Goebbels ruhu!

Türkiye'yi dünya devi yaptık diyorlar.Bankalar sapasağlam, krizler dönemi geride kaldı diyorlar.IMF'ye borç verecek noktaya geldik diyorlar.Sayemizde işçi, memur, emekli altın dönemini yaşıyor diyorlar.Diyorlar da diyorlar.Ama!..12 Eylül darbesinin ürünü olan yüzde 10 seçim barajı kalksın dediğinizde; "Olmaz, istikrar bozulur, ekonomi alt üst olur" diyorlar.Memura yüzde 2 daha fazla zam yapın dediğiniz anda; "Olmaz, zam yaparsak Yunanistan gibi oluruz" diyorlar.Rusya Türkiye'ye sattığı doğalgazın fiyatını % 6 indirdi, bu indirimi vatandaşın faturasına yansıtın dediğinizde; "Olmaz, BOTAŞ iki milyar lira zararda" diyorlar.* * *Vatandaşa propaganda yaparken bol keseden atanlar iş icraata gelince "Vallahi batarız, olsa dükkân sizin" edebiyatı yapıyor.Türkiye kelimenin tam anlamıyla kara bir propaganda dönemi yaşıyor. Bu dönem karanın AK, akın kara gösterildiği bir dönem. Yaşadığımız bu dönem bana Hitler'in propaganda bakanı Dr. Paul Joseph Goebbels'in meşhur taktiklerini anımsatıyor.Şimdi sizlere Goebbels'in dünyaca ünlü propaganda prensiplerini aktaracağım. Bu taktikleri günümüzle karşılaştırmanızı rica ediyorum. Bakalım arada fark görebilecek misiniz?* * *1- Gerektiğinde yalan söylemekten kaçınmayın ve utanmayın. İnsanların beyni tembeldir. Bu tembelliği iyi bilin ve yalanlarınızı ona göre söyleyin. Tembel beyin yalanı çok daha iyi hazmeder.2- Bir yalanı sürekli tekrar edeceksiniz. Bunu yapınca halk o söylemin size ait olduğunu unutur ve kendi fikriymiş gibi inanmaya başlar. Söylediğiniz yalan ne kadar büyükse o kadar etkili olur. Halk büyük yalanlara, küçük yalanlardan daha çok inanır.3- Karşı taraf haklı bile olsa herhangi bir konuda hatalı olduğunuzu, yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyeceksiniz. Suçu da asla kabul etmeyecek ve üstlenmeyeceksiniz. Geri adım atmak olmayacak.4- Yalanlarınızdan da asla geri adım atmayacak, onları sürekli tekrar edeceksiniz. Toplumun beyni ancak bu yolla yıkanır. Kendinizi hiçbir zaman savunma durumuna düşürmeyeceksiniz. Hep saldıracak, karşı tarafı savunmada bırakacaksınız. Siz değil onlar savunmada kalacak.5- Gerektiğinde sadece bir tek rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyi onun veya onların üzerine yıkmaya çalışın.6- Önemli olan halkın aydın kesimini kandırmak değildir. Onları fazla önemsemeyin. Onları kandırmak zordur ve zamanı boşa harcamış olursunuz. Sizin asıl hedefiniz cahil ve okumamış kitlelerdir. Onları kandırmak çok daha kolaydır.7- Eğer belli bir konuda hedefinizde dindar kesimler varsa, onlara Tanrı'dan ve peygamberden söz edip inançları doğrultusunda kandırabilirsiniz.8- Politik konuşmanın amacı, insanları düşündüğümüzün doğru olduğuna ikna etmektir. Taşrada Berlin'den başka konuşurum ve Bayreuth'ta konuştuğumda, Pharus Hall'da söylediğimden farklı şeyler söylerim.9- Basını, hükümetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün. Gazeteciler önemlidir. Onları ve patronlarını satın almak, devşirmek ve kullanmak için her şey yapılmalıdır.