ELHAMDÜLİLLAH Müslüman oldum

Başlığa bakarak, hayırdır! Ne oluyor, diye sormanız normal. Müslüman değil miydin, diye de sorabilirsiniz. Ben, Müslüman bir anne ve babadan doğdum, İmam Hatip Lisesinde okudum, dini bir eğitim ve terbiye aldım. İmam Hatip okulunda aldığımız meslek dersleri ile Kur'an okumayı öğrendiğim gibi birçok hadis ezberledim. Tefsir, Fıkıh, Kelam ve Akait dersleri de aldım.Namaz kılmanın, oruç tutmanın, durumun müsaitse zekat vermenin ve hacca gitmenin farz olduğunu öğrendim. Allah'a, peygamberlere, meleklere, indirilen kitaplara, kaza ve kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine, ahrete iman etmenin farz olduğunu, bunların herhangi birini inkârın kişiyi, dinden çıkaracağını da öğrendik. Büyük ve küçük günahların ne olduklarını, günah işlemede ısrarcı olmanın kalbi nasıl kararttığını, ameli hataların hükümlerinin ne olduğunu da öğrendim. Dinler tarihini ve İslam tarihini okuduk. Sahabelerin hayatlarını okuduk, İslam komutanlarının, İslam evliyalarının hayatlarını okuduk. Artık biz anne ve babadan dini öğrenenlerden çıkmış, okuyarak dini öğrenen ve yaşayanlar grubuna girmiştik. Etrafımıza İslam'ı anlatmaktan büyük zevk alırdık, cihat ederdik ama namaz kılmazdık, namaz kılmak çok zor gelirdi nefsimize, buna rağmen öğrendiklerimizle etrafımızı yargılamaya devam ederdik.Bugün ne kadar büyük yanlışlar yaptığımızın farkına vardım. Dini öğrenmediğimizi anladım. İmam Hatip'te okurken örneğin şu ayeti hiç duymadım  "De ki: Ben buna (Tebliğime) karşılık yakınlarıma sevgiden başka bir ücret istemiyorum" bu ayetin tefsirinde, Müfessirler yakınlardan kasıt'ın Ehl-i Beyt olduğunu yazmaktalar.Hz Peygamber'in yakınları yani ayette geçen kişiler Hz Ali, Hz Fatıma, Hz Hasan ve Hüseyin. Allah Kur'an'ın da buyuruyor ki; Hz. Ali'yi sevmek farzdır. Hz. Fatıma'yı sevmek farzdır. Hz. Hasan ve Hüseyin'i sevmek farzdır. Nasıl namaz kılmak, oruç tutmak farz ise Ehl-i Beyt'i sevmek de farzdır. Namaz diye oruç diye bir şey yoktur demek ayeti inkâr olup, insanı iman dairesinden çıkarıyor ise Hz. Ali'nin Hz. Fatıma'nın, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in de karşısında olmak, onları sevmemek, onlara düşmanlık etmek, onların düşmanlarına ses çıkartmamak da, ayeti inkârdır. Ayeti inkâr ettin mi de buz gibi gâvur oluyorsun. Bize, İmam Hatip'te her şeyi öğreten hocalar bu ayeti öğretmediler. Oysaki Kur'an'ın değil bir ayetini, bir harfini inkâr bile insanı küfre götürecekken, Ehl-i Beyt'le ilgili ayetler bize öğretilmediği gibi imam hatip camiasının hiçbirine öğretilmedi. Onlarca Kur'an ayetinde ve binlerce Hadiste Ehl-i Beyt'ten bahsedilirken, onların tertemiz, günahsız oldukları ve onlara uymanın, yolundan gitmenin farz olduğunu biz öğrenmedik.Ehl-i Beyt'in kim olduğunu Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendim. Yazdığı Ehl-i Beyt külliyatını okudukça, dinden ne kadar habersiz ve cahil olduğumu fark ettim. Ehl-i Beyt imamlarının, İslam'ın özü olduğunu, onların yolundan gidenlerin kurtuluşa erecekleri gerçeğini, ayet ve hadisler ışığında öğrendim. Hz. Ali'yi sevmenin, ateşin odunu yaktığı gibi günahları yaktığını öğrendim. Ehl-i Beyt'siz bir din anlayışının batıl olduğunu öğrendim. Prof. Dr. Haydar Baş sayesinde imanımı tazeledim. Onun için diyorum ki, Elhamdülillah şimdi imanın tadını aldım.