Ara sıra çarşıda, pazarda, esnaflarla sohbet eder, onların hal ve hatırını sorarım. Bu vesileyle hem piyasanın nabzını tutar hem de esnafın durumunu, sıkıntılarını birinci ağızdan dinleme imkânı bulurum.
Zaten zor günler geçiren, banka kredisi, çekle, senetle, işini döndürmeye çalışan, piyasadaki talep daralması, yüksek enflasyon, artan maliyetler ve yükselen iş yeri kiraları ile birlikte işleri iyice bozulunca, esnafımızın, artık ağzını bıçak açmıyor.
Bu ortam esnafımızı, kaygı ve ümitsizliğe, gelecek endişesine sevk etti.
Aralık ayında dövizin yükselmesiyle birlikte, iğneden ipliğe gelen zamlar, artan vergiler, yükselen cezalarla esnaf teslim bayrağını açarak iyice pes etti. Ne yapacağını şaşıran esnaf artık olaylara tepki veremez hale geldi.
Bunu nereden anlıyoruz, size karşılaştığım bir olayı anlatayım "işlek bir caddede dükkânı olan esnaflar, komşu bir iş yerinin önünde toplanmışlar. Ben de hayırdır bir olay mı var diye yaklaştım, ne göreyim ortada bir klarnetçi, kemancı, tamburi ve darbukacı çalıyor, esnaf da şarkılar, Türküler eşiğinde vur patlasın, çal oynasın eğleniyor!" Üç gün sonra aynı olaya, başka bir caddede şahit oldum.
Bu olay bana aşağıdaki fıkrayı anımsattı:
"Padişahlardan biri, yeni vergiler koyduğunda ya da mevcut vergileri artırdığında, sadrazama;
-Git bakalım, halkın arasında bir dolaş. Vergilere alışmışlar mı? dermiş. Sadrazam da, halkın arasında dolaştıktan sona padişaha;
- Padişahım, halkın suratı biraz asık, canı da sıkılmış durumda ama işlerine devam ediyorlar... Dediğinde padişah da şu şekilde yorum yaparmış:
- Tamam, demek ki sorun yok. Alışırlar alışırlar...
Bir süre sonra yine vergiler artırıldığında, padişahın talimatı üzerine sadrazam halkın arasında dolaşmış ve izlenimlerini aktarmış;
- Padişahım, bu kez suratları çok asık. Merhaba desen, yüzüne dik dik bakıyorlar. Sonraki her an kavga edecek gibiler. Suratlarından düşen bin parça. Galiba bu kez vergileri çok artırdık.
-Yok yok. Merak etme sen. Önemli bir şey gözükmüyor. Alışırlar, alışırlar...
Bu böyle devam etmiş gitmiş.
Günlerden bir gün, yine yeni vergiler getirildiğinde, sadrazam halkın arasına karışmış, dolaşıp geldiğinde şaşkın bir vaziyetteymiş.
- Padişahım hiç sormayın. Bu kez kafam karma karışık. Çünkü hiçbir şey anlamadım. Herkes çok neşeli, gülüyor hatta sokaklarda dans ediyorlar, oynuyorlar...
'Aman' demiş padişah.
- Eğer halk gülmeye ve oynamaya başladıysa, demek ki durum çok kötü. Hiçbir şeyi umursamıyorlar demektir. Galiba vergileri çok artırdık. Hemen vergileri indirelim. Yoksa perişan oluruz..."
Sandıkta perişan olmak istemeyenlere duyurulur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alaiddin Özkar / diğer yazıları
- Don sebep, enflasyon sonuç / 24.04.2025
- Kilis Valisi ve Belediye Başkanı’na açık mektup / 07.12.2024
- Vergi, ceza, zam / 17.09.2024
- Üniversite mezunu işçiler / 29.07.2024
- Kurbandan maksat / 14.06.2024
- Herkes, şehrül-emin olabilir mi? / 16.01.2024
- Ömür sermayesi bitmeden / 11.01.2024
- Şafakta Savaşanlar -2- / 08.12.2023
- Şafakta Savaşanlar -1- / 07.12.2023
- Şimdi ekim zamanı / 25.10.2023
- Kilis Valisi ve Belediye Başkanı’na açık mektup / 07.12.2024
- Vergi, ceza, zam / 17.09.2024
- Üniversite mezunu işçiler / 29.07.2024
- Kurbandan maksat / 14.06.2024
- Herkes, şehrül-emin olabilir mi? / 16.01.2024
- Ömür sermayesi bitmeden / 11.01.2024
- Şafakta Savaşanlar -2- / 08.12.2023
- Şafakta Savaşanlar -1- / 07.12.2023
- Şimdi ekim zamanı / 25.10.2023