Gerets beni istiyordu...
05.09.2006 00:00:00
Gençlerbirliği'nde istikrar abidesi olan ve takım kaptanlığına kadar yükselen Erkan Özbey, Gerets'in kendisini istediğini ancak transferinin gerçekleşmediğini açıkladı.
Bursaspor'da yıldızı parlayan 28 yaşındaki tecrübeli futbolcu, güreşle birlikte sporla tanıştığını belirterek, ''1,5 yıl güreşle uğraştım. Daha sonra bir arkadaşım aracılığıyla Bursaspor altyapısına girdim. Beni beğendiler ve devam ettim. Futbolcu olmasaydım, öğretmen olmak isterdim. Çocukluğumdan bu yana öğretmenliğe karşı sempatim vardı'' dedi. Erkan, Futbol Federasyonu'nun aylık futbol dergisi ''Tam Saha''ya çarpıcı açıklamalarda bulundu.
GERETS BENİ İSTİYORDUGalatasaray ile geçen sezon devre arasında transfer görüşmesi yaptığını ve ön protokol imzaladığını ifade eden Erkan, sarı-kırmızı takımda gerçekleşen değişiklikler sonrasında transferinin olmadığını söyledi. Erkan, Bülent Tulun ile anlaşma yaptığını belirterek, şöyle konuştu: ''Ancak daha sonra Galatasaray'ın iç bünyesinde değişiklik oldu. Bu değişiklikle beraber şartlar da değişti. Menajerlerim Adnan Polat ile görüşmelere başladı. Gerets'in beni istediğini, Polat'ın kendisi söyledi. Anlaşmanın şartlarını biraz değiştirmelerine rağmen görüşmeler devam etti. Fiyatı daha aşağıya çektiler. Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamaları araya girdi ve biraz sıkıntı sözkonusu oldu. Galatasaray'ın içindeki bu değişiklikle birlikte anlaşmam da suya düştü. Ondan sonra Gençlerbirliği'ne geri döndüm. Ancak bana hiçbir şekilde anlaşmayı iptal ettiklerini söylemediler. Birkaç gün daha beklemi söylediler, ama ben bu süreyi beklemeden takımıma geri döndüm.''
FUTBOLCU ŞİKE YAPABİLİR Mİ?Bu sezonun başlangıcında futbol kamuoyunda sıkça gündeme gelen şike dedikodularıyla ilgili olarak Erkan, ''Futbolcu şike yapamaz diyemem. İnsanın kendi karakterine bağlı birşey. Yapmaz dersem, bundan önceki şike olaylarına karşı yalan söylemiş olurum. Çünkü kamuoyunun da bildiği gibi daha önce birkaç söylentiler oldu'' dedi. Bu konuyla ilgili olarak genelde yabancı oyuncuların tercih edildiğini savunan tecrübeli kaptan, ''Anladığım kadarıyla yabancı futbolcular tercih ediliyor. Türk futbolcusunun şike yapabileceğine inanmıyorum. Bunu söylerken de yabancıları töhmet altında bırakmak istemiyorum. Ben ahlak dışı olan herşeyi şike olarak kabul ediyorum. Benim için teşvik de maç satmak da aynıdır. Şekil olarak birbirinden farklı da olsa ahlaki boyut olarak aynıdır. Bence birbirinden ayırt edilmemesi gerekir. Devletimizin bunun üzerine kesinlikle gitmesi gerekir'' diyerek görüş belirtti.
ÜÇ BÜYÜKLER DIŞINDAKİLER ÜVEY EVLATTürkiye'de şartların eşit olmadığını, ''üç büyükler'' dışındakilere ''üvey evlat'' muamelesi yapıldığını vurgulayan Erkan Özbey, şöyle devam etti: ''Camia olarak Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş dışındakiler üvey evlat muamelesi görüyor diyebilirim. Türkiye'de şartlar eşit değil. Herşeyden önce ''Üç büyüklerin'' yayın kuruluşundan aldığı paylarla Gençlerbirliği'nin aldığı pay eşit değil. Anadolu kulüplerinde oynayan futbolcular genelde milli takıma çağrılmıyor. Ancak büyük takımlara gittiklerinde hemen göz önüne çıktıkları, daha rahat takip edildikleri için anında milli takıma davet ediliyor. Bu anlamda büyük takımların dışında kalan oyunculara ''üvey evlat'' denilebilir.''
Bursaspor'da yıldızı parlayan 28 yaşındaki tecrübeli futbolcu, güreşle birlikte sporla tanıştığını belirterek, ''1,5 yıl güreşle uğraştım. Daha sonra bir arkadaşım aracılığıyla Bursaspor altyapısına girdim. Beni beğendiler ve devam ettim. Futbolcu olmasaydım, öğretmen olmak isterdim. Çocukluğumdan bu yana öğretmenliğe karşı sempatim vardı'' dedi. Erkan, Futbol Federasyonu'nun aylık futbol dergisi ''Tam Saha''ya çarpıcı açıklamalarda bulundu.
GERETS BENİ İSTİYORDUGalatasaray ile geçen sezon devre arasında transfer görüşmesi yaptığını ve ön protokol imzaladığını ifade eden Erkan, sarı-kırmızı takımda gerçekleşen değişiklikler sonrasında transferinin olmadığını söyledi. Erkan, Bülent Tulun ile anlaşma yaptığını belirterek, şöyle konuştu: ''Ancak daha sonra Galatasaray'ın iç bünyesinde değişiklik oldu. Bu değişiklikle beraber şartlar da değişti. Menajerlerim Adnan Polat ile görüşmelere başladı. Gerets'in beni istediğini, Polat'ın kendisi söyledi. Anlaşmanın şartlarını biraz değiştirmelerine rağmen görüşmeler devam etti. Fiyatı daha aşağıya çektiler. Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamaları araya girdi ve biraz sıkıntı sözkonusu oldu. Galatasaray'ın içindeki bu değişiklikle birlikte anlaşmam da suya düştü. Ondan sonra Gençlerbirliği'ne geri döndüm. Ancak bana hiçbir şekilde anlaşmayı iptal ettiklerini söylemediler. Birkaç gün daha beklemi söylediler, ama ben bu süreyi beklemeden takımıma geri döndüm.''
FUTBOLCU ŞİKE YAPABİLİR Mİ?Bu sezonun başlangıcında futbol kamuoyunda sıkça gündeme gelen şike dedikodularıyla ilgili olarak Erkan, ''Futbolcu şike yapamaz diyemem. İnsanın kendi karakterine bağlı birşey. Yapmaz dersem, bundan önceki şike olaylarına karşı yalan söylemiş olurum. Çünkü kamuoyunun da bildiği gibi daha önce birkaç söylentiler oldu'' dedi. Bu konuyla ilgili olarak genelde yabancı oyuncuların tercih edildiğini savunan tecrübeli kaptan, ''Anladığım kadarıyla yabancı futbolcular tercih ediliyor. Türk futbolcusunun şike yapabileceğine inanmıyorum. Bunu söylerken de yabancıları töhmet altında bırakmak istemiyorum. Ben ahlak dışı olan herşeyi şike olarak kabul ediyorum. Benim için teşvik de maç satmak da aynıdır. Şekil olarak birbirinden farklı da olsa ahlaki boyut olarak aynıdır. Bence birbirinden ayırt edilmemesi gerekir. Devletimizin bunun üzerine kesinlikle gitmesi gerekir'' diyerek görüş belirtti.
ÜÇ BÜYÜKLER DIŞINDAKİLER ÜVEY EVLATTürkiye'de şartların eşit olmadığını, ''üç büyükler'' dışındakilere ''üvey evlat'' muamelesi yapıldığını vurgulayan Erkan Özbey, şöyle devam etti: ''Camia olarak Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş dışındakiler üvey evlat muamelesi görüyor diyebilirim. Türkiye'de şartlar eşit değil. Herşeyden önce ''Üç büyüklerin'' yayın kuruluşundan aldığı paylarla Gençlerbirliği'nin aldığı pay eşit değil. Anadolu kulüplerinde oynayan futbolcular genelde milli takıma çağrılmıyor. Ancak büyük takımlara gittiklerinde hemen göz önüne çıktıkları, daha rahat takip edildikleri için anında milli takıma davet ediliyor. Bu anlamda büyük takımların dışında kalan oyunculara ''üvey evlat'' denilebilir.''
