50 milyon "Ortaçağ" kafalı!

Avrupa birliğinin iki lokomotifi Fransa ve Almanya, AB komisyonu tarafından 8 müzakere başlığının askıya alınma önerisini sindirebilmemiz ve aynı hızla sürece devam edebilmemiz için Almanya'nın Saarland eyaletinde bir araya geldi. Polonya'nın da katıldığı 'Weimar Üçgeni' buluşmasında taraflar görüşmede Türkiye'ye karşı her zaman olduğu gibi yine "ölümü gösterip sıtmaya razı etme" stratejisi izledi ve başardı. Askıya alınan müzakere başlıklarının ardından böyle bir adım atılması gerektiğini iyi bilen birliğin bu iki kurucu ülkesi, "Türkiye ile müzakereler konusunda AB Komisyonu'nun tavsiyeleri gelecekteki toplantılar için iyi bir temel oluşturuyor" diyerek hükümete göre geri adım attı, kendilerine göreyse olması gerekeni yaptı. Çünkü nihai hedefi belli olan Fransa ve Almanya, görüşme sonrasında AB sevdalısı AKP hükümetine "Bakın geri adım attılar, sadece 8 başlık askıda, donduramadılar" dedirtmeyi başardı ve kucağımızda nurtopu gibi bir sıfır, askılarıyla beraber 8 başlık ve Rumlara açılacak limanlarımız kaldı(!). Netice olarak askıya alınmış 8 başlığa o kadar sevindik ki!..***Gelelim devleti yönetenlerin olaylar karşısında takındığı tavra. Sayın Erdoğan, AKP grubunda kendisini de altında bırakacak çok ağır sözler sarfetti. Erdoğan, AKP iktidarından önce yüzde 30'u AB'ye karşı olan, aradan geçen 4 yıl zarfında da bu karşıtlığı yüzde 70'e çıkan Türk milletine "AB'ye karşıysanız Ortaçağ kafalısınız" deme cüretini gösterebildi. İktidara gelmeden önce "AB bir Hıristiyan kulübüdür" diyen Başbakan Erdoğan, değiştim sloganlarının ardından bu kez "Hıristiyan kulübüne karşı olanlar ortaçağ kafalıdır" diyerek, siyasette adeta devrim(!) yaptı.  Sayın başbakanın bu sözleri masaya yatırıldığında ise eminim her Türk evladının aklına, bekli de gazete sütunlarında yer alamayacak derecede korkunç ifadeler geliyordur. Nasıl mı?1- AKP iktidarından önce AB'ci olup şu an sürece karşı olan Türkiye'nin yaklaşık yüzde 40'ı, yani 30 milyon insan, önceden de karşı olanlarla birlikte toplam 50 milyon insan başbakanın deyimiyle ortaçağ kafalı; söylemek istediği daha açık ifadeyleyse "geri kafalı" oldu. 2- İlginçtir, Avrupa Birliği, AKP iktidarından önce de Hıristiyan'dı, şimdi de Hıristiyan. Buna paralel olarak tutumunda da hiçbir değişiklik yok. Ancak ne var ki, hayat ve yaşayış felsefesini değiştirip, gemisini Hıristiyan limanlara demirleyenlerin bakış açılarında büyük farklılıklar var. Aynı farklılıkları yaşayamayan 50 milyon "geri kafalı" ise Erdoğan'a göre hala Ortaçağ'da yaşıyor. 3- Bu hakaretamiz sözler belki de bugüne kadar Türk milletine hele ki ülkesinin başbakanı tarafından söylenen en ağır sözler. Acaba sayın Erdoğan bu üslubuyla Türk milletini hakaret dinlemeye alıştırıp, AB sürecinde hazmetme kapasitesini genişletmeyi mi hedefliyor. Yarın bir gün aynı şeyi Papadopulos söylediğinde "bakın Türkler, siz AB'ye giremeyen ortaçağ'dan kurtulamamış geri kafalı insanlarsınız" dediğinde, "evet öyleyiz galiba, başbakan da bunu söylemişti" mi diyeceğiz! Son söz;  4- Burada bir ortaçağ kafalı -söylenmek istenen ifadeyle geri kafalı- insan varsa, o da "ilk çağ"da yaşayan insanlar misali, diğer insanların elindeki ipin ucuna takılı halkayı yolda kaybolmamak uğruna burnuna geçirenlerdir.