Gerçekleri saklamaya yemin etmişler

Nice on yıllardan beri gerçekleri hep sakladınız da elinize ne geçti diyeceğim ama, bu saklama görevini yapan kanalların ve kalemlerin heybelerini tıka-basa doldurdukları bilinen bir gerçek.

Yandaş kanallar uydurdukları ve yaydıkları yalanın kalitesine ve toplumdaki etkisine göre iktidarın musluklarından kovalarını dolduruyorlar.

Yazılı basının yandaş olanları da aynı şekilde, hiç aksatmadan 'gerçekleri saklama' işlerine karşılık olarak dolgun ücret ve dolgun reklam esasına göre yazıp-çiziyorlar.

"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" sözü bütün bir milletin gözü önünde tecelli etmeye başladı son zamanlarda.

Öyle ki; yandaş kanallar ve yandaş kalemler yirmi yıldan beri ne söylediler, ne yazdılar ve neyi topluma pompaladılarsa hepsinin tam tersi yaşanmaya başlandı.

Hal böyle iken, bugün yine 'gerçekleri saklamak' hususunda emsallerinden birkaç fersah daha öne çıkmış olan bir yandaş kanal şöyle diyebiliyor; "Son zamanlarda ekonominin yükselişe geçmesi ve yabancı sermayeyi cezbetmesi nedeniyle yabancıların ülkemizden gayri menkul alımları hiç olmadığı kadar hızlandı."

Güler misin ağlar mısın?

Üzülür müsün sevinir misin?

Övünür müsün dövünür müsün?

Bu haberin doğrusu, halkın anlayacağı dilden olanı şöyle; Avrupa parasının on, Amerikan parasının da sekiz lira olması dolayısıyla, yabancılar geliyor ülkemize, tatillerini yaptıktan sonra ceplerinde kalan harçlıkları ile bir ya da birkaç daire, arsa alıp gidiyorlar.

İğneden ipliğe her şeyin dövizle alındığı bir ortamda asgari ücretin aydan aya, emekli maaşının haftadan haftaya kar gibi eridiği 2020 yılının son çeyreğinde hala ekonominin yükselişe geçtiğini söylemek en hafif ifadesi ile milletle alay etmektir.

Yirmi yıldan beri siz bunu hep yaptınız, her yalanınız da hayatın gerçekleri ile yüzünüze çarpıldı, her defasında yalanlandınız ama hala yüzünüz kızarmadan gerçekleri saklamaya devam ediyorsunuz.

Uydurduğunuz ve yaydığınız yalanlar karşılığında sizler dolgun maaşlarla hayatınızı sürdürüyorsunuz, peki, yıllardır kandırdığınız, umutlandırdığınız kitlelerin ahlarından nasıl kurtulacaksınız?

Sizin yalanlarınız yüzünden koca bir millet şimdi sefilleri oynuyor.

Hiç mi yüzünüz kızarmayacak?