Avusturya'daki II. Viyana kuşatmasından geri çekilen Türk askerlerinin geride bıraktıkları silah ve teçhizatların eritilmesiyle yapılan devasa çanın Vatikan semalarında çalmasından sonra, nihayet boyalı basınımızın ağzı açık beklediği yeni papanın ismi açıklandı.
16. Benedict adını kullanacak olan, eski Nazi Joseph Ratzinger.
Türkiye karşıtlığıyla tanınan yeni papanın isminin açıklanmasından sonra bir an soğuk duş etkisi yaptı ülkemizdeki AB karasevdalılarında.
Çünkü Ratzitger, Papa olmadan önce de Türkiye'nin yerinin, layık olduğu Arap ülkeleri olduğunu ve Türklerin Avrupa kıtasına ait olmadığını defaatle savunmuştu.
Peki ne olacaktı?
Daha dün AKP kurmayları tarafından yüzyılın projesi olarak ilan edilen AB hayalleri, eski (tartışılır) bir nazi askerinin dudakları arasında eriyip gidecek miydi?
Tabi ki hayır!
Geçici bir şaşkınlıktan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan işe el attı ve yumuşak bir söylemle bombayı patlattı.
"Bu şekilde bir açıklama yapması önemli değil" dedi yeni papa için Başbakan, ve ekledi:
"Birçok kişi koltuk sahibi olmadan önce çeşitli söylemlerde bulunabilir ve çeşitli iddialar ortaya atabilir. Bu söylemler ve iddialar daha sonra, koltuğa orturduktan itibaren değişebilir. Bunu birçok kez yaşadık."
İlginç değil mi!
Dini olduğu kadar, dünyanın siyasi liderliğini de yapan papalık kurumunun başına geçmiş insana karşı Tayyip beyin "biz bunları daha önce de yaşadık" mealindeki bir cümleyi kurması ve onu yönlendirmeye çalışması.
İlk olarak aklıma, Erdoğan'ın siyasi arenada bu gibi durumları nerelerde görmüş ya da yaşamış olabileceği geldi.
Hafızamı yokladım...
İmam Hatipler, başörtüsü, Kur'an kursları, İslam devleti hayalleri, müreffeh bir Türkiye, vesayire, vesayire...
Evet doğru!
Sayın Başbakan bizzat kendisi yaşamıştı bu anlattıklarını ve bu siyasi manevraları bizzat kendisi yapmıştı Türk halkına.
2002 seçimlerinden önce verilen bu vaadler, koltuğa oturulunca unutulmuş, yerine bambaşka idealler ve söylemler gelmişti bir anda.
Tayyip Bey yaşadıklarını bire bir tavsiye ediyordu yani çiçeği burnunda Papa'ya.
En çok tartışılan "başörtüsü" hakkında bile milletin tutunabileceği en son dal olarak gösterilen AKP, seçildikten sonra bu konuda da çark edebilmiş, seçim öncesi miting meydanlarında verilen sözler, yerini bir anda farklı iddialara bırakmış, sanki şikayet ettikleri mercilerin tavırlarını iktidar olmadan önce bilmiyormuş gibi "bize bu sorunu çözdürmüyorlar" yalanlarıyla bir kısım ülke yöneticileriyle millet, millet ile devlet karşı karşıya getirilmek istenmişti.
"Kur'an Kursları" konusunda da 3 yıla kadar hapis yasası çıkartılarak diyalogcuların deyimiyle "Dinde devrim" yapmıştı AKP.
Daha...
"Ege ve KKTC"yi Yunanlılara peşkeş çekerek, Kıbrıs'a çıkartma yapan Ecevit'e rahmet okuttu AKP.
Sonra, bırakın "İslam devleti" kurmayı, nüfus cüzdanlarından "İslam" yazısını bile kaldırttı AKP.
Bu örneklerin sayılarını çoğaltmak mümkün.
Sonuç olarak Erdoğan haklı...
Biz böyle koltuğa oturmadan önce okunan mavalları çok dinledik, bunlardan çok yaşadık.
Çiçeği burnunda Papa takkesini önüne koysun da, çiçeği solmuş başbakanımızdan biraz örnek alsın...
16. Benedict adını kullanacak olan, eski Nazi Joseph Ratzinger.
Türkiye karşıtlığıyla tanınan yeni papanın isminin açıklanmasından sonra bir an soğuk duş etkisi yaptı ülkemizdeki AB karasevdalılarında.
Çünkü Ratzitger, Papa olmadan önce de Türkiye'nin yerinin, layık olduğu Arap ülkeleri olduğunu ve Türklerin Avrupa kıtasına ait olmadığını defaatle savunmuştu.
Peki ne olacaktı?
Daha dün AKP kurmayları tarafından yüzyılın projesi olarak ilan edilen AB hayalleri, eski (tartışılır) bir nazi askerinin dudakları arasında eriyip gidecek miydi?
Tabi ki hayır!
Geçici bir şaşkınlıktan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan işe el attı ve yumuşak bir söylemle bombayı patlattı.
"Bu şekilde bir açıklama yapması önemli değil" dedi yeni papa için Başbakan, ve ekledi:
"Birçok kişi koltuk sahibi olmadan önce çeşitli söylemlerde bulunabilir ve çeşitli iddialar ortaya atabilir. Bu söylemler ve iddialar daha sonra, koltuğa orturduktan itibaren değişebilir. Bunu birçok kez yaşadık."
İlginç değil mi!
Dini olduğu kadar, dünyanın siyasi liderliğini de yapan papalık kurumunun başına geçmiş insana karşı Tayyip beyin "biz bunları daha önce de yaşadık" mealindeki bir cümleyi kurması ve onu yönlendirmeye çalışması.
İlk olarak aklıma, Erdoğan'ın siyasi arenada bu gibi durumları nerelerde görmüş ya da yaşamış olabileceği geldi.
Hafızamı yokladım...
İmam Hatipler, başörtüsü, Kur'an kursları, İslam devleti hayalleri, müreffeh bir Türkiye, vesayire, vesayire...
Evet doğru!
Sayın Başbakan bizzat kendisi yaşamıştı bu anlattıklarını ve bu siyasi manevraları bizzat kendisi yapmıştı Türk halkına.
2002 seçimlerinden önce verilen bu vaadler, koltuğa oturulunca unutulmuş, yerine bambaşka idealler ve söylemler gelmişti bir anda.
Tayyip Bey yaşadıklarını bire bir tavsiye ediyordu yani çiçeği burnunda Papa'ya.
En çok tartışılan "başörtüsü" hakkında bile milletin tutunabileceği en son dal olarak gösterilen AKP, seçildikten sonra bu konuda da çark edebilmiş, seçim öncesi miting meydanlarında verilen sözler, yerini bir anda farklı iddialara bırakmış, sanki şikayet ettikleri mercilerin tavırlarını iktidar olmadan önce bilmiyormuş gibi "bize bu sorunu çözdürmüyorlar" yalanlarıyla bir kısım ülke yöneticileriyle millet, millet ile devlet karşı karşıya getirilmek istenmişti.
"Kur'an Kursları" konusunda da 3 yıla kadar hapis yasası çıkartılarak diyalogcuların deyimiyle "Dinde devrim" yapmıştı AKP.
Daha...
"Ege ve KKTC"yi Yunanlılara peşkeş çekerek, Kıbrıs'a çıkartma yapan Ecevit'e rahmet okuttu AKP.
Sonra, bırakın "İslam devleti" kurmayı, nüfus cüzdanlarından "İslam" yazısını bile kaldırttı AKP.
Bu örneklerin sayılarını çoğaltmak mümkün.
Sonuç olarak Erdoğan haklı...
Biz böyle koltuğa oturmadan önce okunan mavalları çok dinledik, bunlardan çok yaşadık.
Çiçeği burnunda Papa takkesini önüne koysun da, çiçeği solmuş başbakanımızdan biraz örnek alsın...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006