Egemen Bağış'ın balkon pozu

Başbakan Erdoğan'ın seçim akşamı balkon konuşmasında yanına aldığı isimler enteresandı. Para sıfırlama iddiasının baş aktörü Bilal Erdoğan, "Türk diye bir ırk yoktur" diyen Yasin Aktay ve Kur'an-ı Kerim ile dalga geçtiği iddia edilen ses kayıtları ortaya çıkan Egemen Bağış ve diğerleri.Bu isimler içinde en dikkat çekici olanı şüphesiz Egemen Bağış.Bağış'ın aynı zamanda rüşvet iddialarının ardından bakanlık görevini bırakmak zorunda kaldığını bilmeyen yoktur herhalde! Hem rüşvet hem de Kur'an ile dalga geçme suçlaması... yani dosya kabarık.Böyle bir insanı en önemli günde vitrine çıkarmak ona sahip çıkmak demektir. Başbakan Erdoğan da böyle yaptı.Bağış'ın balkon pozuna baktığınızda ortada bir zafer havası vardı. Adeta bir aklanmışlık, temize çıkmışlık edasıyla etrafı kesiyordu.Öncelikle şunu ifade edelim, çikolata kutularında gelen rüşvet iddialarının aklanacağı yer sandık değil yargıdır. Bağımsız yargı önüne çıkarsınız, aklanırsınız ve ondan sonra zafer pozu verirsiniz. Siyasi ahlak bunu gerektirir.Sandık kutsalla dalga geçmenin de aklanacağı yer değildir, olamaz.* * *Bu noktada herhangi bir şahsı kastetmeden temel bir İslami prensipten bahsetmek istiyorum.Eğer bir insan Allah'ın kitabıyla dalga geçmiş ise halktan % 100 destek dahi alsa bu onu kurtarmaz.Eğer bir insan Kur'an-ı Kerim'i dalga geçerek karşısına almış ise arkasında kim olduğunun zerre kadar önemi yoktur. Eğer bir insan Kur'an ile makara yapacak kadar seviyesizleşmiş ise göklere çıkarılsa ne fayda! O aşağıların en aşağısıdır.Değil halkın yarısı, tüm dünya kıyamete kadar o insanı alkışlasa gerçek anlamda tevbe edene kadar zilletten kurtulamaz. Bu ilahi bir kuraldır.  Gökçek Cemaati keşfetti Seçim sonuçlarının açıklanmasıyla kof bir yapı olduğu ortaya çıkan cemaat artık herkes için açık hedef oldu.Kısa bir süre öncesine kadar cemaate şirin gözükmek için yırtınanlar artık Cemaatten uzak durmak için çabalıyor ya da bir yumruk da kendileri atıyor. Bu daha çok siyasiler için geçerli bir durum.Alın size bir örnek;Propaganda sürecinde Cemaat lafını ağzını almayan Melih Gökçek şimdi Cemaate verip veriştiriyor.CHP'nin başkentte oylarına yaptığı itirazla telaşlanan Gökçek düzenlediği basın toplantısında "Cemaat kapı kapı dolaşıp cemaate oy istedi şimdi de talimat verip yurtlardaki çocukları sokağa çıkarıyorlar" dedi.Az önce de belirttiğimiz gibi Gökçek seçim öncesi Cemaate yönelik en ufak bir eleştiride bulunmadı. Gezi olayları sırasında gösterdiği performansla yeniden adaylığı kapan Gökçek Başbakan Erdoğan'ı Cemaat noktasında yalnız bıraktı. Şimdi ise Cemaati hedef alıyor.Acaba bu tavır nasıl değerlendirilmeli?Burada 2 seçenek ön plana çıkıyor,1- Cemaatin oy potansiyeli olduğunu düşündüğü için arazi oldu ve Pensilvanya polemiğine girmedi.2-Tape korkusundan dolayı Pensilvanya'yı hedef almadı, alamadı.