Gerçekler

Şartlanmış insan asla mantığa sahip olamaz. Siz onun inandığı konuda ne söylerseniz söyleyin onu caydıramazsınız, örneklemeye gerek yok. 7 Haziran seçimleri tam manada ayna görevini yapmıştır. Duymamak, görmemek, işitmemek asla MAZERET olamaz. Hele bu devirde...Halkımızın esas görevi temsilcilerini seçmektir. Yani onlara yetkilerinizi ve her türlü sosyal haklarınızı devrederek, iktidarları oluşturmaktır. Şu anda meclise getirdiğiniz dört partinin de ne mal olduğu çok açık olarak anlaşılmıştır. Bir gün toplanıp kapatılan meclis, rekorlar kitabına kırılması mümkün olmayan bir rekorla kaydedilmiştir. Özetle, kime, neye, nasıl bir hizmet içinde olmuşlar ki. AKP karşıtı bir hükumet talep eden halkı, hayal kırıklığına uğratmışlardır. Acizlik sembolü olan bu partilerin seçime neden girdiklerini anlamak mümkün değildir. Plan yok, program yok, Hükumet olma yolunda mazeret çok. Mademki erken seçim istediniz. Bunu hükumet olarak yapabilirdiniz. Şu anda ülke büyük bir tehlike ile karşı karşıya bırakılmış, iş tam olarak parçalanmaya kadar gelmiştir.Olması lazım gelen: Güçlü olmasa da, içinde AKP olmayan bir iktidarın derhal oluşturulması, öncelikle en başından kuyruğuna, tüm haksızlıkların, Anayasal ihlallerin, teröre içte ve dışta desteklerin, hırsızların, arsızların vatana ihanet edenlerin, yargıya teslim edilmesiydi. Her zaman olduğu gibi MHP yan çizerek AKP'nin ekmeğine yağ sürdü. Kürt açılımı safsatasının, BDP'nin meclise girmesi ile anlamsızlaşması sonucu, terörün bitmesi beklenirken, aksine devamı için kışkırtıldığı bir ortamla karşılaşılmıştır. Zaten terörle müzakere ve terörü hoş görme bir devletin sonu demektir. Bir kere daha tecrübe edilmesinin sonucu, gelinen bu vahim durumdur. ABD taktiklerini bile, bile uygulamanın, aldatıldık mazereti asla olamaz.Genellikle valilerin başına gelen, yarın silahlı kuvvetlerin ve emniyet güçlerinin üzerine yıkılacaktır. İşte o zaman ABD ve İsrail bizi aldattı, ama "suç anayasal görevlerini yapmayanlarındır" deyip kimse kendini kurtaramaz. Zaten Irak'a, Afganistan'a, Suriye'ye Libya'ya, daha doğrusu, büyük İsrail'e engel olanların kaderine uğramış, yani BOP lanmış bir ülkede neyin davası olur ki, Açlık, sefalet kan ve iç savaş, her türlü ahlaksızlık ve esaretten başka...Ne kurusu kalır ne de yaşı.Ne Laz'ı, ne Kürdü ne Çerkez'i,Yok ederler yıllar boyu herkesi.Zannetme ki dünya geniş bir yerdir.En güzel yer ülkendir.Birliği bozmak nedendir.Kimi kullandıysa Amerika,Sonunda olur antika.Beyler, PKK tarafından aldatılmış. Paralel yapı tarafından aldatılmış. Hakimler savcılar, herhalde karşı durmadıkları için onlara da aldanmışlar. Onlar iktidardan korktukça, kendilerini hep haklı görmüşler. En son valilerin, AKP yetkilisinin direk emirlerini yerine getirip teröristlere müdahale etmemeleri sonucu, tek lider, kendini aklı sıra temizler gider. Terörün suçlusu valiler, dolayısı ile emniyet ve jandarma... Bebek katilinin her dediğini kanunlaştıran AKP iktidarı değil, onların suçlanması, Anayasal suçlara, emirlere rağmen karşı durmamalarıdır. Yani adalet mekanizmasının yok olmasıdır.Anayasal görevlere göz yumanlardır. Aslında bu yanlış değildir. En büyük suçlu görmeyen duymayan işitmemek için kulaklarını tıkayan, ülkesini borç batağına soktuğunu, kaynaklarını yabancılara peşkeş çektiğini bile, bile susan muhalefet diye geçinen partiler, yalanlar karşısında halkı uyarmayan, basında iktidarın yalanlarını destekleyen, AYDIN diye geçinen, yabancıların ışığını yansıtan AYDINLIKLAR, ATATÜRK'ÜN anayasa ile verdiği görevi yerine getirmeyen her kurum SUÇLUDUR. Şu anda ülke kesinlikle işgal altına girmiştir.Aslında bütün bu senaryolar hazırlanırken, ne AB, ne ABD ne de IMF, tam Bağımsız Türkiye diyen BTP ve onun Genel Başkanı, binlerce kere uyardığı halde ülke çapında gaflet devam etmiş, ve 7 Haziran seçim sonucu ülkeye bir ders olmuştur. Görmez misiniz, anlamaz mısınız?Bütün noter tasdikli taahhütleri, önünüze yayarak sizi dünyanın en zengin halkı yapacak BTP kadrolarını ve size gösterdiği tek tek hesapladığı güçlü kaynakları. Başka bir parti mevcut mu ki, projeleri dünyayı ayaklandırmış, öldü denen Rusya'yı eskisinden daha güçlü yapmış. Elbet olamaz. Sıradan insanların partisini bir dehanın partisine tercih ederseniz borç içinde yüzen, kaynakları kaybedilmiş, dilencilikle, yani borçla ayakta tutulmuş (babasının hayrına kimse borç vermez) bir ülkenin kaderi, bağımlılık ve köleliktir. İşte sizi tam bağımsız, iş aş ve maaş sahibi yapacak bir lider ve ekibi son şansımızdır. Aksi halde hep birlikte helak olacağız. Reyinizi verdiğinizin her icraatından sorumlu olduğunuzu asla unutmayınız.Prof. Dr. Haydar Baş'ın seçim bildirisinin bazı maddelerinin aciz partiler ve eski iktidar tarafından kopyalandığını görüyorsunuz. Bu aslının gücünü tasdiktir. Onun taahhütleri yanında size AKP'nin asgari ücret teklifini, başbakanın konuşması sonucu size aktarayım. Her yıl olduğu gibi 15 Aralıkta asgari ücret komisyonuna hükumet tavsiyesi olarak sunulacak (KANUN değil TAVSİYE) işçi ve işveren her zamanki gibi anlaşacak (her zamanki gibi). Hiç ümit yok çünkü çaldıkları projeyi anlamadan kopya etmişler. İşverene asgari ücreti yüklemeye çalışacaklar ki, elbette her zamanki durum. Sayın Haydar Baş İşverene bir yük yüklemeden çalışan herkesin, şu anda aldığı asgari ücreti kaynakları ile 5000 lira asgari ücret olarak tamamlayacak. İşverene de ayrı destekler verecektir. 1000 lira vatandaşlık maaşı, 100 bin liradan aşağı kazanan işverenden sıfır vergi vs.. Anlatabildim mi?Kopyacıların 333 sayfalık Milli Ekonomi Modeli'nden kopyaladıkları bile size onların zeka ve becerilerini anlatmıştır. 1 Kasımda seçim olur veya olmaz. Beni korkutan 29 Ekim nelere gebe. Malum, 2005 bu tarihte AB anayasasına, Papa'nın heykeli altında kilisede imza atan, HEDEF 2023 diyerek bir boş hedef gösterip hedefin ne olduğunu saklayanlar, bu milleti kandırmada oldukça maharet sahibi olduklarını zannetmektedirler. Bu nedenle de suçlu bulmakta ve milleti aldatmaktadırlar. En son seçimde hedef 2023 BTP'nin kaynak gösterdiği madenlerin Lozan'da verilmesi ve bu tarihte geri alınacağı yalanına bağlamaları ve yalanlarının aslının olmadığını,  Lozan'da aksine, bütün madenlerin devletin olduğu belirlendiğine göre, HEDEF 2023 ülkenin ya bölünmesi ya da işgalinin tarihi olduğudur. Bu nedenle bu durum acilen seçim öncesinde oluşturulmak istenebilir. Malum her melanet o ülkenin milli ve dini günlerine denk getirilmektedir. ABD'ye ve onun müttefiklerine verilen üslere dikkat edildiğinde ülke tam manası ile ABD'ye teslim edilmek istenmektedir.