Hayat acı tatlı günleri ile devam ederken, ölüm bize şimdilik uzak gibi görünürken -kim bilebilir?- Rahman'ın zikri ile ne kadar haşır neşir olabiliyoruz? "Siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim" ilahi sözünü ne kadar içimize sindirebildik? Gözlerimiz açık uyuyor muyuz, yoksa gözlerimiz kapalı olsa da hissedebiliyor muyuz?
Her şeyimiz ile, bir insan olabiliyor muyuz? Hatalarımızla ve günahlarımızla tevbeyi dilden bırakmayarak, hiçbir mahluka karşı kibir ve gurur göstermeden, riyaya düşmekten korkarak, haset mi ettim gıpta mı, endişesini duyarak; çevremizdeki ve dünyadaki Müslümanların dertlerine üzülerek, en önemlisi dua ederek duyarlı bir insan gibi davranabiliyor muyuz?
Yarın son nefesimizi verdiğimizde, bu dünyadan gafletle gelip geçmiş bir insan olmayı hiç istemeyiz. O zaman dua edelim de Allah bizi ayıktırsın...
İşin garip tarafı, insan gaflet içindeyken gafletini fark edemiyor ancak, ayıkınca "Evet ben gafletteymişim" diyebiliyorsunuz. Gafletin bir hicabını (Allah sevgisinde veya bilgisinde insana engel olan bağ) aştığınızda başka bir hicapla karşılaşabiliyorsunuz. Bu yüzden bizi ayıktıracağını düşündüğümüz insanlarla ve ibadetlerle hemdem olmamız gerekli. "Allah için yaşamak" fikrine bunların sonucunda ulaşıyoruz. Aslında bu nefsimiz için değil, Allah için yaşama fikri, bize çocukluğumuzda aşılanmalıydı, aradan yıllar geçtikten sonra kimi suçlayabilirsiniz?
Allah için yaşamak fikri, akl-ı selimin ulaştığı nihai noktalardan biri, belki de en önemlisi. Çünkü bu fikre ulaştıktan sonra artık hayat, bir ibadet halini alıyor. Allah için çalışıp kazanmak. Allah için çoluk çocuk sahibi olmak, Allah için davranmak yani, her ne yaparsak Allah için yapmak, hayat düsturumuz oluyor.
Allah bizi bu sonuca ulaşabilenlerden eylesin. İnsan ancak bu fikre ulaşınca varolmanın anlamını gereğince kavramış sayılabilir.
İnsan, Allah'tan ayrı düşünülmeyeceği için Allah'ı anmaktan ve hatırlamaktan da ayrı düşünülemez. Hicapları aştıran zikrullahtır. Zikrullah daimdir ve her bir insan için gereklidir.
"Fezkûruni" buyuruluyor... "Beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim"... Allah'ın bir insanı zikretmesi ne demektir, düşünebiliyor musunuz? Allah, cümlemize afiyet versin...
Her şeyimiz ile, bir insan olabiliyor muyuz? Hatalarımızla ve günahlarımızla tevbeyi dilden bırakmayarak, hiçbir mahluka karşı kibir ve gurur göstermeden, riyaya düşmekten korkarak, haset mi ettim gıpta mı, endişesini duyarak; çevremizdeki ve dünyadaki Müslümanların dertlerine üzülerek, en önemlisi dua ederek duyarlı bir insan gibi davranabiliyor muyuz?
Yarın son nefesimizi verdiğimizde, bu dünyadan gafletle gelip geçmiş bir insan olmayı hiç istemeyiz. O zaman dua edelim de Allah bizi ayıktırsın...
İşin garip tarafı, insan gaflet içindeyken gafletini fark edemiyor ancak, ayıkınca "Evet ben gafletteymişim" diyebiliyorsunuz. Gafletin bir hicabını (Allah sevgisinde veya bilgisinde insana engel olan bağ) aştığınızda başka bir hicapla karşılaşabiliyorsunuz. Bu yüzden bizi ayıktıracağını düşündüğümüz insanlarla ve ibadetlerle hemdem olmamız gerekli. "Allah için yaşamak" fikrine bunların sonucunda ulaşıyoruz. Aslında bu nefsimiz için değil, Allah için yaşama fikri, bize çocukluğumuzda aşılanmalıydı, aradan yıllar geçtikten sonra kimi suçlayabilirsiniz?
Allah için yaşamak fikri, akl-ı selimin ulaştığı nihai noktalardan biri, belki de en önemlisi. Çünkü bu fikre ulaştıktan sonra artık hayat, bir ibadet halini alıyor. Allah için çalışıp kazanmak. Allah için çoluk çocuk sahibi olmak, Allah için davranmak yani, her ne yaparsak Allah için yapmak, hayat düsturumuz oluyor.
Allah bizi bu sonuca ulaşabilenlerden eylesin. İnsan ancak bu fikre ulaşınca varolmanın anlamını gereğince kavramış sayılabilir.
İnsan, Allah'tan ayrı düşünülmeyeceği için Allah'ı anmaktan ve hatırlamaktan da ayrı düşünülemez. Hicapları aştıran zikrullahtır. Zikrullah daimdir ve her bir insan için gereklidir.
"Fezkûruni" buyuruluyor... "Beni zikredin ki, ben de sizi zikredeyim"... Allah'ın bir insanı zikretmesi ne demektir, düşünebiliyor musunuz? Allah, cümlemize afiyet versin...
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022