Gerçekten seven aldanmaz

Bugün 'Fetö' olarak adlandırılan terör örgütünün elebaşı, üstlendiği Vatikan (papalık) misyonunu yıllarca bu millet üzerinde uyguladı. Dinlerarası diyalog ve hoşgörü uydurması, ne yazık ki Müslüman Türk Milleti ile inancı arasına sokulan büyük bir fitneydi. Ellerine öyle büyük imkanlar verildi ki, bu hainler milletin gönlüne, memleketin en ücra köşesine kadar fitne tohumlarını ektiler. Öyle zararlar verdiler ki etkilerini silmek oldukça zor.

Fikir babaları Said Nursi'nin kitaplarında yazdıklarını, bu terör örgütü bir bir uyguladı. Bunların en büyük oyunu, Peygamberimizi kabul etmeden de cennete gidilebileceği ve ehl-i kitabın da cennetlik olduğuydu. Allah'ın ayetleri açık ve net ortada iken milleti bu tuzağa düşürdüler ve insanlar gayri müslimleri cennete koyabilmek için birbirleri ile yarıştılar.

Bu ajanların başka bir hedefi de Atatürk'tü. 

Fetö elebaşı olan hain, tıpkı Milli Mücadele yıllarında Atatürk'ün karşısında İngiliz'in, Yunan'ın yanında saf tutan hocası gibi Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'e de savaş ilan etti. Neler dediler, neler yazdılar O'nun için… ne dinsizliği kaldı, ne ajanlığı, ne de deccalliği…

Bugün toplumda bunların fitnesi ile zehirlenmiş insanlarla ne yazık ki sık sık karşılaşıyorsunuz. Ben Müslümanım diyen bir kişi, Allah'ın apaçık ayetleri, Peygamberimizin hadis-i şerifleri ortada iken nasıl olur da Yahudi ve Hristiyanların da cennete gidebileceğini söyleyebilir?

Durum öyle vahim ki anlatmak ve yazmak bile insanın canını sıkıyor.

Bugün fetö büyük bir darbe aldı. Ancak yaydığı fitne ne yazık ki çok geniş kitleleri etkiledi. Hatta öyle ki, Atatürk'ü çok sevdiğini söyleyen ve fetönün yaptıklarını yerden yere vuran kimi insanlar bile bu girdaba kapılmışlar. 

Geçtiğimiz gün bir ortamda, Atatürk'ü çok sevdiğini her haliyle belli eden birkaç hanımefendi, ayet ve hadislerle birlikte Yahudi ve Hristiyanların asla cennete gitmesinin mümkün olmadığı, bunun papalık misyonu bir parçası olduğu, milletimizi inancından koparmak için kurgulanan bir oyunun parçası olduğu anlatılırken çok ilginç bir çıkış yaparak; "Böyle demeyin, onlar da cennete gidebilir, onlar da Allah'a inanıyor" gibi yıllarca fetöcülerin her yerde seslendirdikleri ve millete kanıksattıkları sözleri kullanmasınlar mı?

Bu ne yaman çelişki! Bu nasıl bir cahillik akıl ermiyor. Diyalogcu hainler toplumun her kesiminden insana sirayet etmişler. Atatürk'ü sevdiğini ve fetönün ne kadar hain olduğunu söyleyen bir kişi bile bu hainlerin tuzağına düşmüş ve farkında olmadan onların söylemleri ile konuşuyor. Güya çok hoşgörülü olacaklar. Bunun adı hoşgörü değil 'zillet'tir.

Aklımıza yatanı kabul etmek, kalanını reddetmek sevgi alameti değildir. Böyle davranırsan, tuzağa balıklama atlarsın ve hainler seni avlarlar.

Sen Müslümanım diyorsan, Peygamberimizi iyi tanıyacak ve kendine her haliyle rehber edineceksin.

Sen, Atatürkçüyüm diyorsan, O'nu tanıyacak, imanını bileceksin. Gerçekten seversen asla aldanmazsın ve ölçülerin sapasağlam olur.