Eğitim üzerine

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından hazırlanan 2019-YKS sonuçlarına ilişkin bilgilere göre, TYT'ye 2 milyon 390 bin 491 kişi katıldı. Alan Yeterlilik Testi'ne 1 milyon 880 bin 800, Yabancı Dil Testi'ne ise 113 bin 956 kişi katıldı.

TYT'ye katılan adaylardan yüzde 74,16'sı barajı geçerek 150 veya üzerinde puan aldı. AYT'nin sayısal puan türünde ise adayların yüzde 39,34'ü barajı geçerek 180 ve üzerinde puan alırken, sözelde yüzde 75,49'u, eşit ağırlıkta yüzde 57,39'u barajı geçti. YDT'ye katılan adayların da yüzde 79,44'ü 180 ve üzerinde puan alma başarısı gösterdi.

TYT'de sınavı geçerli olan 2 milyon 390 bin 188 adayın testlerdeki ortalama net sayıları şöyle:

"Türkçe 40 soruda 14,673 ortalama, sosyal bilimler 20 soruda 6,687 ortalama, temel matematik 40 soruda 5,672 ortalama, fen bilimleri 20 soruda 2,243 ortalama."

AYT'ye girip sınavı geçerli kabul edilen 1 milyon 880 bin 711 adayın ortalama net sayıları ise şu şekilde:

"Türk dili ve edebiyatı 24 soruda 4,985 ortalama, tarih-1 10 soruda 2,035 ortalama, coğrafya-1 6 soruda 2,184 ortalama, tarih-2 11 soruda 1,982 ortalama, coğrafya-2 11 soruda 2,397 ortalama, felsefe grubu testinde 12 soruda 2,477 ortalama, din kültürü ve ahlak bilgisi veya ek felsefe grubu testinde 6 soruda ortalama 1,070, matematik 40 soruda ortalama 4,775, fizik 14 soruda 1,034 ortalama, kimya 13 soruda 0,963 ortalama, biyoloji 13 soruda 1,298 ortalama."

Değerli okurlar, bu istatistiklere internet vasıtası ile kolayca ulaşmak mümkün. Bu bilgileri tekrar buraya almamın sebebi ise eğitim üzerinde iyi niyetli de olsa yapılanların/yapılmaya çalışılanların işe yaramadığını veya çok yetersiz kaldığını bize gösteriyor. Neticede önceki yılların istatistikleri de bellidir.

Coğrafi, kültürel, sosyal, akademik, jeostratejik… tamamen kendi ülkemizin şartlarını göz önüne alarak bir eğitim sistemi ortaya koyamadığımız için istediğimiz başarıyı elde edemiyoruz. Burada amacımız yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımızı/gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmek ve onları hayata hazırlamak olmalı.

Yıllarca hep pısa sınavları örnek gösterildi. Bizim önce eğitim sistemimizi Müslüman-Türk karakterine uygun bir biçimde ele alıp adımlarımızı ona göre atmamız yerinde olacaktır. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesini gözetip milletin eğitim sistemi ona göre düşünülmeli. Ve bunu da devlet sağlamalıdır.  

Yukarıdaki istatistikler her zaman kolayca tartışılır/değerlendirilir. En başta da eğitim camiasının vazgeçilmezi öğretmenler hedef tahtasına oturtulur. Ya da öğrencilerin başarısızlığında bahsedilir. Hiç kimse soruları hazırlayan komisyonu ele almaz. Ayrıca sınavsız bir üniversiteyi dile getiren hiç kimse yok Prof. Dr. Haydar Baş dışında. 

Eğer öğrencilerinizi kendi evlatlarınız gibi görmezseniz gerçek başarıyı yakalayamazsınız diyen Haydar Baş Bey ve O'nun ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projelerini biraz olsun incelerseniz topyekûn bir milleti kendi evladı gibi gören bir anlayış göreceksiniz.

Müreffeh yarınlar için, çocuklarımızın/gençlerimizin geleceği için Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projelerine evet diyelim.