El yordamı ile ancak bu kadar…

İlimden, bilimden ve bilimsellikten uzak, günübirlik kararlarla yönetildiğimiz o kadar açık ki, atılan her yeni adım beraberinde, milletin ve devletin başına yeni ve daha büyük dertler açıyor.

Çare diye, çözüm diye, halkı inim inim inleten derinleşmiş dertlere derman diye açıklanan her yeni plan, her yeni proje, daha bir gününü tamamlamadan yeni yaralar açmaya namzet planlar ve projeler olduğu ortaya çıkıyor.

En son açıklanan ve yandaş medyanın 'müjde müjde' diyerek ilan ettiği konut kredisi paketlerinin, daha açıklamanın ilk sabahında konut fiyatlarını iki katına fırlattığına hep beraber şahit olduk.

Dar gelirli, sabit gelirli yoksul kesimlerin ev sahibi olma hayalleri bir kez daha suya düştü ve yine zenginlerin, parası olup inşaata yatırım yapan müteahhitlerin işlerine yarayacağı, aklı başında herkes tarafından anlaşılmış oldu.

El yordamı ile yönetim, bir adım sonrasını hesap etmeden alınan kararlar ve atılan adımlar işte böyle mevcut problemleri asla çözmediği, çözemediği gibi, tam aksine yeni ve daha büyük problemlere sebep oluyor.

El yordamı ile ancak bu kadar.

İktidar partisi, koltuktaki süresini yirmi yıla tamamlamak üzere olduğu günümüzde, memleketin mevcut manzarasını tarafsız bir bakış açısıyla, insaf ve iz'anla incelediğimizde göreceğiz ki, hemen hemen her alanda ve her bakımdan tel tel dökülüyoruz.

Aylık ve yıllık enflasyon oranlarında, dünyaca ünlü tarafsız araştırma kurumlarının tespitlerine göre dünya sefalet endeksinde, neredeyse bizden daha kötüsü yok.

'Bütün dünyada kriz var' palavralarına peşinen inanmayıp rakamları inceleyenler, bizim aylık enflasyon oranlarının, öteki ülkelerin yıllık oranlarından daha fazla olduğunu görüp, acı acı tebessüm ediyorlar.

Bölgesinde en elverişli tarım ülkesi olan, tarım arazileri geniş, akarsuları bol, dört mevsim yaşanan ve çalışıp üretecek insan gücü de hiçbir ülkede olmadığı kadar çok olan canım ülkemizde, bir avuç mutlu azınlığın haricine koca bir milletin mutfaklarındaki yangınları, temel gıda maddelerinin ateş pahasına erişmiş olmasını nasıl izah edeceğiz?

Ülke olarak geldiğimiz ve getirildiğimiz uçurumun derinliğinde ve korkunçluğunda zerre kadar ilim, bilim ve bilimsellik, zerre kadar basiret, feraset ve akıl kırıntıları gören varsa beri gelsin.

El yordamı ile yönetim, ancak bu kadar.