FETÖ'cülerde ağız birliği
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davada ilk 5 gün tamamlandı. Savunmasını yapan sanıkların tamamı ağız birliği yapmış gibi suçlamaları reddetti ve yaptıklarını hatırlamadıklarını ifade etti. Dava, gelecek hafta sanık savunmalarıyla devam edecek
28.05.2017 00:00:00
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de aralarında bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davada ilk 5 gün tamamlandı. Dava, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesindeki duruşma salonunda görüldü. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Oğuz Dik'in başkanlığında 22 Mayıs Pazartesi günü başlayan duruşmalarda, 11 sanığın savunması alındı.
Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti. Sincan Ceza ve İnfaz Kurumundan jandarma komandoları eşliğinde çıkarılan Akın Öztürk, Mehmet Partigöç, Mehmet Dişli, Gökhan Şahin Sönmezateş ve İlhan Talu'nun aralarında bulunduğu sanıklar, cezaevi önünde toplanan ve ellerinde Türk bayrakları bulunan çok sayıda vatandaş tarafından protesto edildi. 15 Temmuz'un en kritik davasında ilk savunmayı, darbecilerin askeri kanattaki bir numarası olduğu iddia edilen eski YAŞ üyesi Akın Öztürk yaptı. Hakkındaki suçlamaları reddeden, darbeden haberi olmadığını iddia eden Akın Öztürk, savunmasında şunları söyledi: "1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 1980 darbesini, 28 Şubat olaylarını yaşamış, milletin üzerindeki olumsuz etkilerini gören bir asker olarak, bu darbe girişimini haklı görecek veya destekleyecek bir kişiliğe, yapıya sahip değilim. Bu yaftayı üzerime çiviyle çaksalar da tutturamazlar. 'Yurtta Sulh Konseyi' isimli oluşuma dahil olmadığım gibi bu oluşumun ismini ilk defa emniyet aşamasında polislerden duydum. Genelkurmay Başkanının darbenin başına geçirilmesi konusunda oluşturulan ekibe katılmadığım gibi komutanın ikna edilmesi için herhangi bir çabam olmamıştır. Huzurda bulunan sanıkların hiçbiri benim olaya karıştığımı, katkıda bulunduğumu, emir ve talimat verdiğimi söyleyemez."
"Vur" emri veren Özçetin, inkar etti
Davanın ilk gününde, Akın Öztürk'ün ardından eski Hava Kuvvetleri Genel Sekreteri Albay Ahmet Özçetin savunmasını yaptı. Darbe gecesi Akıncı Üssü'nde yaşananlara ilişkin açılan davanın da sanığı olan ve Akıncı iddianamesinde, suç tarihinde albay rütbesiyle 4. Ana Jet Üs Komutanlığında Üssün Harekat Komutanı olarak görev yaptığı, darbe girişiminin yaşandığı gece eylemleri gerçekleştiren şüphelilere emir ve talimat verdiği belirtilen Özçetin, tüm suçlamaları reddetti. Darbe girişiminde vatandaşların şehit olmasına neden olan F-16'lara bombalama emrini veren Ahmet Özçetin savunmasında, neden "Yurtta Sulh Konseyi" üyeliğiyle suçlandığı hakkında fikrinin bulunmadığını öne sürerken, FETÖ'nün TSK'daki hücre yapılanmasını da iddianameden öğrendiğini iddia etti. Daha önceki ifadesinde Polis Özel hareket Merkezi'ndeki yol nizamiye ve bazı yerlerin vurulması talimatını verdiğini kabul eden Özçetin, hakim karşısında ise suçlamaları reddetti. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, darbe girişiminin yaşandığı gece Akıncı Üssü'nden Ankara'yı bombalayan pilotlarla yaptığı telsiz konuşmalarını hatırlatması üzerine Özçetin, "Bu görüşmelerin net olarak bana ait olup olmadığını bilmiyorum. Görüşmelerin hangi ortamda yapıldığını hatırlamıyorum. Bu görüşmelerin bir kısmının bana ait olmadığını, bir kısmının da bana dikte ettirildiğini tespit ettim." savunmasını yaptı. Sanık Ahmet Özçetin, "'Yurtta Sulh hareketini icra ediyoruz' şeklindeki konuşma bana aitse, hangi şartlar altında bunu söyledim, bilemiyorum." dedi.
Eski başyaver savunmasını verdi
Davanın ikinci gününde, sanıklardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Başyaveri Ali Yazıcı savunmasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast iddiasıyla Muğla'da görülen davanın da sanıklarından olan Yazıcı, Muhafız Alay Komutanı Kutsi Barış'a 15 Temmuz sabahı kahvaltıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı yeri söylediği iddialarını da reddederek, sadece basında tatil yerine ilişkin çıkan haberleri konuştuklarını, kendisine bir yer bildirmediğini ileri sürdü. Mahkeme Başkanı Dik'in, "Bu darbeyi kimin yaptığını düşünüyorsun?" sorusuna Yazıcı, "Bunu beni seçen Cumhurbaşkanımıza ve beni yetiştiren komutanlara sormak gerekir. Darbeyi kimin yaptığını 10 aydır düşünüyorum, ben de işin içinden çıkamadım. Benim bildiğim, 'Şu FETÖ'cüdür, terör örgütü üyesidir' diyeceğim bir komutan, asker de yok" yanıtını verdi.
Bir numaralı sanık Fetullah Gülen
Sincan Ceza İnfaz Kurumları'ndaki mahkeme salonunda 16 Haziran'a kadar görülecek dava, gelecek hafta sanık savunmalarıyla devam edecek. Davanın bir numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, Eski Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın eski emir subayı Levent Türkkan ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü görevlisi Muhammet Uslu da sanıklar arasında yer alıyor. Dosyada, 200 tutuklu, 9 tutuksuz sanık bulunurken, 12 sanık ise firari durumda. Sanıklar, bir orgeneral, üç korgeneral, dört tümgeneral, 16 tuğgeneral, 3 tuğamiral, 26 albay, 27 yarbay, 37 binbaşı, 21 yüzbaşı, kalanlar ise daha alt rütbelerde görev yapan eski askerlerden oluşuyor. Davada öğretmen, memur ve esnafın da aralarında bulunduğu 12 sivil sanık da yargılanıyor. Sanıklar, "anayasayı ihlal", "cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütü yönetmek ve üyesi olmak" suçlarının yanı sıra darbe girişimi kapsamında Türkiye'de işlenen "Cumhurbaşkanına suikast", "250 vatandaşı şehit etme", "2 bin 735 vatandaşı öldürmeye teşebbüs" ve "üst düzey komutan ve devlet yöneticilerinin hürriyetini sınırlama" suçlarından da yargılanıyor.
162 hakim-savcıya FETÖ davası
Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) iltisakı nedeniyle meslekten ihraç 162 hakim ve savcı hakkında "terör örgütü üyesi olmak" ve bağlı suçlardan dava açıldı. FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından örgütle iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen veya açığa alınan hakim-savcı ile vali ve kaymakamlara yönelik soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca çok yönlü sürdürülüyor. 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hakim-savcı, vali-kaymakamların kişisel suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yetkisinin, ilgilinin son görev yaptığı yerin bağlı olduğu başsavcılık ve ağır ceza mahkemesine verilmesi üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yetki sınırları dahilindeki başta İstanbul olmak üzere Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bilecik ve Bursa'da görev yapan 1004 hakim-savcı ile 68 vali-kaymakam hakkında "FETÖ üyesi olmak" ve bağlı suçlardan soruşturma yürütülüyor. Soruşturma kapsamında, 448 hakim ve savcı "FETÖ üyesi olmak" suçundan tutuklanırken, 400 hakim ve savcı adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı. Bu kapsamda 57 şüpheli hakim ve savcı hakkında ise "firari" oldukları gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldı. İnceleme sonucunda görevine iade edilen 99 hakim ve savcı hakkındaki soruşturma da sürüyor. Soruşturma sonucunda kamuoyunun yakından takip ettiği aralarında "Balyoz", "Ergenekon", "Askeri Casusluk", "KCK", "17/25 Aralık", "Selam Tevhid" gibi dava ve soruşturmalara bakan hakim ve savcıların da bulunduğu 162 sanık hakkında "FETÖ/PDY üyesi olmak" ve bağlı suçlardan dava açıldı.
AA
Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti. Sincan Ceza ve İnfaz Kurumundan jandarma komandoları eşliğinde çıkarılan Akın Öztürk, Mehmet Partigöç, Mehmet Dişli, Gökhan Şahin Sönmezateş ve İlhan Talu'nun aralarında bulunduğu sanıklar, cezaevi önünde toplanan ve ellerinde Türk bayrakları bulunan çok sayıda vatandaş tarafından protesto edildi. 15 Temmuz'un en kritik davasında ilk savunmayı, darbecilerin askeri kanattaki bir numarası olduğu iddia edilen eski YAŞ üyesi Akın Öztürk yaptı. Hakkındaki suçlamaları reddeden, darbeden haberi olmadığını iddia eden Akın Öztürk, savunmasında şunları söyledi: "1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 1980 darbesini, 28 Şubat olaylarını yaşamış, milletin üzerindeki olumsuz etkilerini gören bir asker olarak, bu darbe girişimini haklı görecek veya destekleyecek bir kişiliğe, yapıya sahip değilim. Bu yaftayı üzerime çiviyle çaksalar da tutturamazlar. 'Yurtta Sulh Konseyi' isimli oluşuma dahil olmadığım gibi bu oluşumun ismini ilk defa emniyet aşamasında polislerden duydum. Genelkurmay Başkanının darbenin başına geçirilmesi konusunda oluşturulan ekibe katılmadığım gibi komutanın ikna edilmesi için herhangi bir çabam olmamıştır. Huzurda bulunan sanıkların hiçbiri benim olaya karıştığımı, katkıda bulunduğumu, emir ve talimat verdiğimi söyleyemez."
"Vur" emri veren Özçetin, inkar etti
Davanın ilk gününde, Akın Öztürk'ün ardından eski Hava Kuvvetleri Genel Sekreteri Albay Ahmet Özçetin savunmasını yaptı. Darbe gecesi Akıncı Üssü'nde yaşananlara ilişkin açılan davanın da sanığı olan ve Akıncı iddianamesinde, suç tarihinde albay rütbesiyle 4. Ana Jet Üs Komutanlığında Üssün Harekat Komutanı olarak görev yaptığı, darbe girişiminin yaşandığı gece eylemleri gerçekleştiren şüphelilere emir ve talimat verdiği belirtilen Özçetin, tüm suçlamaları reddetti. Darbe girişiminde vatandaşların şehit olmasına neden olan F-16'lara bombalama emrini veren Ahmet Özçetin savunmasında, neden "Yurtta Sulh Konseyi" üyeliğiyle suçlandığı hakkında fikrinin bulunmadığını öne sürerken, FETÖ'nün TSK'daki hücre yapılanmasını da iddianameden öğrendiğini iddia etti. Daha önceki ifadesinde Polis Özel hareket Merkezi'ndeki yol nizamiye ve bazı yerlerin vurulması talimatını verdiğini kabul eden Özçetin, hakim karşısında ise suçlamaları reddetti. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, darbe girişiminin yaşandığı gece Akıncı Üssü'nden Ankara'yı bombalayan pilotlarla yaptığı telsiz konuşmalarını hatırlatması üzerine Özçetin, "Bu görüşmelerin net olarak bana ait olup olmadığını bilmiyorum. Görüşmelerin hangi ortamda yapıldığını hatırlamıyorum. Bu görüşmelerin bir kısmının bana ait olmadığını, bir kısmının da bana dikte ettirildiğini tespit ettim." savunmasını yaptı. Sanık Ahmet Özçetin, "'Yurtta Sulh hareketini icra ediyoruz' şeklindeki konuşma bana aitse, hangi şartlar altında bunu söyledim, bilemiyorum." dedi.
Eski başyaver savunmasını verdi
Davanın ikinci gününde, sanıklardan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Başyaveri Ali Yazıcı savunmasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast iddiasıyla Muğla'da görülen davanın da sanıklarından olan Yazıcı, Muhafız Alay Komutanı Kutsi Barış'a 15 Temmuz sabahı kahvaltıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı yeri söylediği iddialarını da reddederek, sadece basında tatil yerine ilişkin çıkan haberleri konuştuklarını, kendisine bir yer bildirmediğini ileri sürdü. Mahkeme Başkanı Dik'in, "Bu darbeyi kimin yaptığını düşünüyorsun?" sorusuna Yazıcı, "Bunu beni seçen Cumhurbaşkanımıza ve beni yetiştiren komutanlara sormak gerekir. Darbeyi kimin yaptığını 10 aydır düşünüyorum, ben de işin içinden çıkamadım. Benim bildiğim, 'Şu FETÖ'cüdür, terör örgütü üyesidir' diyeceğim bir komutan, asker de yok" yanıtını verdi.
Bir numaralı sanık Fetullah Gülen
Sincan Ceza İnfaz Kurumları'ndaki mahkeme salonunda 16 Haziran'a kadar görülecek dava, gelecek hafta sanık savunmalarıyla devam edecek. Davanın bir numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, Eski Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın eski emir subayı Levent Türkkan ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü görevlisi Muhammet Uslu da sanıklar arasında yer alıyor. Dosyada, 200 tutuklu, 9 tutuksuz sanık bulunurken, 12 sanık ise firari durumda. Sanıklar, bir orgeneral, üç korgeneral, dört tümgeneral, 16 tuğgeneral, 3 tuğamiral, 26 albay, 27 yarbay, 37 binbaşı, 21 yüzbaşı, kalanlar ise daha alt rütbelerde görev yapan eski askerlerden oluşuyor. Davada öğretmen, memur ve esnafın da aralarında bulunduğu 12 sivil sanık da yargılanıyor. Sanıklar, "anayasayı ihlal", "cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütü yönetmek ve üyesi olmak" suçlarının yanı sıra darbe girişimi kapsamında Türkiye'de işlenen "Cumhurbaşkanına suikast", "250 vatandaşı şehit etme", "2 bin 735 vatandaşı öldürmeye teşebbüs" ve "üst düzey komutan ve devlet yöneticilerinin hürriyetini sınırlama" suçlarından da yargılanıyor.
162 hakim-savcıya FETÖ davası
Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) iltisakı nedeniyle meslekten ihraç 162 hakim ve savcı hakkında "terör örgütü üyesi olmak" ve bağlı suçlardan dava açıldı. FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından örgütle iltisaklı olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen veya açığa alınan hakim-savcı ile vali ve kaymakamlara yönelik soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca çok yönlü sürdürülüyor. 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hakim-savcı, vali-kaymakamların kişisel suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yetkisinin, ilgilinin son görev yaptığı yerin bağlı olduğu başsavcılık ve ağır ceza mahkemesine verilmesi üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yetki sınırları dahilindeki başta İstanbul olmak üzere Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bilecik ve Bursa'da görev yapan 1004 hakim-savcı ile 68 vali-kaymakam hakkında "FETÖ üyesi olmak" ve bağlı suçlardan soruşturma yürütülüyor. Soruşturma kapsamında, 448 hakim ve savcı "FETÖ üyesi olmak" suçundan tutuklanırken, 400 hakim ve savcı adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı. Bu kapsamda 57 şüpheli hakim ve savcı hakkında ise "firari" oldukları gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldı. İnceleme sonucunda görevine iade edilen 99 hakim ve savcı hakkındaki soruşturma da sürüyor. Soruşturma sonucunda kamuoyunun yakından takip ettiği aralarında "Balyoz", "Ergenekon", "Askeri Casusluk", "KCK", "17/25 Aralık", "Selam Tevhid" gibi dava ve soruşturmalara bakan hakim ve savcıların da bulunduğu 162 sanık hakkında "FETÖ/PDY üyesi olmak" ve bağlı suçlardan dava açıldı.
AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.