Evimizin bekçisi: Mehmetçik

Mete Han'ın M.Ö. 209 yılında kurduğu ilk düzenli Türk ordusundan günümüze kadar 2223 senedir Türk ordusu bağımsızdır, kendi kurallarını, sistemini, geleneğini ve hedefini bağımsız olarak kendisi belirlemiştir. 17 büyük Türk devletinin hepsini bu bağımsız Türk ordusu kurdu. Türk ordusu, hiçbir zaman dışardan bir etki ya da güçle dağıtılamadı ve esir alınamadı. Sadece 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi ile dağıtıldı. Ancak aradan çok zaman geçmeden hemen Atatürk'ün önderliğinde Kuva-yı Milliye şeklinde hızla yeniden toparlandı ve günümüze kadar geldi.Bugün Türk ordusu, 1952'de Türkiye'nin NATO'ya üye olmasından bu yana geçen süreçte bağımsızlığını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tarih boyunca Haçlı ordularıyla savaşan Türk ordusu, 1952'den bu yana bir Haçlı ordusu olan NATO'nun özellikle İslam ülkelerindeki batılı emperyalistlerin yağma, talan ve hırsızlık sömürü düzeninin bekçiliğine ve İsrail'in güvenliğini sağlayan bir karakol birliğine dönüştürülmeye zorlanmıştır. Türk ordusu, yerli NATO generalleri tarafından Haçlı ordusu olan NATO'nun operasyonel bir birliği haline dönüştürülmek istenmiştir. Ancak Atatürk'ün cesur generalleri, bu zillete isyan etmişlerdir, edeceklerdir. Bundan sonra şerefli Türk subayları kendilerini "NATO generali" değil, "Atatürk'ün generaliyim" diye tanıtmalıdır. Emperyalist Batının sömürü tezgâhının ve İsrail'in güvenlik bekçisi olarak değil, sadece Türk milletinin bekçisi olarak tanımlayacaklardır. Atatürk'ten sonra Türk milletinin idaresini ele geçirenler sayesinde bugün iç ve dış güvenlik birliğimiz, büyük ölçüde Amerika, Avrupa ve İsrail'e ihale edilmiştir. Şimdi de bir Haçlı-Siyon projesi olan IŞİD tehdidi bahanesiyle PKK silah ve ordu talep ederek, bu eşkıya örgütü Batılı devletler tarafından da meşrulaştırılarak güvenlik birliğimiz tekrar paylaşılmak ve parçalanmak istenmektedir. Güvenlik dirliğimiz için bağımsız, millî ve güçlü emniyet ve ordu kurumlarımızı tekrar merkezî bir birliğe bağlayarak güvenlik birliğimizi sağlamalıyız.Kuracağımız bağımsız millî silah sanayii ile Türk ordusu daha bağımsız bir güç haline getirilmeli ve Türk milleti, yatağında daha rahat uyur hale gelmelidir. İlkemiz: Türk ordusu Haçlı lejyoneri değil, Türk akıncısıdır.