Yaşanmış tecrübelerden evliya menkıbeleri bazen insanın, toplumun, zamanın öyle problemlerini çözer ki bunu hayatında tecrübe eden insan hemen "hazine üstünde oturan dilenci" olduğunun farkına varır. İşte o tecrübelerden biri Mustafa Necati Bursalı'nın Dinî Hikayeler adlı eserinde şöyle dile getirilmektedir:
"İç gözlerine hikmet sürmesi çekilen iki büyük velî, Cüneyd-i Bağdadî ve İmam Şiblî, bir gün aynı anda hastalanmışlardı. Hıristiyan hekimlerinden birine haber gönderdiler. Önce Şibli'ye gitti ve dedi:
- Ey pîr, rahatsızlığın nedir?
Şiblî Hazretleri gülümsedi:
- Hiç, dedi, rahatsızlığım yok!...
Bu defa hekim Cüneyd Hazretlerinin huzuruna gitti ve sordu:
- Hâlin nicedir, ey âlem şeyhi?
Cüneyd, her şeyi olduğu gibi tek tek anlattı. Her ikisi de iyileştikten sonra karşılaştılar ve bu konuyu görüştüler. Önce Şiblî:
- Ey Cüneyd, dedi, niye bir hıristiyan doktora her şeyi anlattın? Bilmez misin ki o tamamiyle bize yabancı...
Cüneyd Hazretleri:
- Çünkü, dedi, o da bilsin ki, dost olana böyle yapıyor, ya düşman olanların hali nice olur?..
Cüneyd ılık gözlerini Şiblî'nin gözlerine dikip sordu:
- Peki, sen niçin hiçbir şey söylemedin?
Şiblî Hazretleri gün kadar aydın yüzünü göklere çevirip gülümsedi ve:
- Ben, dedi, dostu düşmana şikayet etmekten utandım!..."
"İç gözlerine hikmet sürmesi çekilen iki büyük velî, Cüneyd-i Bağdadî ve İmam Şiblî, bir gün aynı anda hastalanmışlardı. Hıristiyan hekimlerinden birine haber gönderdiler. Önce Şibli'ye gitti ve dedi:
- Ey pîr, rahatsızlığın nedir?
Şiblî Hazretleri gülümsedi:
- Hiç, dedi, rahatsızlığım yok!...
Bu defa hekim Cüneyd Hazretlerinin huzuruna gitti ve sordu:
- Hâlin nicedir, ey âlem şeyhi?
Cüneyd, her şeyi olduğu gibi tek tek anlattı. Her ikisi de iyileştikten sonra karşılaştılar ve bu konuyu görüştüler. Önce Şiblî:
- Ey Cüneyd, dedi, niye bir hıristiyan doktora her şeyi anlattın? Bilmez misin ki o tamamiyle bize yabancı...
Cüneyd Hazretleri:
- Çünkü, dedi, o da bilsin ki, dost olana böyle yapıyor, ya düşman olanların hali nice olur?..
Cüneyd ılık gözlerini Şiblî'nin gözlerine dikip sordu:
- Peki, sen niçin hiçbir şey söylemedin?
Şiblî Hazretleri gün kadar aydın yüzünü göklere çevirip gülümsedi ve:
- Ben, dedi, dostu düşmana şikayet etmekten utandım!..."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.