Faiz lobisi yaman yuva yapmış başkentimize

Ülke ekonomisinin son altı ayında faizler, uçuş modunda devam ediyor.

Öyle ki, önde gelen ekonomistler, bu işin ak saçlı uzmanları bile bu müthiş yükseliş karşısında zaman zaman şaşırıp kalıyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanının bu konudaki hassasiyeti, her vesile ile söylediği çok iddialı cümleler, cümlenin malumudur.

'Bu kardeşiniz burada olduğu müddetçe faizler asla yükselemez' dedi, 'nas var nas, sana bana ne oluyor' dedi, 'faizden yana tavır alanlar kusura bakmasınlar, onlarla beraber yürüyemeyiz' dedi.

Kısa bir gezinti sonucu, kayıtlara geçmiş olan daha nice konuşmalarını dinlemek mümkün.

Şimdi haklı olarak hem şaşırıyoruz hem de soruyoruz, şaşkınlık içinde soruyoruz; o kardeşimiz orada, o makamda oturduğu halde nasıl oluyor da faizler adeta kanatlanmış kuş gibi aydan aya uçup duruyor.

Her ay, bir öncekine göre en az 500 baz puan artarak devam ediyor.

Bu faiz lobisi bu pervasız gücünü nereden ve kimden alıyor?

Hangi cesaretle, hangi gerekçe ile böyle kocaman adımlarla yükselmeye devam ediyor?

Bu faiz lobisinin yuvalandığı yer neresi, hangi gücün himayesinde ve himmeti ile böyle akla ziyan şımarıklıklar sergiliyor?

Son aylarda faizlerin uçuşa geçmiş olması hemen hemen toplumun bütün kesimlerini şaşırtıyor fakat bir kesim hariç; hacılar ve hocalar.

Cümlenin malumu olduğu üzere, öteden beri faiz konusunda toplumun en hassas kesiminin hacılar ve hocalar olduğu kesin ama, bu hızlı yükseliş karşısında en sessiz, en tepkisiz kesim de bunlar?

Mesela, iktidarın tüm icraatlarını sorgusuz-sualsiz alkışlayan Karaman hocanın, son altı ay içinde faizlerin gelip 40'a dayanması karşısında ne dediğini, neler yazdığını cidden merak ediyorum.

Mesela, cami kürsülerinde ve minberlerinde, yüksek bilgileri ile toplumu aydınlatan vaizlerin ve hatiplerin, son aylarda uçuşa geçen faizler konusunda cemaate neler söylediklerinin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.

Ekonomik alandaki son gelişmeleri hayretle, endişe ile ve biraz da ürpererek izlerken; 'faiz lobisi yaman yuva yapmış başkentimize' demekten kendimizi alamıyoruz.

Nice ünlü hocaların, nice ulu hocaların sessizliği de dert üstüne dert, endişe üstüne endişe ekliyor vesselam.