Gerçekler rahatsız eder

Yalanı söyleyenler ve yalanı söyletenler çok iyi biliyor ki; "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" ve yalanın sonu yoktur, temeli çürüktür, kızgın güneş karşısındaki kar yığınının erimesi gibi hayatın gerçekleri karşısında erimeye mahkumdur.

Gerçekleri söylemek, gerçekleri yazmak, gerçekleri konuşmak özellikle yönetici katında yer alanları müthiş rahatsız ettiği için, onların nezdinde yalan söyleyenler, yalanı yayanlar ve pembe tablo ressamları hep makbul insanlar sayılmışlardır.

Gerçeklerin yazılıp-çizilmesi, her zeminde gerçeklerin dillendirilmesi, gerçeklerle yüzleşme mecburiyetini çağrıştırdığı için her zaman rahatsız edici olmuştur.

Gerçeklerle yüzleşmek hem yönetici katında bulunanları hem de ne pahasına olursa olsun onları desteklemeye, onları alkışlamaya şartlanmış olan kitleleri rahatsız ediyor ve ağız birliği ederek, gönül birliği ederek çizilen pembe tablolarla geçi de olsa mutlu oluyorlar.

Gerçekler, gerçeklerle yüzleşmeye davetler rahatsız ettiği için, hem yönetenler hem de destekçileri hiçbir zaman gerçeğin fotoğrafının netleşmesini istemiyorlar.

Sürekli birbirlerine omuz vererek, destek sağlayarak, yönetenler bol keseden ulufeler dağıtarak, alkışçılar da her ortamda alkışlarını artırarak geçinip gidiyorlar.

Bu yüzdendir ki; 'şu hayatın gerçeklerine biraz daha yakından bakalım, şu fotoğrafı az daha, az daha netleştirelim' tarzında istekte bulunanlar, sürekli 'fitneci, fesatçı' ilan edilerek toplumda itibarsızlaştırmaya tabi tutuluyorlar.

Zaman ilerliyor, yıllar devri daim oluyor, gün geliyor ki durmadan üretilen pembe tablolar işe yaramaz, iş göremez hale geliyorlar.

Pembe tabloları, pembe resimleri fosforlu kalemlerle olabildiğince netleştirme gayretleri ve gerçeğin resimlerini de gözlerden kaçırma çalışmaları geniş kitlelerde ciddi rahatsızlıklara yol açıyor.

Zaman zaman üretilen allı-pullu elma  şekerlerle iç kamuoyunu oyalamada uzatmaları oynasalar da, elin oğlu boş durmuyor, ince hesapları, hassas terazileri ve tek tek rakamları pat diye ortaya koyuyor.

Başka işleri yokmuş gibi, tutup ülkeleri çeşitli kategorilerde listeliyorlar ve sizin durumunuz kabak gibi meydana çıkıyor.

Ekonomik göstergeleriniz şöyle, üretimde şu noktadasınız, cari açığınız şu kadar, eğitimde dünya sırlamasında şuradasınız, dünyada adalet sırlamasında ve gelir dağılımındaki eşitsizlik noktasında hızlı bir düşüş var.

Yalana ayarlı, pembe tablolara duyarlı yandaş basın bütün bu gerçekleri; "görmedim, duymadım, bilmiyorum" hokkabazlığı ile geçiştirse de, iç kamuoyundan saklamayı başarsa da, dünya kamuoyu bu rakamlara, bu istatistik sonuçlarına bakarak sizinle alış-verişe karar veriyor, tüm ilişkilerini bu sonuçlara göre düzenliyor.

Açıklanan sonuçlar, ilan edilen karşılaştırmalar, üç aşağı-beş yukarı yaşanan gerçeklerle aynı olduğu halde, gerçeklerle yüzleşmek rahatsız edici ve fakat yalanlara inanmak rahatlatıcı olduğu için, yalandan da olsa rahatlamayı tercih ediyoruz.

Yatsı yakın değil mi?