Amerikan Emperyalist Yönetimi, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi üzerinde kafa patlatmaya devam ederken Ortadoğu'da genişleyen şiddet de patlamalarla sarsılıyor.
Son birkaç gün içerisinde Irak ve Filistin'de yaşanan kanlı saldırılarda yüzlerce insan canından oldu.
Dükkanını açmak üzere yola koyulan esnaf da, karakol önünde bekleyen polis de, arabasıyla kırmızı ışıkta duran şoför de, okula gitmekte olan çocuk da, "çekildi çekilecek'' denen İngiliz-Amerikan askeri de bu saldırılardan nasibini alıyor.
Irak'ın işgaline karşı kurşun sıkarak direnmeye çalışan halk kitleleri gitmiş; yerine kaynağının neresi olduğu kestirilemeyen gizemli örgüt ya da örgütler gelmiş.
Saldırılarda sivillerin de hedefe konulması, bu örgüt ya da örgütlerin dinle imanla ilişkilerinin olmadığını gösteriyor.
Kimilerine göre El-Kaide, kimilerince Ensar-El İslam olduğu söylenen illegal yapılanmaların konuyla irtibatlandırılması hedef dağıtmadan öte anlam taşımıyor.
Genelde Amerikan- İngiliz askeri hedeflerini seçerek işgale karşı mücadele başlattığı söylenen bu örgütlerin Iraklı sivilleri hedef tahtasına oturtması beklenemez.
Ki Irak'ta "islami'' kimliği kullananların bu zamana kadar yaptıkları da bizim bu tezimizi doğruluyor.
Irak'ta genişlemenin ilk ayağı Irak.
Genişletilmeye çalışılan Ortadoğu cephesinin ikinci ayağı Filistin.
İsrail eliyle bu bölgede sürdürülen senaryolara yeniden ivme verildi.
Bölgede Filistinliler ve Filistinli kent merkezleri örülen 750 kilometrelik 'sözde' güvenlik duvarıyla temin edilmeye çalışılıyor.
Filistinliler'in şehir irtibatları bu duvarla engellenerek ticaret yapabilmeleri ve birbirileriyle temasa geçebilmeleri engelleniyor.
Sırtını sağlama alan İsrail, devamında Irak'a doğru bir kuzey yolu/kolu açacak.
Rüşvet aldığı iddialarıyla hesaba çekilen Şaron yönetimine Amerikan idaresinin sonuna kadar destek çıkmasının arkasında "Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'' yatıyor.
Geçici Yönetim denen İdareyle Irak,
Rumlar kanalıyla Kıbrıs,
İsrail eliyle Filistin ve civar ülkeler
Ortadoğu'nun genişleyen yolları olacak.
İran'ın tereddütlerini azalttıktan sonra Azerbaycan, Özbekistan, Ermenistan ve Gürcistan payandasıyla Ortadoğu kütlesi Kafkaslar'a monte edilecek.
Fas'tan Hindistan ve Rusya'ya kadar uzatılması düşünülen Genişletilmiş Ortadoğu'nun eş zamanlı şiddete maruz kalmaması için de bölgesel liderlerle sıkı temasa geçilecek.
Şuan Türkiye, Libya, Mısır ve İranlı liderlerle temasa geçildiği gibi.
Emperyal niyetler genişledikçe şiddetin coğrafyası da genişleyecek.
Son birkaç gün içerisinde Irak ve Filistin'de yaşanan kanlı saldırılarda yüzlerce insan canından oldu.
Dükkanını açmak üzere yola koyulan esnaf da, karakol önünde bekleyen polis de, arabasıyla kırmızı ışıkta duran şoför de, okula gitmekte olan çocuk da, "çekildi çekilecek'' denen İngiliz-Amerikan askeri de bu saldırılardan nasibini alıyor.
Irak'ın işgaline karşı kurşun sıkarak direnmeye çalışan halk kitleleri gitmiş; yerine kaynağının neresi olduğu kestirilemeyen gizemli örgüt ya da örgütler gelmiş.
Saldırılarda sivillerin de hedefe konulması, bu örgüt ya da örgütlerin dinle imanla ilişkilerinin olmadığını gösteriyor.
Kimilerine göre El-Kaide, kimilerince Ensar-El İslam olduğu söylenen illegal yapılanmaların konuyla irtibatlandırılması hedef dağıtmadan öte anlam taşımıyor.
Genelde Amerikan- İngiliz askeri hedeflerini seçerek işgale karşı mücadele başlattığı söylenen bu örgütlerin Iraklı sivilleri hedef tahtasına oturtması beklenemez.
Ki Irak'ta "islami'' kimliği kullananların bu zamana kadar yaptıkları da bizim bu tezimizi doğruluyor.
Irak'ta genişlemenin ilk ayağı Irak.
Genişletilmeye çalışılan Ortadoğu cephesinin ikinci ayağı Filistin.
İsrail eliyle bu bölgede sürdürülen senaryolara yeniden ivme verildi.
Bölgede Filistinliler ve Filistinli kent merkezleri örülen 750 kilometrelik 'sözde' güvenlik duvarıyla temin edilmeye çalışılıyor.
Filistinliler'in şehir irtibatları bu duvarla engellenerek ticaret yapabilmeleri ve birbirileriyle temasa geçebilmeleri engelleniyor.
Sırtını sağlama alan İsrail, devamında Irak'a doğru bir kuzey yolu/kolu açacak.
Rüşvet aldığı iddialarıyla hesaba çekilen Şaron yönetimine Amerikan idaresinin sonuna kadar destek çıkmasının arkasında "Genişletilmiş Ortadoğu Projesi'' yatıyor.
Geçici Yönetim denen İdareyle Irak,
Rumlar kanalıyla Kıbrıs,
İsrail eliyle Filistin ve civar ülkeler
Ortadoğu'nun genişleyen yolları olacak.
İran'ın tereddütlerini azalttıktan sonra Azerbaycan, Özbekistan, Ermenistan ve Gürcistan payandasıyla Ortadoğu kütlesi Kafkaslar'a monte edilecek.
Fas'tan Hindistan ve Rusya'ya kadar uzatılması düşünülen Genişletilmiş Ortadoğu'nun eş zamanlı şiddete maruz kalmaması için de bölgesel liderlerle sıkı temasa geçilecek.
Şuan Türkiye, Libya, Mısır ve İranlı liderlerle temasa geçildiği gibi.
Emperyal niyetler genişledikçe şiddetin coğrafyası da genişleyecek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005