Fazla söze ne hacet?

Durum vaziyet tüm çıplaklığı ile ortada değil mi?

İktidarın yamacına yaslanmış ve adeta kuş sütü ile beslenmiş ve beslenmekte olan bir avuç mutlu azınlığın dışında mutlu olan, hayatından memnun olan bir kesim var mı?

Bu perişan vaziyetin, perperişan manzaranın manası, üçüncü on yılını devam ettiren mevcut iktidar kadrosunun, sahip oldukları iktidar gücünü kullanarak ülke kaynaklarını bir avuç mutlu azınlığa peşkeş çekmiş olması değil mi?

Yakın çevrede ve dünyanın herhangi bir yerinde yıllardır savaş halinde olan ülkelerdeki yıllık enflasyonun, bizdeki aylık enflasyondan daha az olması zaten her şeyi anlatmaya yetmez mi?

Fazla söze ne hacet, yaklaşık çeyrek asırdan beri tek başına iktidardasın ve yönetmekte olduğun halkın yüzde doksanının iki ayağını bir pabuca sokacak kadar zorda ve dardasın.

Fazla söze ne gerek var, bunca yıldır iktidar olmanın bütün avantajlarını tepe tepe kullanmışsın, etrafındaki bir avuç insanı sıfırdan alıp zirvelere çıkarmışsın, hem makam-mevki anlamında hem de ekonomik anlamda adeta kanatlandırmış uçurmuşsun ama geri kalan yüzde doksanlık kesimini ezim ezim ezmişsin, inim inim inletmişsin ve aynı huyunu da övünerek sürdürüyorsun.

Dünyanın dört bir yanındaki aklı başında olan iktidarlar, aklın ve bilimin ışığında yürüyen yönetici kadrolar, ülkede var olan kaynakları bütün topluma yaymanın hesabını-kitabını yaparken, plan ve programını uygulamaya sokarken, sen bunun tam tersini yapmışsın ve yapmaya da devam ediyorsun.

İnsan cinsinin yaşadığı her yerde, en temel ihtiyaçlar bellidir, sabah gözünü açtığında, akşam dinlenmeye çekildiğinde hissettiği ihtiyaçlar…

Beslenmedir, barınmadır, eğitimdir ve hastalık anında sağlıktan yararlanmadır.

Yönetmekte olduğunuz halkın en temel ihtiyaçları arasında en başta gelen bu kalemleri karşılamada ne durumdasınız?

İnsanların barınma ihtiyaçları meselesinde kelimenin tam anlamıyla sınıfta çakmış vaziyettesiniz, beslenmede hakeza, sağlıktaki skandalları ise saymaya gerek yok, durumun vahameti ortada.

Fazla söze ne hacet?

Onlarca yıldır yönetmekte olduğunuz halkın barınma sorunu dağlar gibi ağırlaşmış, ev sahibi-kiracı kavgaları hemen her gün haberlerin başında geliyor, beslenme meselesine gelince, iktidara geldiğiniz ilk yıllarda çeyrek altın alınan parayla bugün bir kilo domates, bir kilo salatalık alınamıyor.

Emeklinin ve emekçinin halini anlatmaya gerek var mı?

Fazla söze ne hacet?