Gitgide yükselen sevinç çığlıkları

Yoldan gelen, yola giden yorgun bir yolcunun yolu, tanımadığı bir köye uğrar.

Köyün meydanına yaklaştıkça köyde bir düğün alayının, bir düğün şenliğinin coşkusunu andıran olağanüstü bir halin varlığı dikkatini çeker.

Meydana yaklaşır, kalabalığın içine iyice sokulur ama görünürde bir düğün olduğuna dair bir belirti göremez, görünürde damat da yoktur gelin de.

Birilerine sormadan, 'herhalde bu köye mahsus bir sevinç günü' diye düşünür.

Davul-zurna eşliğinde oyunlar, halaylar ve göklere yükselen sevinç çığlıkları garip yolcuyu iyiden iyiye meraklandırır ve en yakınındaki birine bu sevinç çığlıklarının sebebini sorar, aldığı cevap ise adamı hayretlere düşürür.

Köylünün cevabı yaklaşık olarak şöyledir:

Bu köyün ortak malı olan çok güzel bir devesi vardı, devenin beslenme ihtiyaçları tüm köylü tarafından karşılandığı gibi, sütünden ve yavrularından da tüm köylü faydalanıyordu, özellikle çocukların sevgilisiydi sevimli devemiz.

Kısa zaman önce işte bu devemiz ne yazık ki çalındı, çoluk-çocuğumuz adeta günlerce yas tuttu, köylüler olarak guruplar halinde dağlara çıktık, vadilere yayıldık, komşu köylerin arazilerini dahi aradık-taradık ama bulamadık.

Tüm ahali, sevimli devemizden artık tamamen umudu kesmişti ki, günler sonra köyümüzün hemen girişinde bir yerde devemizin başını bulduk ki kulakları dahi yerli yerinde duruyordu.

Deve gitmişti ama hem başı hem de kulakları günler sonra bulunmuş oldu, işte senin sebebini merak ettiğin bu sevinç çığlıkları bundandır.

Deveyi bulamadık ama devenin başını bulduk, işte köyümüzde şahit olduğun bu bayram havasının sebebi budur.

Çalınan deve, bulunan ise devede kulak, ya da devenin kulağı… Ve köyden göklere yükselen sevinç çığlıkları…

Bu cevap karşısında haklı olarak adamın ağzı açıkta kalmış, daha da soru soramamış.

Döviz yükselirken de, yükseltilirken de, döviz düşerken de düşürülürken de, her hal ve şartta soyguna ve talana uğrayan kitlelerin davul-zurna eşliğinde sergiledikleri şenlik manzaraları ve attıkları sevinç çığlıkları, devesi kaybolan ve günler sonra devenin başına ve kulaklarına kavuşan köylülerin hallerini hatırlattı.

Dövizin düşüşünü kutlayan kitleler ne yazık ki, bizzat kendilerinin ödeyecek oldukları faizlerin de yukarılara, daha daha yukarılara yükseltilmesini kutladıklarının farkında bile değiller.

Deve gitti kulağı kaldı, döviz düştü faizler dövize endekslendi, dolayısıyla çal davulcu çal, bu gidişle hiç olmazsa sen işsiz kalmazsın.