Herhangi bir gazetenin genel yayın yönetmeni olsaydım ve benim yönettiğim gazetede; aziz ecdadımı soykırım yapmakla itham edenlere, dedelerimizin otuz bin kürdü ve bir milyon Ermeni'yi katlettiğini yazıp söyleyenlere teşekkür ve takdir yazıları yayınlanmış olsaydı, o andan itibaren kalemimi kırar, gazete jeneriğinden de derhal ismimi sildirirdim.Benim yönettiğim gazetede; özellikle son yıllarda Afganistan ve Irak'taki katliamlarını, oluşturduğu kan gölünü göre göre; "ABD bütün felaket zamanlarında Müslümanların yanında olmuştur" şeklinde kocaman kuyruklu bir yalan yayınlanmış olsaydı, sayıları yüzbinleri çoktan geçmiş olan şehitlerin ruhaniyetinden ve bir o kadar da kolu bacağı kopmuş gazilerden duyacağım hicaptan, hissedeceğim utançtan ötürü meslekten derhal çekilirdim.Yayın yönetmenliği yaptığım gazetede; yirmi yıldan beri devleti meşgul eden, otuz bin insanın katline sebep olan ve halen direktifleri ile devletin askerine, polisine kurşun sıktıran, mayınlı tuzaklar kurduran, halen bu milletin gencecik fidanlarını her gün üçer-beşer toprağa düşüren bebek katilinin ve örgütünün lehinde yazılar çıksaydı, bebek katiline mahkeme sırasında kötü muamele yapıldığına dair makaleler yayınlansaydı yazı yazmak bir yana ben o kalemi elle defa kırardım.Ben bir gazetede yayın yönetmeni olsaydım ve benim gazetemde; "Devletin taraf olduğu her çatışma toplumun kasıtlı olarak cahil bırakıldığı sürece tekabül eder. Çünkü devlet kendi eylemlerini toplumun gözünde meşru kılmak için uğraşırken hem karşı tarafın yaptıklarını abartır hem de kendi yaptıklarını gizler ve çarpıtır. Kürt meselesi açısından da durum aynı? PKK'nın yaptıklarını bütün tafsilatıyla bilmemize karşın, bölgedeki korucu ve jandarmanın davranışı hakkında fazla bir fikrimiz yok?" şeklinde bir paragraf kazara yayınlanmış olsaydı, ben o; "?PKK'nın bütün yaptıklarını tafsilatıyla bilen?" yazar bozuntusunun işine derhal son verirdim. Eli kanlı bir terör örgütü ile Yüce Türk devletini aynı kefeye koyan ve üstelik devleti aşağılayan bir yazıdan ötürü devletten ve milletten günlerce özür dilerdim.Benim yönettiğim gazetede; "Ehl-i kitapla amentüde ittifakımız var?" tarzında bir yazı yayınlanmış olsaydı, tarih boyunca ehli kitabın haçlı saldırılarına maruz kalmış ve sayısız evladını şehit vermiş ve halen vermekte olan Müslüman Türk milletinin huzuruna bir daha çıkamazdım. Ya gazeteyi tatil ederdim ya da aradan çekilirdim.Genel yayın yönetmeni olduğum gazetenin, haberleriyle, yazarları-yorumcuları ile küresel güçlerin, küresel zalim ve zorbaların sözcüsü ve borazanı olduğunu fark ettiğim an, mevcut sakat duruşu savunan yazılar yazmak bir yana, tarih boyunca hep mazlumun yanında olmuş bu milletten özür dileyerek kalemimi bir güzel kırardım.Türkiye'de herhangi bir okuyucu olsaydım; yukarıda özellikleri kısmen zikredilen bir gazeteye para vermeyi, alıp eve, iş yerine götürmeyi, hele hele birilerinin okuması için aracı olmayı; Anadolu coğrafyasına, bu eşsiz coğrafyada yaşayan bu aziz millete hakaret kabul eder kesinlikle yaklaşmazdım.Tarih boyunca gözümüzü oyan kargaları bir inceleyin bakalım, ekmeğimizle beslenmeyen birine rastlayabilecek misiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- İnsanlık ölüyor ölmüş insanlık / 14.08.2025
- İnsan olan insana bunu yapar mı? / 13.08.2025
- Veyl olsun zulme meyledenlere / 12.08.2025
- ‘Alamet’ yolcularına CHP de karıştı / 03.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- İnsanlık ölüyor ölmüş insanlık / 14.08.2025
- İnsan olan insana bunu yapar mı? / 13.08.2025
- Veyl olsun zulme meyledenlere / 12.08.2025
- ‘Alamet’ yolcularına CHP de karıştı / 03.08.2025