Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu her türlü çalışmanın, Aziz Milletimizin kaybolmaya yüz tutan kültürünü yeniden canlandırmaya yönelik olduğuna, bir kez daha şahit olduk. Ortaya koyduğu; gerek ekonomik, gerek siyasi ve gerek kültürel her alanda, bütün çalışmalarının temelinde; köklü bir inancın, köklü bir medeniyetin birikimini görmek mümkündür?.Onu anlamak için yapılacak tek şey; fikir ve davranışlarına iyi niyetle bakmaktır. Sayın Baş, son yazdığı eserlerle (İmam Ali ve Hz. Fatımâ) Milletimizi, Ehl-i Beyt hakkında, gerçek bilgilerle tekrar buluşturdu. Çünkü, geçmişte atalarımızın kültürü Ehl-i Beyt Kültürüydü?Eserleri dikkatle ve heyecanla okumaya devam ederken, gerçekten bazen tarifsiz duygular yaşamakta, bazen de geçmiş anıları, dedelerimizin ninelerimizin söylediği, fakat kulak arkası ettiğimiz bazı önemli şeyleri hatırlamaktayız."Hz. Fatımâ" eserinden bir bölüm aktararak maksadımızı daha açık ifadeye çalışalım (uzun bir hadisi şerifin devamında):"Allah-u Taala buyuracak ki:Ey dostlarım! Mahşer sahrasına bakın! Her kim sizleri Fatımâ'yı sevdiğinizden dolayı severse, her kim Fatımâ'nın sevgisi uğruna size bir yemek yedirmişse, her kim Fatımâ'nın sevgisi için size bir elbise giydirmişse, her kim Fatımâ'nın sevgisi uğruna size bir yudum su vermişse ve her kim Fatımâ'nın sevgisi için bir gaybeti sizden reddederek sizi savunmuşsa? onların ellerinden tutarak cennete götürünüz?(Biharü'l-Envar, c.8, s.51/Hz. Fatımâ/ Prof. Dr. Haydar Baş/ s.102)Yukarıdaki bölümü okurken; babaannemden, anneannemden ve sonraki dönemlerde de babamdan ve annemden duyduğum bazı şeyleri anımsadım?Gerek yemek pişirirken, gerek hamur mayalarken, gerek bir fidan dikerken, bazı önemli işlere başlarken besmele ile başlar ve arkasından da "Yarabbi, bu el benim elim değil, Fatımâ anamızın elidir." diye bir ifade söylerlerdi. Biz de bu nedir deye sorunca; "Bu işin bereketidir. Biz Fatımâ anamızı vesile kılarak Allah'tan yardım ve bereket istiyoruz. Böylece Allah, Fatımâ anamızın hürmetine; bereket ihsan eder, işlerimiz kolay olur" derlerdi. Bazı kirli eller ve kirli gönüller, sözde çağdaşlaşma adına bizleri geçmişimizden, atalarımızdan, kültürümüzden uzaklaştırmışlar... Geldiğimiz nokta meydan da değil mi? Şuursuz, bereketsiz ve mutsuz bir hayat..! Aman Allah'ım, bizi nelerden mahrum etmişler, bereketten, feyzden, Ehl- Beytten uzaklaştırmışlar..!Şimdi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın; Milletimizin kültürüne, imanına, siyasetine, velhasıl, topyekün insanlık onuruna sahip çıkışındaki nükteyi anlamak ve Onunla olmak, ne büyük nasipmiş değil mi? Değerli dostlar..!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Allah’ı seviyorsanız Muhammed’e tabi olacaksınız / 07.09.2025
- Hüseyin Baş’ın hukuk davası, bir ifade hürriyeti davasıdır / 06.09.2025
- Hariçten gazel okuyanlar bilsin ki Muhammed’siz din olmaz / 05.09.2025
- Muhammed-i Aşk sırrına erenlere selam olsun / 04.09.2025
- Hüseyin Baş Lozan’da oynanmak istenen İngiliz oyununu anlattı / 03.09.2025
- Zafer sadece savaşla değil, ekonomi ile de kazanıldı / 02.09.2025
- Ölüme hazırlık nasıl olur? / 01.09.2025
- Atatürksüz Zafer Bayramı kutlamanın anlamı olmaz / 30.08.2025
- Millete rağmen bir şey yapmak ayıptır günahtır / 29.08.2025
- Allah ile kulu arasındaki yakınlık / 28.08.2025
- Hüseyin Baş’ın hukuk davası, bir ifade hürriyeti davasıdır / 06.09.2025
- Hariçten gazel okuyanlar bilsin ki Muhammed’siz din olmaz / 05.09.2025
- Muhammed-i Aşk sırrına erenlere selam olsun / 04.09.2025
- Hüseyin Baş Lozan’da oynanmak istenen İngiliz oyununu anlattı / 03.09.2025
- Zafer sadece savaşla değil, ekonomi ile de kazanıldı / 02.09.2025
- Ölüme hazırlık nasıl olur? / 01.09.2025
- Atatürksüz Zafer Bayramı kutlamanın anlamı olmaz / 30.08.2025
- Millete rağmen bir şey yapmak ayıptır günahtır / 29.08.2025
- Allah ile kulu arasındaki yakınlık / 28.08.2025