logo
06 MAYIS 2024

Fındık fiyatları düşmeye devam ediyor

Giresun'da fındık fiyatları haftaya 24 lirayla giriş yaptı. Geçtiğimiz aylarda 27 liraya kadar yükselen fiyatlar 24 liraya kadar düştü.
17.11.2020 08:00:00
Fındık fiyatları düşmeye devam ediyor
Fındık fiyatları düşmeye devam ediyor
Giresun'da fındık fiyatları haftaya 24 lirayla giriş yaptı. Geçtiğimiz aylarda 27 liraya kadar yükselen fiyatlar 24 liraya kadar düştü.

Giresun'da fındık fiyatları geçtiğimiz haftayı 24 lira 50 ile 25 lira arasında kapatırken yeni haftaya 24 lira ile 24 lira 50 kuruş arasında giriş yaptı. 2020 yılı fındık sezonunda Giresun kalite fındık, serbest piyasaya 22 lira ile giriş yaparken geçtiğimiz aylarda 26 liraya kadar çıktı. Günümüzde ise fındık ihracatında yaşanan azalma nedeniyle serbest piyasada fındık 24 liraya kadar düştü. Toprak Mahsulleri Ofisi ise sezon başında Giresun kalite fındık için 22 lira 50 kuruş, Levant kalite fındık için ise 22 lira olarak belirlediği fındık alım fiyatlarını sabit tutuyor.

Fındık tüccarı Ali Bekdemir, ihracatta düşüşler yaşandığını belirterek, 'Fındık fiyatlarında düşüş yaşanıyor. Özellikle ihracatta yaşanan azalmanın fiyatları düşürdüğünü düşünüyoruz. Önemli bir ihraç ürünü olan fındık, yurt dışında İtalya ve İspanya gibi ülkelerde de yetiştirildiği için geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre fındık ihracaatı azaldı. Çünkü yurt dışındaki fındık rekoltesi geçen yıla göre yüksek. Şu an iç piyasada da durgunluk yaşanıyor. Üreticimizde pazara fazla fındık indirmedi. Bugün 24 lira ile 24 lira 50 kuruş arasında fiyattan alım yapıyoruz' ifadelerini kullandı.İHA
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek
Şampiyonluk umutlarına Konya duvar ördü
Galatasaray ile puan farkı 6'ya çıktı
İsrail'e ateşkes çağrısı yaptı
'Aynı adımı atmalarını bekliyoruz'
Hamas, Mısır ve Katar'ın teklifini kabul etti
Gazze'de ateşkes
CHP'den Özel-Erdoğan görüşmesi açıklaması
'Önemli bir kilometre taşı'
Eylem Tok firarında patrondan muhabire telefon
'Baskıya maruz kaldım'
Aylar sonra atılan adımı böyle duyurdu
'İsrail ile tüm ticareti durdurduk'
CHP’de Mustafa Bozbey rahatsızlığı
Hani bunlara dikkat edilecekti?
Sahte diploma skandalı büyüyor
TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Ayşe Ateş, Özgür Özel ile görüştü
'Erdoğan'la da görüşmek istiyorum'
Deniz Gezmiş Türkiye için mücadele etti
Kadir Mısıroğlu neyin mücadelesini verdi?
Beton mikseri yolcu minibüsünü biçti
Ölü sayısı 9'a yükseldi
Denizler anmasının ardından 'parti içine' mesaj verdi
'Öz güvensizliği atamamış arkadaşların...'
Tartışmayı başlatan isim Alçı'ya konuştu
'Özgür Bey Kemal Kılıçdaroğlu değil'
Trump'dan Biden yönetimine 'Gestapo' benzetmesi
Beyaz Saray'ın tepkisini çekti
ABD-İsrail savunma bakanları görüştü
ABD'den Refah saldırısına şartlı destek

Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı

Gazeteci Hakan Gülseven, sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafı yeniden paylaştığı için hapis cezası aldı. Daha önce de Berkin Elvan’ın adını açıkça yazdığı gerekçesi ile ceza alan Gülseven, tutuklanarak cezaevine girdi.
06.05.2024 18:51:00
Atakan Akbal
Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı
Sosyal medyada dolaşan fotoğrafı paylaşan Hakan Gülseven, “kişisel verileri ele geçirmek” suçundan tutuklandı
Independent Türkçe yazarı Gazeteci Hakan Gülseven, hakkındaki hapis cezası nedeniyle bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde teslim olduğu infaz savcılığı tarafından tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi.

Hakaretten beraat, gizlilikten ceza

Hakan Gülseven, Hakan Gülseven, 2022 yılında, Kız Kulesi'ni restore eden firmanın sahibi olduğu söylenen kişinin fotoğrafını "Kız Kulesi'nin restorasyonunu bu yapıyormuş. Estetik harikası" notu ile yeniden paylaştı.


Fotoğrafın sahibi olan Trabzon Ortahisar'da yaşayan Halil Bülbül, Gülseven hakkında 'hakaret' suçlaması ile dava açtı. Dava beraat ile sonuçlanınca bu kez "Kişisel Verileri, Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirmek veya Yaymak" suçlaması ile dava açıldı.

Hakan Gülseven, Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yaptığı savunmada "Kendisinin fotoğrafları sosyal medyada dolaşımdaydı, ben müştekinin fotoğrafını özel olarak elde edip paylaşmış değilim, zaten sosyal medyada dolaşımda olan bir fotoğrafını paylaştım, bu nedenle bunun özel hayata ilişkin bir görüntü olmadığını düşünüyorum" dedi.
Davacı Bülbül ise, Gültekin'in cezalandırılmasını istedi.

Sosyal medyada yapılan paylaşımı ve ifadeleri yeterli bulan mahkeme, Hakan Gülseven hakkında iki yıl hapis cezası verdi. Takdir hakkını kullanan mahkeme cezayı 1 yıl 8 aya düşürdü.

İstinaf da kararı onadı

Gazeteci Hakan Gülseven ve avukatı, mahkemeden çıkan kararı istinafa götürdü. İstinaf olarak görevlendirilen Trabzon Bölge Adliyesi 3. Ceza Dairesi ise yargılamayı uygun bularak başvuruyu esastan reddetti.

Berkin Elvan'ın adını yazdığı için aldığı cezanın infazı yandı

Yurt Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu 2013 yılında Gezi eylemleri sırasında polisin gaz kapsülü ile vurulan 14 yaşındaki Berkin Elvan'ın adı, o dönem Yurt gazetesinde açık olarak yazıldı.

18 yaşından küçük kişinin kimliğini açıkça yazdıkları gerekçesi ile Yurt gazetesine ve Sorumlu Haber Müdürü Hakan Gülseven'e dava açıldı. Gülseven, Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ve annesi Gülsüm Elvan'ın "biz davası değiliz" diye ifade vermelerine rağmen kamu davası devam etti ve 'kişisel verilerin ihlali' suçlaması ile hapis cezası aldı.

Gülseven, ertelenen o ceza maddesi ile ilgili yeni bir ceza daha aldığı için cezanın infazı için cezaevine girmek durumunda kaldı.



DHA muhabirine patrondan gelen 'Eylem Tok' telefonunu muhabir de doğruladı: Baskıya maruz kaldım

DHA muhabiri Rojda Altıntaş, sosyal medyada yaptığı açıklamada olayı doğruladı ve "Yayın kuruluşunun patronajı tarafından baskıya maruz kaldım" dedi.
06.05.2024 17:12:00 / Güncelleme: 06.05.2024 20:37:08
Haber Merkezi
DHA muhabirine patrondan gelen 'Eylem Tok' telefonunu muhabir de doğruladı: Baskıya maruz kaldım
DHA muhabirine patrondan gelen 'Eylem Tok' telefonunu muhabir de doğruladı: Baskıya maruz kaldım
Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur C.'nin karıştığı ve Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine neden olduğu kazanın haber olmaması için Demirören Ailesi'nin devreye girdiği ortaya çıktı. Sosyal medyaya sızan bir telefon görüşmesinde, Revna Demirören'in şoförü olduğunu söyleyen İlker isimli kişi, Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri Rojda Altıntaş'ı arıyor ve Timur C.'nin Yıldırım Demirören'in en küçük oğlu ile çocukluk arkadaşı olduğunu söyleyerek kazanın haber olmamasını istiyor. DHA muhabiri Altıntaş, sosyal medyada yaptığı açıklamada olayı doğruladı ve "Yayın kuruluşunun patronajı tarafından baskıya maruz kaldım" dedi.

Sosyal medya platformu X'te paylaşılan bir ses kaydı, yazar Eylem Tok ile Bülent Cihantimur'un oğlu Timur C.'nin karıştığı kazanın haberleşme sürecinde Demirören Ailesi'nin yaptığı müdahaleyi gün yüzüne çıkardı.


Yazar Eylem Tok ile Op. Dr. Bülent Cihantimur'un 17 yaşındaki oğlu Timur C., geçen Mart ayında kullandığı lüks araçla İstanbul Eyüpsultan'da bir kazaya neden olmuş, kazada 29 yaşındaki evli ve bir çocuk babası Oğuz Murat Aci ölmüş, 4 kişi de yaralanmıştı. Timur C., kazayı sağlık görevlilerine haber vermeden olay yerinden başka bir araçla uzaklaşmıştı. Kazanın ardından Eylem Tok, yargılanmaması için oğlunu yurtdışına kaçırmıştı. Eylem Tok ve oğlu Timur C., halen yurt dışında bulunuyor.

X'te "Kevîn" isimli hesap tarafından yayınlanan ve 12 saatte yaklaşık 4 milyon kez görüntülenen paylaşım, bir telefon konuşmasını konu alıyor. Buna göre, Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören'in şoförü olduğunu söyleyen İlker isimli şahıs, DHA muhabirini arayarak, kazanın haber olarak servis edilmemesini istiyor.

'REVNA HANIM YA DA YILDIRIM BEY SİZE DÖNER'

DHA muhabirine bu telefon, Timur C.'nin babası Bülent Cihantimur'a ulaşma çabası sonrasında geliyor.

DHA muhabiri Rojda Altıntaş, Bülent Cihantimur'u arıyor ve Dursun isimli danışmanı ile görüşüyor. Muhabir, o gün bilgisayar mühendisi Oğuz Murat Aci'nin cenazesine katıldığını, ailesinin, Bülent Cihantimur'un oğlunun Aci'ye vurup kaçtığını söylediğini aktarıyor. Dursun isimli danışman ise "Böyle bir şey yaşanmış ama nasıl yaşandığını bilmiyorum" ifadelerini kullanıyor.

Bu konuşmanın ardından DHA muhabirine, Revna Demirören'in şoförü olduğunu söyleyen İlker isimli şahıs ulaşıyor. İlker, DHA muhabiri Altıntaş'a, Demirörenlerin en küçük oğlunun, Eylem Tok'un oğlu Timur C. ile çocukluk arkadaşı olduğunu aktarıyor:

"Merhaba, İlker ben. Demirören'den, Revna Hanım'ın şoförü. Bu Timur'un haberi vardı, 'Basıcam' demişsiniz. Onunla Yıldırım Bey'in en küçük oğlu Cemal, çocukluk arkadaşı. Onu yayınlamasanız. Ben bir konuşacağım, Murat Bey ya da Sinan Bey ile… Bilginiz olsun. Bugün yayınlamayın, yarın Revna Hanım ya da Yıldırım Bey size döner."

İKİNCİ KONUŞMA: KAÇMIŞLAR ZATEN...

İkinci telefon görüşmesinde ise muhabir, bu kez İlker'i arıyor ve kendisinin Revna Demirören'in şoförü olup olmadığından nasıl emin olacağını soruyor.

İlker ise 30 senedir Demirörenlerle çalıştığını söyleyerek, "Sen onu yapma da [haberi], ben yarın Revna Hanım'la beraberim zaten, olmadı sizi konuşturacağım. Kaçmışlar zaten, konuyu öbür taraftan öğrendim. Ben sizi arattıracağım zaten, ya beni telefonla konuştururlar. Funda Hanım var asistanı, Murat Bey var, Sinan Bey var, Erdoğan Demirören var… Yabancı değilim ben, Mehmet Üstündağ da benim çocukluk arkadaşım zaten. Siz lütfen Revna Hanım'dan ya da Yıldırım Bey'den haber bekleyin" diyor.

DHA HABERİNDE FAİL YOKTU

DHA bu haberi, 3 Mart tarihinde normal bir kaza haberi olarak yayınlıyor.

"Eyüpsultan'da lüks cip emniyet şeridinde bekleyenlere çarptı: 1 ölü, 4 yaralı" başlıklı haberde, "Cip sürücüsü ise kendi aracını bırakarak, arkadan gelen ve içerisinde arkadaşlarının olduğu başka bir araca binerek olay yerinden kaçtı. Kaza sonrası ise çevredekilerin cep telefonu kamerasıyla kaydedildi" ifadeleri yer alıyor ancak cipi kimin sürdüğünden söz edilmiyor.


DHA MUHABİRİ ALTINTAŞ'TAN AÇIKLAMA

Olayın merkezindeki DHA muhabiri Rojda Altıntaş, bugün saat 15.49'da X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada iddiaları doğruladı.

Altıntaş, "Kamuoyunu yakınen ilgilendiren 'Eylem Tok' olayıyla ilgili yeni bilgilere ulaşmam ve yayınlamam girişimleri kapsamında bağlı bulunduğum yayın kuruluşunun patronajı ve sair çevreler tarafından çeşitli baskılara maruz kaldım" dedi. Ailesine yönelik endişelerinden dolayı 8 hafta boyunca sessiz kaldığının altını çizen Altıntaş, "Görüntüleri ses kayıtları dün gece bizzat kendim paylaştım. Bu noktadan sonra işsiz kalmayı göze alarak vicdanen rahat olsam da geç kaldığım için özür dilerim. Genç bir kadın gazeteci olarak korkmadığımı ve gazetecilik faaliyetlerini alternatif yollarla muhakkak devam ettireceğimin altını çiziyorum" ifadelerini kullandı.

BABA ACİ: DAVAYA MÜDAHALE EDİLDİ

Ses kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından Oğuz Murat Acı'nin babası Özer Aci, MedyaRadar'a yaptığı açıklamada "Başından beri bu davaya müdahale edildiğini söylüyordum. Bu bazılarına abartılı gelebilir ama biz görüyorduk" dedi.

Özer Aci, DHA muhabiri ve kameramanının cenazeye geldiğini, kendileriyle röportaj yaptığını ancak bu haberin Demirören Medya'da kullanılmadığını söyledi. Aci "Bütün medya işin üzerine düşünce Demirören Grubu da bu rüzgara kapıldı. Mecburen bu işin üzerine düştüler. CNN Türk'e yayınlara çıktım. Kanal D evimize geldi. Onlara ne söylediysek yayınladılar. Dediğim gibi bu kazayı görmezden gelemediler" ifadesini kullandı.

Özer Aci şunları söyledi:

"Yıldırım Demirören'in oğlunun da arabada olduğu söylendi. Demirören ailesi yalanladı. Çocuklarının yurtdışında olduğunu söyledi. Ancak bu kayıtlardan sonra her şeyin mümkün olabileceğini gördük. Dosyaya bilinçli mi koyulmadı ismi? Aklımıza artık her şey geliyor. Bu davaya başından beri müdahale var. Gizli el veya eller hep bu dosyanın üzerinde tepiniyor. Bir arpa boyu yol alamıyoruz. Daha kimler tarafından ne telefonlar açıldı bilemiyoruz."

DEMİRÖRENLERİN OĞLU ARAÇTA MIYDI?

İddiaya göre Demirören ailesinin bu olayla ilgilenmesinin sebebi, küçük oğulları Emre Cemal'in de Timur C. ile birlikte lüks aracın içinde bulunması.

Geçen aylarda Demirören ailesinden üst düzey bir isim Halk TV'ye iddialarla ilgili açıklamalar yapıp şunları söylemişti:

"Cemal Demirören, yurt dışında okuyor 2-3 aydır Türkiye'ye gelmiş değil. Kazayı yapı firar eden gençle ilgili tek ortak yanları, ortaokulda aynı okulda okumuş olmaları. Hiçbir bağları yok. HTS kayıtları her şeyi ortaya koyacak."

DHA GENEL MÜDÜRÜ KORKUT'TAN AÇIKLAMA

DHA Genel Müdürü Celal Korkut da konuya dair bir açıklama yaptı.

Rojda Altıntaş'ın halen DHA muhabiri olduğunu ve işine son verilmediğini kaydeden Korkut, olayı ilk günden itibaren Demirören Medya Grubu'nun tüm medya organlarında takip ettiklerini ve gelişmeleri aktardıklarını savundu.

Açıklama şöyle:

""Kemerburgaz'da Oğuz Murat Aci'nin vefatıyla sonuçlanan ve hepimizi derinden üzen kazayla ilgili DHA muhabiri Rojda Altıntaş'ın iddiaları gündeme gelmiştir.

Öncelikle şunu belirteyim muhabirimiz Rojda Altıntaş'ın açıklamaları nedeniyle büyük bir şaşkınlık yaşamaktayım. Kendisi dünden beri telefonlara çıkmamaktadır. Altıntaş, halen bir DHA çalışanıdır ve kendisiyle ilgili herhangi hiçbir işlem yapılmamıştır, yapılmayacaktır.

DHA olarak Kemerburgaz'daki kazayı ilk andan itibaren takip ettik ve haber yaptık. Söz konusu olay CNN TÜRK, Kanal D, Hürriyet, Milliyet ve Posta'da da sürekli gündemde tutuldu. Kanal D, anne Eylem Tok'un kafedeki özel görüntülerine ulaşarak ilk yayınlayan medya kurumu oldu. CNN TÜRK ise defalarca baba Özer Aci'yi yayına aldı. Yıllarca benim de mensubu olduğum Hürriyet konuyu günlerce manşetten verdi. Hatta Kanal D'nin Taş Kağıt Makas dizisinin bir bölümünde söz konusu olay işlendi. Olayın bu denli kamuoyunda etki oluşturmasının en önemli sebeplerinden biri Demirören Medya'nın konunun üzerine kararlılıkla gitmesi ve fikri takip yapmasıdır.

Meslektaşım Rojda Altıntaş'ın kayda aldığı telefon görüşmelerinde tam olarak ne yaşadığını ve eğer varsa baskıyı benimle açıkça paylaşmasını beklerdim. Kendisine üzüleceği veya baskı altında hissedeceği bir durum olmadığını, bilakis haberi tüm yönleriyle takip edip yayınlamaya devam edeceğimizi söylerdim. Bir meslek büyüğü olarak kendisine ulaşamadığım için buradan sesleniyorum. Bir an önce iş başı yapıp kaldığı yerden görevine devam etmesini bekliyorum.
Rojda Altıntaş'a ve kamuoyuna duyurulur."


Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı

TRT Kıbrıs Temsilcisi Sefa Karahasan sahte diploma ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. MHP Milletvekili Levent Uysal'ın eşine ait Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki skandal her geçen gün büyüyor.
06.05.2024 15:20:00 / Güncelleme: 06.05.2024 15:23:53
BirGün
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kıbrıs'taki sahte diploma skandalında TRT Temsilcisi Karahasan da tutuklandı
Kuzey Kıbrıs'ta "Son yılların en büyük skandalı" olarak nitelendirilen Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'ndeki (KTSÜ) soruşturma TRT Kıbrıs Temsilcisi'ne kadar uzandı. TRT Temsilcisi Sefa Karahasan'ın tutuklandığı açıklandı.

Son iki aydır ada gündeminden düşmeyen, sahte diploma ve yolsuzluk operasyonu yapılan Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi, MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal'ın eşi Ece Uysal'a ait. Kıbrıs basınında yer alan bilgilere göre, üniversitenin küçük ortağı ve Genel Sekreteri olan, tutuklanarak olarak cezaevine gönderilen Serdal Gündüz'ün, sahte not girişleri yapılarak 600'ü aşkın kişiye sahte diploma verdiğini itiraf etti.

Gazimağusa Polis Müdürü Mahmut Barış Sel, başkent Lefkoşa'da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Sel'in 18 Ocak 2023 tarihinde KSTÜ'nün öğrenci kayıt sistemine girişi olmasına rağmen 11 Eylül 2021'de kaydolmuş gibi gösterildiği, 1 Şubat 2023 tarihinde 9 ders notunun gelişigüzel sisteme girildiği, tez sunmadığı halde sunmuş gibi gösterilip, 19 Haziran 2023'de işletme yüksek lisanstan mezun edildiği belirtildi. Skandal dair Kuzey Kıbrıs Meclisi'nde araştırma komitesi de kuruldu.

HERKES İŞİN İÇİNDE

BirGün gazetesinin haberine göre ayrıca soruşturmaya ismi karışanlar şöyle:

* Milletvekili Emrah Yeşilırmak
* Cumhurbaşkanlığı Koruma Birimi'nde görevli polis mensubu
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst
* Eski Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst
* Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) mensubu Yarbay Özgür Alp,
* YÖK'ün Kuzey Kıbrıs muadili Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ve eski yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler
* YÖDAK Genel Sekreteri Derviş Refiker

DİPLOMA TÜRKİYE'DE DE GEÇERLİ

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi 2016 yılında kuruldu. Diş Hekimliği, Tıp, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Sağlık Bilimleri, Eczacılık ve Veteriner Fakültesi'yle eğitim veren üniversite bünyesinde iki ayrı yüksekokul bulunuyor. 2017 yılında da üniversite Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından akredite edilerek denklik aldı. Yani bu üniversitede mezun olanların diplomaları Türkiye'de de kabul görüyor, hekimlik yapabiliyorlar.

YÖK HEYETİ ADA'YA GİTTİ

Birçok bürokratın, polisin ve siyasetçinin adının karıştığı skandala dair konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) destek talep ettik. YÖK'ün Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) ile çalışmasıyla sıkıntılar giderilecek. Gereği neyse yapılacak" demişti.

25 Mart itibariyle Kuzey Kıbrıs'ın talebiyle Ada'ya gelen YÖK heyetinin çalışmalarına başladığını söyleyen Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ise şunları söylemişti: "Yaşananlar üzerine KKTC Başbakanı Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımıza yazı yazdı ve YÖK'ün burada sistem kurmasını istedi. YÖK heyeti de görüşmek üzere buraya geldi."

Ana muhalefet partilerinden Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise konuya ilişkin şunları kaydetmişti: "Sadece bu diplomayı verenler açısından değil, yozlaşma toplumun her düzeyine sirayet etmiş durumda. Yani müdür, müsteşar, milletvekili, eski bakan, üniversitelerden sorumlu kurum başkanı, bu bir kategori. İkinci kategori öğretmen, polis, asker aldığı diplomayı da devlete verip kademe derece ilerlemesi, makam-mevki maaş artışı. Şimdi bütün bunları biz gördük şu ana kadar. Toplumdan bağımsız bir şey değil bu. Çürüme, sadece siyasal bir çürüme değil. Toplumun bazı kesimleri de buna ortak olmuş durumda."

Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum

Özgür Özel ile görüşmesi sonrası CHP genel merkezi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş, eşinin ölümüyle ilgili hazırlanan iddianameyi eleştirdi. Ateş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşmek istediğini ve yanıt beklediğini söyledi.
06.05.2024 14:56:00
Anadolu Ajansı
Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum
Özgür Özel ile görüşen Ayşe Ateş: Erdoğan'la da görüşmek istiyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüştü.

Özel, CHP Genel Merkezi'nde, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'i kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık 1 saat sürdü.

"İçi boş bir iddianame"

Görüşmenin ardından genel merkez önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş, eşinin ölümüyle ilgili hazırlanan iddianameyi eleştirdi.

İfadelerinin iddianamede yer almadığını söyleyen Ateş, "Benim ifademde de vardı siyasi isimler. İfadem iddianamede yok. Başka arkadaşların ifadeleri de aynı şekilde iddianameye eklenmemiş. İçi boş, basit bir cinayet, alacak verecek kavgası gibi bir iddianame var ortada. İddianame bile diyemeyeceğim, böyle bir iddianame olmaz." diye konuştu.

"Bu iddianame ya geri çevrilecek ya da vereceğimiz dilekçelerle, sunacağımız delillerle iddianameyi yeniden yazdıracağız" ifadesini kullanan Ayşe Ateş, iddianameye eldeki delillerin bile konulmadığını savundu.

Ayşe Ateş, bugüne kadar hukukun işleyeceğini, devletin bu işi çözeceğini umutla beklediklerini dile getirerek, "Ama maalesef umutlarımız tükendi. Mücadele vermeye devam edeceğim. Nereye, ne kadar gücüm yeterse, gücümün yettiği kadar. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın. Kimsenin de yanına kalmayacak." dedi.

İfadesinde ismi bulunanların sorulması üzerine Ateş, gizlilik kararı kalktıktan sonra ifadesini paylaşacağını, isimlerin bu aşamada görülebileceğini dile getirdi.

"Davanın takipçisi olacağını söyledi"

Özgür Özel ile görüşmesine ilişkin soruya karşılık Ateş, "davanın takipçisi olacağını" belirten Özel'e teşekkür etti. Ayşe Ateş, "Sağ olsun bize zaman ayırdı, ilgilendi. Davanın takipçisi olacağını, arkamızda olduğunu, bize destek vereceğini dile getirdi. Teşekkürlerimizi ileterek yanından ayrıldık." sözlerini sarf etti.

"Devletimi düşünerek ben bugüne kadar hep sağduyulu davrandım"

Bundan sonra zor bir sürecin kendisini beklediğini vurgulayan Ateş, "Bugüne kadar sabırla bekledik. Biz devletini seven insanlarız. Devletimi düşünerek ben bugüne kadar hep sağduyulu davrandım. Büyük mücadele verdim. Bu cinayetin failleri eninde sonunda yargı önünde hesap verecek." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan görüşme talep edip etmediğinin sorulması üzerine Ayşe Ateş, kendisinden görüşme talebinde bulunduğunu söyledi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.