakladığı Galata semtini birbirinden ayıran Haliç, doğal bir liman oluşturarak Bizans ve Osmanlı dönemlerinde sayısız gemiye ev sahipliği yapmıştır. Bu konumu, Haliç'i İstanbul'un kültürel etkileşiminin merkezine yerleştirmiştir. Batılı ressamların İstanbul'u konu alan eserlerinde Haliç'in ayrı bir yeri ve önemi vardır; adeta şehrin simgesi olmuştur. Avrupalılar tarafından "Altın Boynuz" (Golden Horn) olarak adlandırılan Haliç, bu ismini, efsanelere göre, altında beklediği söylenen kayıp bir hazineden almaktadır.
Yeniden Doğan Bir Güzellik:
Sanayi ve evsel atıklar nedeniyle bir dönem cazibesini kaybeden Haliç, 1990'lı yılların ortalarında başlayan temizlik ve iyileştirme çalışmalarıyla eski ihtişamını yeniden kazanmıştır. Bugün, tüm güzelliğiyle Haliç, hem yerli hem de yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında yer almaktadır. Özellikle Piyer Loti Tepesi, Haliç'in göz kamaştırıcı panoramasını izlemek için eşsiz bir fırsat sunmaktadır.
Hayal Edilen Köprü ve Gerçekleşen Tarih:
Haliç üzerindeki en bilinen köprü şüphesiz ki Galata Köprüsü'dür. Ancak, Haliç'in tarihi, hiç inşa edilmemesine rağmen adından söz ettiren bir köprü projesini de barındırmaktadır. 1502 yılında Leonardo Da Vinci tarafından tasarlanan ve II. Beyazıt'a sunulan bu köprü projesi, dönemin teknolojik imkanlarının ötesinde bir hayal ürünü olarak kalmıştır. Bu hayalin gerçeğe dönüşememesi, Haliç'in tarihini daha da gizemli ve ilgi çekici kılmaktadır.
Haliç, sadece coğrafi bir oluşum değil, aynı zamanda İstanbul'un tarihine, kültürüne ve efsanelerine tanıklık eden, yaşayan bir anıttır. Bu büyülü su yolunun gizemlerini keşfetmek, İstanbul'u anlamak için eşsiz bir fırsattır.
Tarihin Tanığı, Kültürlerin Buluşma Noktası:
Bir İstanbul haritasına baktığınızda Haliç'in coğrafi yapısını daha iyi anlayabilirsiniz. Tarihi Yarımada'yı, yabancı elçiliklerin ve batılıların konakladığı Galata semtini birbirinden ayıran Haliç, doğal bir liman oluşturarak Bizans ve Osmanlı dönemlerinde sayısız gemiye ev sahipliği yapmıştır. Bu konumu, Haliç'i İstanbul'un kültürel etkileşiminin merkezine yerleştirmiştir. Batılı ressamların İstanbul'u konu alan eserlerinde Haliç'in ayrı bir yeri ve önemi vardır; adeta şehrin simgesi olmuştur. Avrupalılar tarafından "Altın Boynuz" (Golden Horn) olarak adlandırılan Haliç, bu ismini, efsanelere göre, altında beklediği söylenen kayıp bir hazineden almaktadır.
Yeniden Doğan Bir Güzellik:
Sanayi ve evsel atıklar nedeniyle bir dönem cazibesini kaybeden Haliç, 1990'lı yılların ortalarında başlayan temizlik ve iyileştirme çalışmalarıyla eski ihtişamını yeniden kazanmıştır. Bugün, tüm güzelliğiyle Haliç, hem yerli hem de yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında yer almaktadır. Özellikle Piyer Loti Tepesi, Haliç'in göz kamaştırıcı panoramasını izlemek için eşsiz bir fırsat sunmaktadır.
Hayal Edilen Köprü ve Gerçekleşen Tarih:
Haliç üzerindeki en bilinen köprü şüphesiz ki Galata Köprüsü'dür. Ancak, Haliç'in tarihi, hiç inşa edilmemesine rağmen adından söz ettiren bir köprü projesini de barındırmaktadır. 1502 yılında Leonardo Da Vinci tarafından tasarlanan ve II. Beyazıt'a sunulan bu köprü projesi, dönemin teknolojik imkanlarının ötesinde bir hayal ürünü olarak kalmıştır. Bu hayalin gerçeğe dönüşememesi, Haliç'in tarihini daha da gizemli ve ilgi çekici kılmaktadır.
Haliç, sadece coğrafi bir oluşum değil, aynı zamanda İstanbul'un tarihine, kültürüne ve efsanelerine tanıklık eden, yaşayan bir anıttır. Bu büyülü su yolunun gizemlerini keşfetmek, İstanbul'u anlamak için eşsiz bir fırsattır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.